Mutluluk öğrenilebilir bir beceri mi?
Mutluluk herkesin ulaşmak istediği, fakat çoğu zaman bir 'son durak' gibi gördüğü bir duygu. Oysa modern psikoloji bize farklı bir şey söylüyor. Mutluluk bir hedef değil, öğrenilebilen bir yaşam becerisi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Uzman Psikolog M. Utku Tohumcu, Kişilik yapısı, olayları algılama biçimi, sosyal çevre ve yaşam felsefesinin mutluluğun öğrenilebilir kısmını oluşturduğunu söyledi.
Mutluluk, günümüzde en çok tartışılan kavramlardan birisi haline geldi. Bireyler, yaşamın getirdiği zorluklarla başa çıkmaya çalışırken, mutluluğun ne kadar ulaşılabilir olduğu sorusu da giderek önem kazanmaya başladı. Konuyla ilgili örnekler vererek açıklamalarda bulunan Uzman Psikolog M. Utku Tohumcu, mutluluk kavramı ile ilgili merak edilenleri yanıtladı.
Charles de Montesquieu yüzyıllar önce “Mutluluk varacağımız bir istasyon değil, bir yolculuk biçimidir” diyerek bugünkü bilimsel bakışın temelini atmış gibidir diyen Uzman Psikolog Tohumcu, "Benzer şekilde Konfüçyüs de “İnsan iyi şeyler düşündükçe hem kendi dünyasını hem de tüm dünyayı iyi hale getirir” diyerek mutluluğun içsel bir süreç olduğunu vurgular. Yani mutluluk dışarıda değil, onu nasıl düşündüğümüzde saklıdır" dedi.
Mutluluk doğuştan mı gelir, sonradan mı öğrenilir?
Yapılan çalışmaların mutluluk düzeyinin yaklaşık yarısının genetik faktörlerle belirlendiğini söylediğine dikkat çeken Uzman Psikolog Tohumcu, "Ancak bu durum, diğer yarısının tamamen bizim kontrolümüzde olduğu anlamına geliyor. Kişilik yapımız, olayları algılama biçimimiz, sosyal çevremiz ve yaşam felsefemiz mutluluğun öğrenilebilir kısmını oluşturuyor. Kısacası, genetik altyapımız bize bir “mutluluk eşiği” veriyor ama bu eşik sabit değil. Çaba, farkındalık ve alışkanlıklarla yukarı taşınabiliyor. Kişi karamsar bir mizaca sahip olsa bile, bilinçli bir şekilde bakış açısını değiştirdiğinde ve yeni düşünme biçimlerini benimsediğinde mutluluk kaslarını güçlendirebiliyor" ifadelerine yer verdi.
"Kalıcı mutluluk: Dışsal değil, içsel kaynaklı bir denge"
Mutluluğun iki farklı katmanda ele alınabileceğini belirten Uzman Psikolog Tohumcu, "Anlık mutluluk, sevdiğimiz bir yemek, güzel bir iltifat, yeni bir başarı gibi dışsal uyaranlarla ortaya çıkar. Ancak kısa sürelidir. Kalıcı mutluluk ise daha derin bir içsel doyumdur. Anlam duygusuna, değerlerimize, ilişkilerimize ve minnettarlığa dayanır. Kalıcı mutluluk, dışarıda yaşanan olaylardan çok, onlara verdiğimiz anlamla ilgilidir. Yani mutluluk; “ne yaşadığımızla” değil, “yaşadığımızı nasıl yorumladığımızla” belirlenir" diye konuştu.
"Haz döngüsü: Sürekli daha fazlasını istemek"
Modern yaşamın en görünmez tuzaklarından birinin “haz kısır döngüsü” olduğunu vurgulayan Uzman Psikolog Tohumcu, "Yeni bir araba, daha yüksek bir maaş, sosyal medyada beğeniler. Bunlar mutluluk verir ama kısa süreli. Çünkü beyin yeni koşullara hızla alışır. Bir süre sonra o seviye “normal” hale gelir ve kişi yeniden tatminsizlik yaşar. Bu döngü sürdükçe kişi, mutluluğu hep bir sonraki adımda arar — oysa gerçek mutluluk, “şimdi”de olanı fark edebilme becerisidir" dedi.
"Mutluluk ‘’kasını’’ güçlendirmek mümkün"
Mutluluğun öğrenilebilen bir beceri olduğunun altını çizen Uzman Psikolog Tohumcu, Bilimsel bulgulara göre kalıcı mutluluğu arttıran bazı temel yollara ilişkin bilgilere yer verdi.
Uzman Psikolog Tohumcu, Sosyal bağlar kurma noktasında iyi ilişkilerin mutluluk düzeyini en çok etkileyen faktörlerden birisi olduğunu belirtti.
Minnettarlık pratiği yapma konusuna değinen Uzman Psikolog Tohumcu, Her gün küçük teşekkürlerin bile beynin olumlu duygularla ilişkili bölgelerini aktive edeceğini aktardı.
Affetmeyi öğrenmenin önemine değinen Uzman Psikolog Tohumcu, Geçmişi yeniden olumlu bir çerçevede değerlendirmenin, duygusal yükleri hafifleteceğini söyledi.
Tadını çıkarma (savoring) kavramına ilişkin de bilgi veren Uzman Psikolog Tohumcu, Güzel bir anı yaşarken anda kalmanın ve duyguyu bilinçli olarak fark etmenin mutluluğun kalıcılığını arttırdığını belirtti.
Zevkleri dengeyle yaşamaya ilişkin de bilgilendirme yapan Uzman Psikolog Tohumcu, Sürekli tekrar eden keyiflerin bir süre sonra etkisini yitirdiğini belirterek zevklerin arasına mesafe koymanın, doyumun sürmesini sağlayacağına dikkat çekti.
"Mutluluğun algısal boyutu"
Mutluluğun algısal boyutuna da değinen Uzman Psikolog Tohumcu, "Araştırmalar gösteriyor ki, mutluluğu belirleyen şey çoğu zaman yaşam koşullarımız değil, bu koşulları nasıl algıladığımızdır. Maddi kazanç, fiziksel görünüm, sağlık ya da eğitim düzeyi düşündüğümüz kadar belirleyici değildir. Asıl farkı yaratan, kişinin sahip olduklarını nasıl değerlendirdiğidir.Yani aslında önemli olan “daha fazlasına sahip olmak” değil, “olanın değerini fark etmek.” Bu farkındalık hali, mutluluğu öğrenilebilir ve sürdürülebilir kılar. Sonuç olarak; mutluluk büyük ölçüde öğrenilebilir bir beceridir. Şansa ya da genetiğe bırakılacak bir duygu değildir. Doğru farkındalıkla beslenebilir, geliştirilebilir ve sürdürülebilir bir hale getirilebilir. Her birey, mutluluk düzeyini fark edip onu güçlendirecek yöntemleri öğrenebilir" şeklinde açıklamada bulundu.