'Okullara deprem etüdü gerekiyor'
Edirne İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, Keşan ziyaretinde Oklllara deprem etüdü yapılması gerektiğini söyledi.
Edirne İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan Keşan'dan övgüyle bahsetti. Keşan'ın başarılı bir ilçe olduğunu belirterek, "Öğretmen kadrosu, yürüttükleri projeler, akademik başarısı itibariyle iyi konumda bir ilçe. Keşan'la ilgili tek sıkıntımız; Keşan'ın ikinci derecede deprem bölgesinde yer almasıdır. Bazı okullar yorgun ve yaşlı, bunlarla ilgili şu ana kadar hiçbir adım atılmamış. Biz bunlarla ilgili gerekli yazışmalarımızı Bakanlığa da yazdık, bildirdik. Okulların depremsellik açısından bir etüdünü yapmamız gerekiyor. Ortaya çıkan sonuca göre, belki bazı okulları boşaltıp ivedilikle yapmamız gerekecek. Belki bu devlete çok büyük maliyet getirecek ama kaçınılmaz bir şey. Bunun üzerinde duruyoruz, Keşan'la ilgili benim tek önceliğim şu anda bu. Bunun haricinde Keşan sıkıntılı bir yer değil." dedi.
Edirne İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, dün, Keşan'a gelerek, il ve ilçedeki eğitim durumu, 4+4+4 eğitim sistemine uyum süreci ve yaşanan sıkıntılarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Keşan'a geliş nedeniyle ilgili bilgi veren Özcan, Keşan Kaymakamı Bekir Dınkırcı'nın ilçeye yeni atandığını hatırlatarak, şunları söyledi: "Kaymakama hoş gelin ziyaretinde bulunmak amacıyla, Keşan'ı ziyaret ettik. Ayrıca, bazı planlamalarımız var. Ve planlarımız çerçevesinde; ilimizdeki rehberlik hizmetlerinin daha iyi şekilde yürütülmesi amacıyla, rehber öğretmenlerimizle bir toplantı yaparak, birliği sağlamak istiyoruz. İpsala, Enez ve Keşan'daki rehber öğretmenlerimizle bir toplantı yapacağız. Bunun yanı sıra, veri ve istatistik ile ilgili toplantımız var."
Hüseyin Özcan, sözlerine şöyle devam etti: "Yapılan toplantıların ardından, ilde bir sosyal risk haritası oluşturup, dezavantajlı bölgedeki çocuklarımızın okula kazandırılmasını istiyoruz. Aynı zamanda bu çocuklarımızla birlikte diğer öğrencilerimizin de şiddete mehilli olan veya okuldan uzak durumda olabilecek bir takım öğrencilerimiz varsa, bunlarla ilgili birtakım çalışmalar yürütmeyi düşündük. Tabiî ki, ilin sosyal risk haritasını yani genel yapısını ayrıntılı bir şekilde çıkarmadığınız zaman yapacağınız her proje eksik kalacaktır, ayağı yere basmayacaktır. Önümüzde AB projeleri olsun, sınır ötesi işbirliği kapsamında veya Trakya Kalkınma Ajansı kapsamında bir takım projeler yapmak suretiyle kalıcı adımlar atmayı arzu ediyoruz.
Yani her ilçenin, hatta köye kadar bir takım sıkıntıları, problemleri varsa bunları çok ayrıntılı bir şekilde tespit edip, onlara özgü tedbirler almak suretiyle buralarda öğrencilerimizin çok sağlıklı bir şekilde yetişmelerini arzu ediyoruz."
Rehber öğretmenleri önemsediklerine de kayıt düşen Özcan, "Rehber öğretmenler okulun bir anlamda kara kutusu, okulun gizli kahramanlarıdır. Çünkü onlar bireysel ve mesleki anlamda, diğer alanlarda çok ciddi rehberlik yapan öğretmenlerimizdir. Hatta, aileden, okuldan veya dışarıdan, çevreden kaynaklanan problemleri daha önceden tespit edip, ilgili makamlara zamanında haberdar edip, tedbir aldıkları takdirde pek çok problemin önüne geçebilirler. Bu yüzden rehber öğretmenlerin çalışmalarını çok önemsiyoruz. Okullarda rehber öğretmenlerimizi büro memuru gibi değil; öğretmenleri, hatta sınıf öğretmenlerini rehberlik faaliyetleri açısından yönlendiren bir şekilde görmek isterim. Bu çerçevede; ilimizin genel yapısını da çıkarttık. Yaptığımız çalışmaların özet görüntüsünü de vererek, yapılan işler ve eksikliklerimizi ortaya koyacağız. Bunun akabinde, rehber öğretmenlerin dertlerini dinleyeceğiz ve inanıyorum ki, daha sağlıklı ve daha doğru adımlar atmış olacağız." şeklinde konuştu.
