Küçük arazilerde büyük kazanç: Edirne'de hünnap dönemi
Edirne'de son yıllarda küçük tarım arazilerini değerlendirmek isteyen üreticiler, yüksek getirisi ve düşük bakım maliyetiyle dikkat çeken hünnap yetiştiriciliğine yöneldi.
Çeltik, ayçiçeği, buğday ve kanola üretiminin yoğun olduğu kentte, özellikle eğimli ve küçük arazilerde hünnap bahçeleri kurulmaya başlandı.
Yaklaşık 5 metre aralıklarla dikilen hünnap fideleri, ikinci yıldan itibaren meyve vermeye başlarken,olgun bir ağaçtan ortalama 25 kilogram ürün, dekarda ise yaklaşık 1 ton rekolte elde ediliyor.
Hastalıklara ve zararlılara karşı dayanıklı yapısıyla öne çıkan hünnap; az su tüketimi, ilaçsız üretim imkânı ve düşük işçilik ihtiyacı sayesinde üreticiler için cazip hale geldi.
Kent genelinde kurulan yeni bahçelerle birlikte hünnap üretim alanı 100 dekarı geçti.
Çinliler tarafından “ölümsüzlük meyvesi” olarak adlandırılan hünnap, hem küçük arazilerin ekonomiye kazandırılmasını hem de çiftçilerin gelirinin artmasını sağlıyor.
Köse: “Hünnap Trakya’da alternatif ürün haline geldi”
Edirne İl Tarım ve Orman Müdürü İslam Köse, hünnabın Türkiye genelinde giderek yaygınlaştığını belirterek, “Asya kökenli bu meyve artık Trakya’da da alternatif bir ürün haline geldi. Pazarda yoğun talep görüyor çünkü hem besin değeri yüksek hem de sağlık açısından oldukça faydalı.” dedi.
Hünnabın antioksidan özelliği sayesinde kalp ve sindirim sistemi hastalıklarına iyi geldiğini belirten Köse, “Üreticilerimiz küçük arazilerini değerlendirerek önemli bir gelir elde edebilirler. 1 dekardan yaklaşık 1 ton ürün alınabiliyor. Kilogramı 70-80 liradan satılıyor; bu da dekarda 70-80 bin lira kazanç anlamına geliyor.” diye konuştu.
Köse, hünnabın bakımının kolay, organik üretime uygun ve su ihtiyacının düşük olduğuna dikkat çekerek, “Bölgeye uyum sağlayan, yüksek getirili bir ürün. Üreticilerimize eğitim ve teknik destek sağlamaya devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Üreticiler memnun: “Bakımı kolay, kazancı yüksek”
Edirneli üretici Ahmet Gündüz, hünnabın diğer meyvelere göre çok daha az bakım gerektirdiğini söyleyerek, “İlaç kullanmaya gerek yok. Don olaylarından etkilenmiyor. Bu yıl birçok meyve ağacı zarar gördü ama hünnap hiç etkilenmedi.” dedi.
Bir diğer üretici Kenan Kırça ise emekliliğin ardından başladığı meyvecilikte hünnap üretiminden oldukça memnun olduğunu belirtti:
“Hünnap hem taze hem kuru olarak tüketiliyor, hatta pekmezi de yapılıyor. Eşim böbrek hastası, hünnap tüketerek faydasını gördü. Sulama imkânı olan herkese bu üretimi tavsiye ediyorum.”
4 bin yıllık “ölümsüzlük meyvesi”
Anavatanı Çin olan ve yaklaşık 4 bin yıldır yetiştirilen hünnap, içerdiği C, B1, B2 ve B6 vitaminleri ile zengin mineral yapısı sayesinde sağlık açısından büyük değer taşıyor.
Bugün Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Hindistan, Orta Doğu, Güney Avrupa ve Kuzey Afrika’da da yetiştirilen bu özel meyve, Edirne’de küçük araziler için yeni bir umut haline geliyor.