Kovid-19'un alt varyantı yayılıyor
Havaların soğuması ve okulların açılması ile birlikte üst solunum yolu enfeksiyonlarında ciddi artış yaşanmaya başladı. Kovid-19'un alt varyantı Frankestein, son günlerde en çok konuşulan hastalıklardan birisi oldu. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İç Hastalıkları (Dahiliye) Uzmanı Dr. Murat Ülgey, varyantın hafif seyrettiğini ancak bulaşıcılığının yüksek olduğunu belirtti.
Havalar soğumaya ve kış mevsiminin etkisini göstermeye başlaması ile birlikte mevsimsel hastalıklarda artış yaşanıyor. Kovid-19’un yeni alt varyantı “Frankenstein”, kısa sürede Avrupa’dan Türkiye’ye de yayıldı.Boğaz ağrısı, öksürük, halsizlik gibi şikayetleri olanların çoğu geçer diyip bu belirtileri dikkate alıyor. Ancak, uzmanlar belirtilerin hafife alınmaması gerektiğini belirterek önlem alınması çağırısında bulunuyor.
Varyantın hızlı bulaştığını ancak genellikle hafif seyrettiğini belirten İç Hastalıkları (Dahiliye) Uzmanı Dr. Murat Ülgey, vatandaşları maske, hijyen, mesafe ve aşı konusunda dikkatli olmaya çağırdı.
Özellikle son günlerde öksürük, ateş ve halsizlik şikayetlerinde artış yaşanmaya başladığını söyleyen Uzman Dr. Ülgey, "Boğaz ağrısı, öksürük ve kas ağrısı şikayetleriyle gelen hastalarda Kovid-19’un Frankenstein varyantına rastlanabiliyor. Aslında bu varyant, grip ve RSV virüsleriyle benzer belirtiler gösterdiği için kolayca karıştırılabiliyor” dedi.
Frankenstein Varyantı nedir?
Bu varyantın Omicron soyundan gelen yeni bir alt varyant olduğunu aktaran Uzman Dr. Ülgey, Genetik olarak daha önceki varyantlardan bazı özellikleri taşıdığı için bilim insanları tarafından bu isimle anıldığını belirtti.
"Belirtiler grip ile karıştırılabiliyor"
Hastalığın belirtilerinin grip ile karıştırılabildiğini vurgulayan Uzman Dr. Ülgey, Frankenstein varyantının belirtilerinin çoğunlukla hafif ya da orta şiddette seyrettiğini ve en sık görülen semptomlar arasında boğaz ağrısı ve yanma hissi, kuru öksürük, halsizlik, kas ve eklem ağrıları, burun akıntısı veya tıkanıklığı, baş ağrısı, zaman zaman ateş ve titremenin yer aldığını aktardı.
Tat ve koku kaybı daha az görülürken bazı vakalarda mide ve sindirim problemlerinin de öne çıkabildiğini vurgulayan Uzman Dr. Ülgey, bu varyantın özellikle bağışıklık sistemi zayıf bireyler, yaşlılar ve kronik hastalığı bulunan kişiler için daha büyük risk taşıdığını ve bu noktada da dikkat edilmesinde fayda olduğunu söyledi.
Hastaların çoğu zaman grip olduklarını sandığını ifade eden Uzman Dr. Ülgey, grip benzeri belirtileri yaşayan vatandaşların test yaptırmasının önemli olduğunu belirtti. Uzman Dr. Ülgey, erken tanının yayılımı önlemede kritik rol oynadığına da değindi.
"Korunma yolları değişmedi"
Frankenstein varyantına karşı temel korunma önlemlerinin hâlâ geçerli olduğuna dikkat çeken Uzman Dr. Ülgey, “Kapalı ortamlarda maske takmak, elleri sık sık yıkamak, yeterli uyku ve dengeli beslenme bağışıklığı güçlendirir. Ayrıca hastalık belirtisi gösteren kişilerin toplu alanlara girmemesi salgının yayılmasını azaltacaktır. Risk grubundaki vatandaşların da mevsimsel grip ve Kovid-19 aşılarını yaptırmaları da bu noktada büyük önem taşıyor" şeklinde açıklamada bulundu.
“Korkulacak değil, dikkat edilmesi gereken bir varyant”
Frankenstein varyantının önceki türlere göre ölümcül olmadığını ancak dikkatsizlik halinde hızla yayılabileceğini söyleyen Uzman Dr. Ülgey, “Bu varyant panik yaratacak düzeyde tehlikeli değil. Ancak dikkat edilmezse kısa sürede çok sayıda kişiye bulaşabiliyor. Özellikle yaşlılar, kronik hastalar ve bağışıklığı düşük kişiler risk altında” dedi.
"Bilinçli davranın"
Havaların daha da soğumasıyla birlikte vakaların artabileceğine dikkat çeken Uzman Dr. Ülgey, vatandaşların kişisel hijyenine, doğru beslenmeye ve kalabalık ortamlarda maske kullanımına özen göstermesinin önemine değindi. Hava değişimlerinin yaşandığı bu dönemde kıyafet seçiminin de büyük önem taşıdığını söyleyen Uzman Dr. Ülgey, sabah ve akşam serin öğlen ise güneşli havanın hakim olması sebebiyle inceden kalına doğru giyinmenin faydalı olacağını aktardı.
Uzman Dr. Ülgey, bireylerin evde kendi yöntemleriyle iyileşmeyi beklemeden mutlaka bir doktora başvurmalarının iyileşme sürecine katkı sağlayacağına değindi.
