'Otizm seçim değil, ama farkında olmak senin seçimin'
2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü kapsamında yazılı açıklamada bulunan Edirne Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Bilgin Özbaş, otizmin, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen karmaşık bir gelişim bozukluğu olduğuna değindi. Otizmin seçim olmadığına değinen Özbaş, ‘farkında olmak senin seçimin' diyerek vatandaşlarda farkındalık oluşması için çağrıda bulundu.
2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü'nde Türkiye bir kez daha maviye bürünecek. Otizme dikkat çekmek ve farkındalığı artırmak amacı ile tüm dünyada eşzamanlı düzenlenen “Otizme Mavi Işık Yak” kampanyası geçen yıl olduğu gibi bu yıl da uygulanacak.
Edirne Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Bilgin Özbaş, Kovid-19 salgın tedbirleri kapsamında “Evde Kal” çağrısının yapıldığı bu dönemde, Edirneli vatandaşları evlerinde mavi ışık yakarak otizme karşı başlatılan anlamlı hareketin bir parçası olmaya davet etti.
“2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü”
Nisan ayının Birleşmiş Milletler tarafından bütün dünyada Otizm Farkındalık Ayı, 2 Nisan’ın ise Otizm Farkındalık Günü olarak ilân edildiğini söyleyen Özbaş, Nisan ayı boyunca tüm dünyada otizm konusunda bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma çalışmalarının gerçekleştirildiğini hatırlattı.
“Otizm, doğuştan gelen gelişim bozukluğudur”
Otizmin, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen karmaşık bir gelişim bozukluğu olduğunu dile getiren Özbaş; “Çocuğun çevresi ile yeterli sosyal ilişkiler kuramaması, dil-iletişim alanında belirgin gelişimsel sorunlar göstermesi ve kalıplaşmış (takıntılı) davranış biçimlerine sahip olması ile betimlenmektedir. Otistik bozukluğun tüm ırklarda, etnik gruplarda ya da sosyal statüsü farklı gruplarda görülebileceği; ailenin gelir durumu, yaşam biçimi ve eğitim düzeyi ile otistik bozukluk arasında herhangi bir bağ olmadığı vurgulanmaktadır” dedi.
Otizmin temel belirtileri hakkında bilgi veren Edirne Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Bilgin Özbaş, başkalarıyla göz teması kurmamak, gözlerin bir yere takılıp kalması, ismi söylendiğinde bakmamak, sözleri tekrarlamak, parmağıyla istediği şeyi gösterememek, akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermemek, sallanmak, çırpınmak, parmak ucunda yürümek, dönen nesnelere karşı aşırı ilgi ve takıntılı davranışlar gözlendiğini belirtti.
“Erken tanı büyük önem taşımaktadır”
Otizmin kapısını açmak için ilk ve en önemli adımın erken tanı olduğunu aktaran Özbaş, bilinen tek tedavisinin ise, yoğun ve sürekli özel eğitim olduğunu ifade etti.
OSB’li (Otizm Spektrum Bozukluğu) bireylere sunulan sağlık hizmetlerinin, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütüldüğünü söyleyen Özbaş; “Bu kapsamda engelli bireylere sunulan haklardan yararlanmak açısından engelli sağlık kurulu raporu düzenlenmekte, engelli bireylere yönelik hakların kullanılmasında bu rapor resmî belge niteliği taşımaktadır. Bunun yanında çeşitli hastalıklara bağlı olarak evde sağlık hizmetine ihtiyacı olan OSB’li bireylere evde sağlık hizmeti sunulmaktadır. Engelli bireylere yönelik bakım hizmetleri ise Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız tarafından yürütülmektedir” dedi.
Engelli bireylere yönelik istihdam olanaklarından Otizm tanısı konulmuş bireylerin de yararlanabildiğini ifade eden Özbaş, engelli bireylerin özel sektörde işçi olarak istihdamlarının Türkiye İş Kurumu aracılığıyla, memur olarak istihdamlarının ise merkezî olarak yapılan engelli kamu personel seçme sınavları (EKPSS) ile gerçekleştirildiğini söyledi.
2 Nisan Dünya Otizm Günü’nün vatandaşlarda farkındalık oluşturmasını dileyen Özbaş, “Otizm bir hastalık değil, nörobiyolojik bir bozukluktur. Otizm eksiklik değil, farklılıktır. Otizmin farkındayız ve onların yanındayız. Unutmayalım ki, engel diye bir şey yoktur. En büyük engel sevgisizliktir!” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
Özlem Ceylan
