Minikler okuma şenliğinde buluştu
Okul öncesi eğitim şenliği stadyumda kutlandı.
Minikler, gösterileri ile velilerine gurur yaşattı.
Şenliğe Edirne Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, Edirne Vali Yardımcısı Dr. Ayhan Özkan, Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Sınav, Edirne Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şube Müdürü Selçuk Öztürk ve veliler katıldı. Açılış konuşmasını yapan Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan ülkemizde ki okul öncesi eğitimi ve bu eğitimin önemini değerlendirdi.
"AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER SEVİYESİNDEYİZ"
Ülkemizdeki okul öncesi eğitimine bakıldığında eğitimin az gelişmiş ülkeler seviyesinde olduğunu belirten Özcan; "Eğitim doğumla başlayıp hayat boyu devam eden bir süreçtir. Hayat boyu sürecek öğrenmenin temelleri ise ilk 6 yaşta yani erken çocukluk döneminde atılır. Bu dönemde çocuklara iyi eğitim verilmesi ve olumlu çevre şartları sunulması çocuğun zihinsel, fiziksel, sosyal, duygusal gelişimini desteklemede çok önemli bir rol oynar.Erken çocukluk eğitimi ilk olarak ailede başlar.Aileden sonra okul öncesi eğitim kurumları çocuğu toplumsal yaşama hazırlamada aileyi destekler. Okul öncesi eğitim kurumları çalışan anne babaya destek olup çocuk bakıcılığının üstlenildiği bir yer değil, çocukların fiziksel, sosyal, duygusal gelişmelerini en sağlıklı şekilde tamamlamalarını, onları gelecek eğitim basamaklarına hazırlamayı, kendini ifade eden yaratıcı yönlerini ve becerilerini ortaya koyan sosyal bir birey olarak yetişmesini ve aileyi okul öncesi eğitimi konusunda bilgilendirmeyi amaçlayan eğitim kurumlarıdır. UNİCEF okul öncesi eğitim kurumlarını yaşama en iyi başlangıç yeri olarak görüyor ve çocuklar için yaşamsal önemde olan bu dönemeçte onlara eşit haklar verilmesi gerektiğini savunuyor. Türkiye'de okul öncesi eğitime bakıldığında eğitim düzeyi az gelişmiş ülkeler seviyesinde olduğu görülmektedir. Dünya'da 3-5 yaşta erken çocukluk eğitimi alanların oranlarına bakıldığında ekonomik açıdan çok benzetildiğimiz Meksika' da %70, Fas'ta %34, Ürdün'de %27, Doğu Avrupa ülkelerinde en az %50 ve üye olmak istediğimiz AB Ülkelerinin her birinde ise bu oran %100'dür.Ne yazıkki Türkiye'de 100 çocuktan 61'i okul öncesi eğitimi almıyor ve bu eğitimi alan %39'u ise eğitimli ailelerin çocuklarından oluşmakta. Araştırmalar mevcut kurumların niteliklerinin farklılık gösterdiğini ve ülkemizdeki eğitim amaçlı kurumların sayılarının çocuk bakım amaçlı olanlardan daha az olduğunu saptamıştır. Bu gerçeklerden anlayacağımız gibi Türkiye'de okul öncesi eğitim ne yazık ki yetersizdir. Biz belki Edirne olarak biraz daha şanslıyız ama yine de genele baktığınız zaman bu toplumun çok daha iyi seviyelerde olması gerekiyor. Bunun nedeni de erken çocukluk eğitimi bilincinin çocuk gelişiminde ne kadar önemli bir rol oynadığının yeterince anlaşılamamış olmasından kaynaklanmasıdır. Oysa yurt içi ve yurtdışında yapılan araştırmalar erken yaşlarda çocuğun zeka, kişilik ve sosyal gelişiminde kritik bir dönem olduğunu ve ihmalin sonraki dönemleri de etkilediğini vurgulamaktadır. Okul öncesi eğitimin çocuğun gelişimindeki etkisi üzerine yapılan araştırmalar erken çocukluk eğitiminin olumlu etkisini kanıtlamaktadır. Okul öncesi eğitim kurumlarımızda çocuklarımız okul öncesi eğitimde birey olmayı, problem çözmeyi ve olaylar arasında bağlantı kurmayı öğrenir. Yapılan bilimsel araştırmalara göre evde ya da kurumda okul öncesi eğitimden yararlanan çocukların böyle bir eğitim almayanlara göre daha uzun süreli okuduğunu, çok yüksek düzeyde oranının üniversiteye gittiğini, daha yüksek statülü işlerde çalıştığını, çağdaş, sosyal ve ekonomik yaşama katılımlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Erken çocukluk eğitimi sadece çocuğa değil aileye, topluma ve kurumu yüksek gelir sağlayan fakat maliyeti küçük yatırımlardır. Buradaki toplanmamızın amacı ise sağlıklı ve mutlu bireylerin yetişmesi için bir şeyler yapabilmek çocukların hayatında fark yaratabilmektir. Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak hedefimiz hayatı çocuklar için güzelleştirmek, koşulları iyileştirmek, yetişkinlerin dünyasında seslerini duyuramayan kendilerine sunulanı kabul etmek zorunda olan çocuklarımıza eşit oranlarda eşit imkanları sunmaktır. Kısacası tüm bu gerekçelerle çıktığımız okul öncesi eğitim yolculuğunda çocuğun olduğu her yerde eğitim ilkesi ile Edirne İlinde okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmak ve niteliğini arttırmak için birçok çalışmalar planladık. Okul öncesi eğitim şenliklerinde bunun yaygınlaştırılması anlamında önemli bir adımdır. Bizle biliyoruz ve yaptığımız çalışmalarda bizlere gösteriyor ki Edirne'de okul öncesi eğitimin gerçek öneminin anlaşılması süreci sancılı bir dönem olacak. Bizler daha önceden alacağımız tedbirler ile bu süreci daha hafif geçirmeyi planlıyoruz. Tabi ki biliyoruz ki elimizde bir sihirli değnek yok. Sorunlarımızı hemen çözemeyeceğiz ama şuna inanıyoruz ki bu şenlik sonunda bir farkındalık sağlanacak. Okul öncesi eğitimcilerimiz sayesinde akademik olarak ayakları yere basan yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının kaynak yaratımına destek olduğu uygulayıcıların en yeni ve en yararlı uygulama yöntemlerini anne baba desteği alarak uygulayabileceği birçok güzel fikrin çıkacağına inanıyoruz. Bizler hayallerimizi büyük kuruyoruz. Zirveleri hayal ediyoruz ama bu zirve yolunda da adım atmayı ihmal etmiyoruz. Çıktığımız okul öncesi eğitim yolculuğumuzda attığım ilk adımda bizlerle bir yürek olduğunuz için çok mutluyum Yaptığımız okul öncesi çalışmalarımızla bizlerde Türkiye'de esen olumlu okul öncesi eğitim rüzgarına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Çocuk yetiştirmek sanat olduğu için tüm akademisyenleri, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimleri tüm uygulayıcıları okul öncesi eğitime destek vermeye davet ediyorum" dedi.
Velilerin duygu dolu anlar yaşadığı şenlikte Ayşekadın Anaokulu, Nilüfer Hatun Anaokulu, Zübeyde Hanım Anaokulu, Serhat İMKB Kız Meslek Lisesi Uygulama Anaokulu ve Şirinler Anaokulu öğrencilerinin yaptıkları renkli gösterilerin ardından şenlik sona erdi.