'Menengiç kahve değil'
Edirne'de kahve satışı yapan Ahmet Çakır, kahve alırken vatandaşların dikkat etmesi gereken noktaları anlattı. Menengiç kahvesinin aslında kahve olmadığını belirten Çakır, 'Menengiç kahvesi kahve çekirdeğinden değil, Antep fıstığının erkek türünden yapılıyor. Yüzde yüz kahvedir diyemeyiz ama özellikle solunum yollarına faydaları var' dedi.
Çakır, kahvenin tarihine de değinerek, 1540’lı yıllarda Osmanlı İmparatorluğu’nun Baharat ve İpek Yolu’nu kontrol etmesi sayesinde kahvenin İstanbul’a geldiğini hatırlattı.
Türk kültüründe kahvenin sadece içecek olmadığını dile getiren Çakır, “ İnce öğütülerek özel bir yöntemle pişirilen kahve, bu nedenle “Türk kahvesi” adıyla anıldı. Türk kültüründe kahve, sadece bir içecek değil aynı zamanda muhabbetin simgesi oldu.Avrupa ise kahveyle daha geç tanıştı. 2. Viyana Kuşatması’nın ardından kıtaya yayılan kahve, özellikle İtalya’da espresso makineleriyle hızla tüketilen bir alışkanlık haline geldi. Bugün hâlâ İtalyanların kahveyi ayakta ve hızlı içme geleneği sürüyor. Amerika’da ise kahvenin “Americano” adıyla yayılması 2. Dünya Savaşı yıllarına dayanıyor.” Şeklinde konuştu.
Türkiye’de bugün aromalı Türk kahvelerinin yanı sıra dibek ve menengiç kahvesi gibi çeşitlerin de tüketildiğini belirten Çakır, “Kahve üretiminin yüzde 33’ü Brezilya’da yapılıyor. Türkiye’de iklim nedeniyle kahve yetişmiyor. Mersin’de denemeler olmuş ama başarılı olunamamış” dedi.
Çakır, gençlerin özellikle espresso bazlı kahveleri tercih ettiğini, latte ve cappuccino gibi sütlü kahvelerin yaygınlaştığını ifade etti.
Kahvenin saklanma koşullarına da dikkat çeken Çakır, yapılan yanlışlara vurgu yaptı. “Kahveyi buzdolabında saklamak tamamen yanlış. Evde hava almayan cam kavanozda saklanmalı. Baharatın yanında tutulursa kokusu siner. Kahve kahveciden alınmalı ve taze çekilmeli. Bazıları kahveyi zımbalayarak veriyor, bu da yanlış çünkü içine zımba düşebilir. En önemlisi kahvenin taze çekildiğini vatandaşlar görmeli” dedi.