"4+4+4 Eğitim Sistemi'nin, Edirne'deki uygulamaları nasıl?" şeklindeki soruya Hüseyin Özcan, şöyle cevap verdi: "Edirne Türkiye'nin en şanslı ili bu konuda. Çünkü 4+4+4 sistemine geçmemize rağmen, böyle bir sistemde derslik başına düşen öğrenci sayımız, ortaokul dediğimiz ilkokul ve ortaokulda 23, liselerde 25'tir. Bu Türkiye'de çok olağanüstü bir rakamdır. Yani Türkiye standartlarının üzerinde bir rakam. Bu konuda bizim bir sıkıntımız yok. En sıkıntısız geçen illerden biriyiz her alanda. Gerekli tedbirleri ciddi komisyonlar kurmak suretiyle aldık. Bu konuda sıkıntımız yok, iyi konumdayız."
Fatih Projesi'yle ilgili de bilgi veren Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fatih Projesi'yle ilgili pilot okullarda gerekli kurulumlar yapıldı. Akıllı tahtalar, projeksiyon onlarla ilgili altyapı donanımları bitti. Öğretmenlerimiz eğitimlerine devam ediyor. Uygulama gayet iyi bir şekilde gidiyor şu anda, çok kısa bir sürede tüm il genelinde yaygınlaşmış olacak. Şu anda başlattığımız pilot okullarda hiçbir sıkıntı yok, sistem güzel bir sistem."
Hüseyin Özcan, "Öğretmenlere uyum sağlanması açısından bir sıkıntı olur mu?" şeklindeki soruya ise, şöyle cevap verdi: "Eğitimci her zaman genç kalmak zorunda. Yani sizin mutlak suretle yenilikleri takip etmeniz gerekiyor. Mutlak suretle bilgi teknolojilerini etkin kullanmanız gerekiyor. Ayak uyduramayan da zaten farkında olmadan sistemin dışına itilmiş oluyor. Ama bu konuda şu ana kadar teknolojiyi etkin bir şekilde kullanamayıp, bir adaptasyon sorunu yaşayan bir öğretmen de intikal etmiş değil. Yapmak zorunda çünkü işimiz bu. Ben de İl Milli Eğitim Müdürü olarak bilgi teknolojilerini etkin kullanmak, takip etmek zorundayım. Teknoloji insanın hayatını kolaylaştırıyor ama bununla beraber teknolojinin sıkıntıları da var. Öğrencilerin ciddi anlamda internet bağımlılığı var. Bununla ilgili sıkıntılar da var. Ama siz dozajında, etkili bir şekilde, nasıl kullanacağını öğrettiğiniz takdirde inanıyorum ki işiniz çok kolaydır. Yani eğitimi kolaylaştırıyor aslında. Bu konuda bir sıkıntımız yok."
Özcan, sözlerine şöyle devam etti: "Öğrenciler hep yarış atı gibi görülüyor. Akademik başarı Edirne'de iyi. Türkiye'de hakikaten başta gelen bir ildir Edirne. Ama tek başına bir akademik başarıyla çocuklarınızı hayata hazırlamanız söz konusu değil. Ben şunu savunuyorum: Bizim öncelikli amacımız Edirne ilinde, Keşan dâhil olmak üzere tüm okullarda sosyal, sportif ve kültürel etkinlikleri yaygınlaştırmamız gerekiyor. Çocukların hayatını doldurmamız gerekiyor. Ben bunu çok önemsiyorum. Geldiğim yerde bu tip projelere ben ağırlık verdim ve beraberinde disiplinli çalışmayı ve akademik başarıyı da beraberinde getirdim. Bunun hiç kimse aksini iddia edemez. Bizim çocuklarımızı sosyal sorumluluk projelerinde istihdam etmemiz gerekiyor. Yani çocuk toplumsal meselelere, çevre ile ilgili meselelere duyarlı olması gerekiyor. Arkadaşın başına gelen bir sıkıntıdan dolayı çocuğun sevinmesi normal değil. Ama bazen insanlar yetişme tarzı itibariyle sevinebiliyor. Biz son dönemlerde ciddi bir kültürel yozlaşma yaşıyoruz. Dolayısıyla sıkıntılar yaşıyoruz. Bunları bizim bertaraf etmemiz gerekiyor, çocukların hayatını doldurmamız gerekiyor. Onun içinde ciddi projelerimiz var. Bunları inşallah yürürlüğe koyacağız. Herkese eğitimde fırsat eşitliği sağlama düşüncemiz var."
