Prof. Dr. Öztürk 'Yetersiz uyku virüse karşı bağışıklığı azaltıyor'
Yetersiz uykunun virüse karşı bağışıklığını azalttığını aktaran Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, 'Uykusuz kalmak bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını bozar ve daha kolay hastalanılmasına sebep olur' dedi. Koronavirüs aşılarında uykusuz kalmanın antikor yanıtını olumsuz etkileyebileceğini ifade eden Prof. Dr. Öztürk, 'Bunun çalışmasını yapmak lazım. Eldeki veriler ışığında bu düşünceyi bir olasılık olarak ortaya koyabiliriz. Aşı olduğumuzda uykusuzluğumuzu sürdürmek o aşıdan elde edeceğimiz faydayı azaltabilir. Antikor yanıtını olumsuz yönde etkileyebilir.' Dedi.
Koronavirüsün tüm dünyada insanların uykusunu nasıl etkilediği araştırıldı. Tüm dünyada yapılan çalışmalara bakıldığında bir kısmının benim uykum düzeldi ve gündüz uyku halim ortadan kalktı, iyi yönde etkiledi, bir kısmının da benim uykum daha bozuldu gibi hissediyorum dediği belirlendi.
“Pandemide yatış ve kalkış saatleri geçe kaydı”
Pandemi döneminde yaptığı çalışmada gerek çocukların gerek erişkinlerin evde kaldıkları süre içerisinde yatış ve kalkış saatlerinin geçe kaydığını ifade eden Trakya Üniversitesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, “Buradan hareketle herkesin uykusu bozuldu diye düşündük. Ama yapılan yayınlara baktığımız zaman ben bunun öyle olmadığını gördüm. Erişkinlerde yapılan çalışmalar var. Çocukluk çağı ve ergenlerde yapılan çalışmalar var. Bir kere gerçekten de yatış saati o dönemde yarım saat ile 1 saat arasında ileriye attı. Ama erken kalkıp okula gitme, erken kalkıp da işe gitme zorunluluğu olmadığı için bu geç yatan kişiler aynı zamanda geç kalktılar. Uyku süreleri nasıl değişti diye bakınca ortalama 1 saat civarında daha fazla uyudukları saptandı. Uyku kalitesi çoğunda artmış bulundu. Tam tersine uyumak için fırsat buldular. Yatış ve kalkış saatleri geçe kaymakla birlikte uyku süresi ve uyku kalitesi artmış olarak bulundu. İlk çalışmalar böyle geldi. Bu da beklentimizin biraz tersi gibi oldu. Uyku bozulmasını bekliyorduk çünkü.” İfadelerini kullandı.
“Çalışmalarda uyku değişikliği yaşayanların bir kısmı benim uykum düzeldi, bir kısmı da benim uykum daha bozuldu demiş”
Başka ülkelerde yapılan bilimsel araştırma sonuçlarına göre erişkin ve çocukların da uyku sürelerinin artmış olduğunu aktaran Prof. Dr. Öztürk, “Böyle bir uyku değişikliği yaşayanların bir kısmı benim uykum düzeldi ve gündüz uyku halim ortadan kalktı, iyi yönde etkiledi demiş. Ama bir kısmı da benim uykum daha bozuldu gibi hissediyorum demiş. Uyku süresi arttığı halde uykusunun bozulduğunu düşünmüş. Demek ki karışık bir tabloyla karşı karşıyayız. Toplumdaki uyku bozukluğu varsa bile izolasyona bağlı olarak neden bunların uykusu bozuldu diye arka plana bakıldığında orada doğrudan bir uyku hastalığından ziyade esasında ya hasta olursam endişesinin, ya aile bireyleri hastalık kaparsa endişesiyle uykularının bozulduğunu görüyoruz. Uyku paternindeki değişiklik sebebiyle uykularının bozuk hissettiklerini söylemiyorlar. Böyle bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz.” Şeklinde konuştu.
