'Özlem Anlatılmaz, Yaşanır'
Yaz tatilini Türkiye'de geçirmek isteyen gurbetçilerin anavatana dönüş yolculuğu tüm hızıyla devam ediyor. Avrupa'nın farklı ülkelerinden kara yoluyla yola çıkan binlerce vatandaş, Edirne'deki sınır kapılarından yurda giriş yapıyor. Kapıkule, Hamzabeyli, İpsala ve Pazarkule sınır kapılarında oluşan yoğunluk dikkat çekerken, işlemlerini tamamlayan gurbetçiler kısa bir dinlenme molasının ardından memleketlerine doğru yola koyuluyor.
Kapıkule, Hamzabeyli, İpsala ve Pazarkule sınır kapılarında yoğunluk dikkat çekerken, işlemlerini tamamlayan gurbetçiler kısa bir dinlenme molasının ardından memleketlerine doğru yollarına yolculukları sürüyor.
Gurbetçi sezonunun başlangıcı olarak kabul edilen 25 Haziran’dan bu yana Edirne’deki sınır kapılarından 164 bin araçla yaklaşık 670 bin kişi Türkiye’ye giriş yaptı. Artan yoğunluk nedeniyle sınır kapılarında görevli ekipler çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Almanya’nın Berlin kentinden Türkiye’ye gelen Hasan Hüseyin Şahan, tatilini memleketi Afyon’da geçireceğini söyledi. Gurbette yaşamanın zorluklarına dikkat çeken Şahan, “Gurbeti yaşayan bilir, anlatması zordur. Vatan aşk demek, özlemek çok zor. Türk Bayrağı’nı görünce gözlerimiz doluyor. Türkiye’ye gelince en çok kebap yemeye gidiyoruz, çok özlüyoruz,” diye konuştu.
Hollanda’dan gelen 50 yıllık gurbetçi Şerafettin Güney ise Türkiye’ye her gelişinde aynı duyguları yaşadığını anlattı. Gurbete bir türlü alışamadığını belirten Güney, “Ne onlar bize alışabildi ne biz onlara. Vatan benim için ana demek. Türkiye’ye gelince mangal yapıyoruz, dönüşte Gümüşhane pestili götürüyoruz,” ifadelerini kullandı.
Almanya’dan Düzce’ye giden Veli Erdoğan da vatan hasretinin kelimelerle tarif edilemeyeceğini dile getirdi. “Bazı şeyler anlatılmaz yaşanır. Gurbette her şey gurbet. Vatan her şeyi özgürce yaşayabildiğin yer. Türkiye’ye geldiğimizde en çok kuru fasulye yiyoruz,” dedi.
Avusturya’dan Türkiye’ye gelen Okan Yıldız da 11 ay boyunca memleket hasretiyle yaşadıklarını belirtti. Yıldız, “Gurbetlik çok zor. İlk kuşak kadar yaşamıyoruz ama yine de zor. Anne yemeği yemeyi çok özlüyorum,” diye konuştu.
Almanya’dan gelen Uğur Gül ise Türk Bayrağı’nı gördüklerinde tüm yorgunluklarının sona erdiğini söyledi. “Bayrağı, cami minarelerini görmek bütün yorgunluğu alıyor. Türkiye’ye girdik mi dünyalar bizim oluyor. En çok üzüm ve şeftali yiyoruz. Vatan bizim her şeyimiz,” dedi.
Sıla yolculuğunda yaşanan yoğunluk, her yıl olduğu gibi bu yıl da sınır kapılarını Türkiye sevgisiyle doldururken, gurbetçilerin vatan hasreti yine yürekleri ısıttı