Çocuklarımızın üniversite ile ilgili ideallerinde Edirne'nin dışına pek çıkmak istemediğine de kayıt düşen Hüseyin Özcan, "Ancak, çocuğun çok ciddi bir puan kapasitesi var. Belli bir yerde kalmayı tercih ediyor, yakınlarda olmayı tercih ediyor. Çok daha yüksek puanı olan okullara gidebilecek bir öğrenci gitsin, daha sonra okullarda okusun, yine gelsin memleketine hizmet etsin. Biraz çocuklarımızın ufkunu açmamız gerekiyor. Edirne'nin her ilçesindeki her öğrencinin Edirne'nin somut olan veya somut olmayan kültürel varlıklarını, mirasını geçmesi, öğrenmesi gerekiyor. Hiç kimse kabuğunun dışına çıkmıyor. Öğrencilerin büyük düşünmelerini sağlamak gerekir diye düşünüyorum. Bu konuda birtakım çalışmalarımız var." diye konuştu
Hüseyin Özcan, sözlerine şöyle devam etti: "Keşan göz bebeğimiz olan bir ilçedir. Bunu her zaman söylüyorum. Milli Eğitim Bakanlığı okullar açıldığı zaman 3 hafta yeni performans sistemine göre bir performans denetim sistemi yaptı. Yani performans denetimi gerçekleştirdiler. İlçelerin fotoğrafını çektik ve şu anda tüm ilin fotoğrafını çekmiş vaziyetteyiz. Keşan bizim başarılı bir ilçemizdir. Öğretmen kadrosu itibariyle, yürüttükleri projeler itibariyle, akademik başarısı itibariyle iyi konumda bir ilçemiz. Keşan'la ilgili tek sıkıntımız ve önceliğimiz şu; Keşan ikinci derecede deprem bölgesinde bir yer. Bazı okullar yorgun ve yaşlı, bunlarla ilgili şu ana kadar hiçbir adım atılmamış. Biz bunlarla ilgili gerekli yazışmalarımızı Bakanlığa da yazdık, bildirdik. 2-3 tane üniversiteden teklif de aldık. Çok ivedi bir şekilde okulların depremsellik açısından bir etüdünü yapmamız gerekiyor. Yaptığımız zaman da ortaya çıkan sonuca göre belki bazı okulları boşaltıp ivedilikle yapmamız gerekecek. Belki bu devlete çok büyük maliyet getirecek ama kaçınılmaz bir şey. Bunun üzerinde duruyoruz, Keşan'la ilgili benim tek önceliğim şu anda bu. Bunun haricinde Keşan sıkıntılı bir yer değil."
KAYMAKAM DINKIRCI'YA ZİYARET
Edirne İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, dün Keşan Kaymakamı Bekir Dınkırcı'yı ziyaret etti.
Saat 11.45 sıralarında Kaymakamlık makamında gerçekleştirilen ziyarete, Edirne İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan'ın yanı sıra, Keşan İlçe Milli Eğitim Müdürü Feryaz Yüksel ve Üsküdar Üniversitesi ŞİDAM (Şiddeti Azaltma ve Suçla Mücadele Merkezi) Müdürü ve Hayat Boyu Eğitim ve Şiddetle Mücadele Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) Şiddeti Araştırma Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Adem Solak da katıldı.
Ziyarette konuşan Özcan, il genelindeki sosyal risk haritasını çıkartmak amacıyla Keşan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden düzenlenen toplantıya katılmak üzere Keşan'a geldiğini dile getirerek, Dınkırcı'ya da nezaket ziyaretinden bulunmak istediğini söyledi. Keşan'ın başarılı bir ilçe ve Edirne'nin gözbebeği olduğunu aktaran Hüseyin Özcan, Bekir Dınkırcı'ya da görev süresince başarı dileklerinde bulundu.
Dınkırcı da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Özcan'a teşekkür etti.