“Uykunun olumsuz etkilenmesinin arkasında hastalık endişesi var”
Pandeminin ardından yeniden eskiye dönüşün uyku kalıplarının değişmesi anlamına geldiğini ifade eden Prof. Dr. Öztürk, “Bu uyku düzeni iyi değildi. Onu biliyoruz. Çünkü dünya üzerindeki insanların en az 3’te biri yetersiz uyuyor durumdaydı. Biz zaten uyku kalitesinin bozuk olduğunu ve bunun arttırılması gerektiğini bilip bu yönde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Uyku kalitesi pandemi olmazdan önce bozuktu. Pandeminin girmesi ve hastalığı kontrol altına almak için eve kapanma kararı alındıktan sonra uykusu bozuk olan insanların bir kısmının uykusunun düzelmesine yol açtı. Bir kısmı ise olumsuz etkilendi. Olumsuz etkilenmenin ardında da hastalık endişesi falan var. Şimdi tekrar eski hale dönecekler ama bu arada uyku sağlığı önemini kavramış olurlarsa uykusundan fedakarlık etmeyip normal açılma döneminde de geç yatma eğilimi yerine ben uykumu almam gerekiyor diye düşünerek uykusuna yeterli zaman ayırırlarsa bu pandeminin getirdiği dönemi bir ders alma ve iyi yönde hayatımıza kazandırma şeklinde değerlendirmiş olacağız. Uyku farkındalığını yakalayamamışsak eski düzene döneceğiz. Bu sefer pandemideki geç yatma alışkanlığı biraz erkene kaysa da yine de geç yatmaya devam ederseler bir uyku borcu içerisine gireceklerdir.” Diye konuştu.
“Yetersiz uyku virüse karşı bağışıklığı azaltıyor”
Yetersiz uykunun virüse karşı bağışıklığı azalttığına dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, “Uykusuz kaldığımızda öğrendiklerimizi belleğimize yerleştirme süreçlerinin olumsuz etkilendiğini gösterdik. Yeterli uyku uyumadığımız zaman özellikle virüslere karşı bizim bağışıklığımızı sağlayan akyuvarların azaldığını gösterdik. Uykusuz kalmak kişide şeker hastalığına eğilim yaratır, uykusuz kalmak bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını bozar ve daha kolay hastalanılmasına sebep olur, ağrı eşiğini düşürür daha fazla kendimizi ağrılı hissetmemizi sağlar, uykusuz kalmak sinir sisteminde sinyallerin iletim hızını yavaşlatır. Uykusuz kalmak dikkat gibi bilişsel işlevleri etkiler. Öğrencilerde yaptığımız bir çalışmada uyku kalitesinin artmasının akademik başarıyı arttırabileceğini gösteriyor. Uyku bütün bedensel süreçleri etkileyen bir şey. O yüzden pandemi döneminde uykumuzu almak zorundayız.” Dedi.
“Dünyanın 3’te 1’i kronik uyku borcu içerisinde hayatını sürdürüyor”
Uykunun pazarlığı olmayacağına dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, “Benim belli bir uyku ihtiyacım var, ben 7 saat değil de 5 saat uyuyayım diye bir düzenleme yapmam mümkün değil. Uykuya borçlanırız. Eksik uyuduğumuz kısımları uyku bir yerde gelir tahsil eder. Bu tahsilatı direksiyon başında araba kullanırken yaparsa, bir makine başında çalışırken yaparsa sonuçları ağır olabilir. Günümüzün modern insanı hafta içi çalışma günlerinde eksik uyuyor, hafta sonu kısmen bu borcu ödemeye çalışıyor. Ama en az 3’te 1’i kronik uyku borcu içerisinde hayatını sürdürüyor. Uyku ile ilgili bir farkındalığımızı arttırmamız ve uykumuzdan taviz vermememiz gerekiyor. Hem sağlığımızı korumak için hem sosyal yaşantımızı daha verimli hale getirmek için.” Diye açıklamada bulundu.
“Koronavirüse karşı uyku sağlığı gerekli”
Yetersiz uyku uyunduğu zaman bağışıklık sistemi düşerse virüs kapıldığı durumda hastalanma gibi sonuçlar verebileceğini aktaran Prof. Dr. Öztürk, koronavirüsten korunma önlemleri kapsamında aşının yanında mutlaka uyku sağlığının da gerekli olduğuna değindi.
“Uykusuz kalmak aşıda antikor yanıtını olumsuz etkileyebilir”
Koronavirüs aşılarında uykusuz kalmanın antikor yanıtını olumsuz etkileyebileceğini ifade eden Prof. Dr. Öztürk, “Bunun çalışmasını yapmak lazım. Eldeki veriler ışığında bu düşünceyi bir olasılık olarak ortaya koyabiliriz. Aşı olduğumuzda uykusuzluğumuzu sürdürmek o aşıdan elde edeceğimiz faydayı azaltabilir. Antikor yanıtını olumsuz yönde etkileyebilir.” Dedi.
Burcu Temel