'MEVSİM GEÇİŞLERİ DEPRESYONA SEBEP OLMASIN'

Mevsim geçişleri sadece doğada değil, insanların yaşamlarında da etkisini gösteriyor. Mevsim değişikliğinin getirdiği psikolojik problemlerin yanı sıra artan koronavirüs vakaları da vatandaşların ruh halini olumsuz etkiliyor. Uzman Psikolog M. Utku Tohumcu, çökkün duygu durum, ilgi ve istek kaybı, önceden zevk veren etkinliklerden eskisi kadar zevk alamama, hiçbir konuya ilgi duyamama, enerji azlığı, halsizlik, hareketlilikte genel bir yavaşlama, dikkat dağınıklığı, kişinin kendisi ve çevresiyle ilgili olumsuz algılarının olması' şeklinde tanımlanan depresyonun görülme sıklığının mevsim geçişlerinde artabileceğine dikkat çekti.

Kovid-19 salgınının başlangıcındaki belirsizliklerin toplumda kaygı yarattığını söyleyen Uzman Psikolog M. Utku Tohumcu; “Başlangıçta yaşanan belirsizlikler yani, salgının ortaya çıkış nedeninin ve öldürücülük oranının tam olarak bilinememesi ve dünya üzerinde yaşayan tüm insanların yaşamı için potansiyel bir tehdit oluşu; virüsün özellikle hayatımıza girdiği ilk aylarda adeta küresel bir psikolojik travmaya dönüşmesine sebep oldu. Salgın süreci devam ederken mevsim geçişlerinde yaşanan depresyona karşı da dikkatli olunması gerekir” dedi.

Belirsizlik ve izolasyonla beraber artan kaygı düzeyi, sosyal desteğinin azalması ve yaşanılan çeşitli ekonomik problemlerin artması neticesinde depresyon ve anksiyete bozukluğu başta olmak üzere pek çok psikolojik bozukluk yaşandığını buna bir de mevsimsel depresyonun eklendiğini ifade eden Uzman Psikolog M. Utku Tohumcu,  bahar aylarında tetiklenen mevsimsel özellikli depresyon öyküsü olan kişilerin, yılın bu dönemlerinde daha dikkatli olması gerektiği ve belirtiler şiddetlenmeden bir psikiyatriste başvurmasının hastalığın daha kolay atlatılmasına yardımcı olduğunu belirtti.

“Havaların ısınmaya başlaması eski normale dönme özlemini perçinledi”

Bir yılı aşkın süredir devam eden ‘yeni normal’ düzenin insanları yorduğunu aktaran Uzman Psikolog M. Utku Tohumcu; “Bu noktada salgına bağlı önerme ve kuralların çok uzun süredir hayatımızda oluşu aynı zamanda da insanların bir tür ‘’tükenmişlik’’ hissi yaşamalarına neden olduğunu görüyoruz. Risk ve tedbir algılarının negatif yönlü olarak değişmesine ve de eski normale dönme noktasındaki istek ve özlemlerinin artmasına sebep oldu. Geçtiğimiz yıl bu günlerdeki günlük vaka sayısına karşılık insanların yaşadıkları kaygı ve sergiledikleri tedbir davranışları ile bugünkü risk algısı ve tedbir davranışları karşılaştırılırsa ne demek istediğim çok daha net anlaşılacaktır. Bahar aylarının gelmesi ile beraber güneşin yüzünü daha fazla göstermesi ve havaların iyiden iyiye ısınmaya başlaması da şüphesiz bu eski normale dönme özlemi perçinleyen konulardan birisidir” şeklinde açıklamada bulundu.

Virüs ile ilgili belirsizlikler azaldı ve aşılama süreci de umut verici…

Gelinen noktada virüsün mortalite oranının ve bulaş riski gibi konulardaki belirsizliklerin eskiye kıyasla çok daha azaldığına dikkat çeken Uzman Psikolog M. Utku Tohumcu; "Aşılama süreci umut verici bir şekilde ilerliyor evet ancak unutulmamalı ki tehlike geçmiş değil. Bu sebeple yapılan uyarıları dikkate almaya ve virüsten korunmaya yönelik almış olduğumuz bireysel tedbirleri sürdürme noktasında hassasiyet göstermeye devam etmemiz gerekiyor” dedi.

“Yeni normale uygun, vakit geçirmekten keyif alınacak hobiler edinilmeli”

Virüsten korunmaya yönelik alınan tedbirleri sürdürürken vatandaşların kendisini ve sosyal çevresini de ihmal etmemesi gerektiğini söyleyen Uzman Psikolog M. Utku Tohumcu,  yeni normale uygun, vakit geçirmekten keyif alınacak hobiler edinilmesi ve bunların sürdürülmesi gerektiğine dikkat çekti.

Bunun yanı sıra zihin ve bedenin bir bütün olarak hareket edebilmesine yardımcı olacak aktivitelere de yer verilmesi gerektiğini aktaran Uzman Psikolog M. Utku Tohumcu; yoga, farkındalık ve kas gevşeme egzersizleri gibi sportif ve meditatif yöntemleri kullanmanın psikolojik destek sağlayabileceğini ifade etti.

Özlem Ceylan