'Konuşmaya değil, fikirleri almaya geldik'
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Türkiye gibi birçok sorunları olan bir ülkede, her 13-14 ayda bir anayasa değişikliği yapma sorunuyla karşı karşıya kalmak istemiyoruz." dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 12 Haziran milletvekili genel seçimlerinde bütün siyasi partilerin millete yeni bir anayasa yapmayı vaat ve taahhüt ettiklerini belirterek, ''Siyaset kurumu olarak hepimizin borcudur ve bu borcumuzu çok fazla ötelemeden, çok fazla geciktirmeden, çok fazla temerrüte maruz bırakmadan bu dönem, özellikle de bu yıl içerisinde gerçekleştirmeliyiz diye düşünüyoruz'' dedi.
"YENİ BİR ANAYASA YAPIM SÜRECİ BAŞLADI"
Sivil toplum kuruluşları tarafından oluşturulan ''Anayasa Platformu'' tarafından Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı'nda düzenlenen ''Türkiye Konuşuyor Toplantısı''nın açılışında konuşan Çiçek, buraya konuşmaya değil, katılımcıların fikirlerini, taleplerini almaya geldiklerini kaydetti. Yeni bir anayasa yapım sürecinin başladığını, 30 yılı aşan bir süreden beri yeni bir anayasa ihtiyacının vurgulandığını aktaran Çiçek, şunları söyledi: ''Bu anayasanın ihtiyaçları karşılamadığını, bize dar geldiğini, bizi geleceğe taşımayacağını ve benzeri sebepleri de ileri sürerek yeni bir anayasa ihtiyacını vurgulayarak buraya geldik. Yeni bir anayasa ihtiyacı sadece bir söylemin ötesinde, bir siyasi gerçeklik ve bir toplumsal gerçeklik olarak önümüzde duruyor. 30 yıllık bu anayasa süreci içerisinde 17 defa bu anayasayı değiştirme mecburiyeti hasıl oldu. Hatta birkaç maddesini bugün değiştirdik. 1 ay sonra, 1,5 ay sonra tekrar bir değişiklik ihtiyacı duyuldu. Bu demektir ki, Türkiye gibi birçok sorunları olan bir ülkede, her 13-14 ayda bir anayasa değişikliği yapma sorunuyla karşı karşıya kaldık. Bu hem hukuk istikrarını bozdu, hem yeri geldi bir kısım sorunların zamanında çözülmesini engelledi. Bütün bu ve benzeri sebeplerden dolayı Haziran seçimlerine giderken, 2011'de yeni bir anayasa yapmayı partiler olarak toplumumuza vaat ettik, taahhüt ettik. Siyaset kurumu olarak hepimizin borcudur ve bu borcumuzu çok fazla ötelemeden, çok fazla geciktirmeden, çok fazla temerrüte maruz bırakmadan bu dönem özellikle de bu yıl içerisinde gerçekleştirmeliyiz diye düşünüyoruz.''
"BU SIKINTILARI YAŞAMAK İSTEMİYORSAK"
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, daha özgür, modern, çağdaş, hukukun tüm unsurlarıyla egemen olduğu modern bir Türkiye için yeni bir anayasaya ihtiyaç duyulduğunu belirterek, ''Mayıs başından itibaren de ortaya çıkacak görüşler doğrultusunda bir taslak anayasa metnini hazırlayacağız'' dedi. Sivil toplum kuruluşları tarafından oluşturulan ''Anayasa Platformu'' tarafından Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı'nda düzenlenen ''Türkiye Konuşuyor Toplantısı''nın açılışında konuşan Çiçek, yeni anayasa konusunda genel bir mutabakatın bulunduğunu belirtti. İçinde bulunulan yılın başka bir anlamının da olduğunu ifade eden Çiçek, şunları söyledi: ''1912 yılında, bundan 100 yıl önce bu millet, bu coğrafyada, bu sınırların ötesinde ve buralarda acılar yaşadı, dramlar yaşadı. Çok büyük tarihi facialara, bu coğrafya şahit oldu. Dolayısıyla tekrar bu sıkıntıları yaşamak istemiyorsak, bu acıları hatırlayacağız. Bağrımıza taş basarak bu acıları yaşatacağız. Bir toplum ki, bir millet ki zaferleriyle sevinemiyorsa, zaferlerinin farkında değilse, acılarının farkında değilse, güçlü olmaya hakkı yoktur, yaşama şansı da yoktur. 1912, 2012... 2012 Balkan facialarının 100. yıl dönümü. İşte bu faciaların 100'üncü yılında başkaları da başka yüzyılları kutlamanın çabası, gayreti içerisinde. Millet ve devlet olarak bunlarla uğraşıp duruyoruz.''
Milleti sevindirecek, milleti daha büyük, daha güçlü, daha mutlu yarınlara kavuşturacak yeni bir anayasa yapılması gerektiğini dile getiren Çiçek, şunları kaydetti: ''Daha özgür, daha modern, daha çağdaş, hukukun tüm unsurlarıyla egemen olduğu modern bir Türkiye için yeni bir anayasaya ihtiyacımız var. Etkin, verimli vatandaşına daha fazla hizmet üreten ve vatandaşının emrinde bir devlet için yeni bir anayasaya ihtiyacımız var. Birçok soruna kaynaklık teşkil eden, birçok gerginliğin sebebini oluşturan ve sorun olmasa bile bugün önemli sorunlara kaynaklık teşkil eden bir anayasa değil, sorunların çözümüne imkan veren, fırsat veren ve siyaset kurumunu sorunu çözebilecek donanımlarla donatacak ve devletin erkleri arasındaki çatışmaları ortadan kaldıracak yeni bir anayasaya ihtiyacımız var.''
''BU ANAYASAYI SİZİN İÇİN YAPIYORUZ''
Öncelikleri, dengeleri, ilkeleri yerli yerine oturmuş bir anayasaya ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu anayasayı yaparken hepimizin dikkat edeceği husus şudur; bu ülkede ben varım benim dışımda başkaları da var. Benim fikrim var, başkalarının da fikri var. Dolayısıyla bir uzlaşma anayasasına ihtiyaç var. Benim değil, bizim diyebileceğimiz bir anayasaya ihtiyaç var. Bunun da yolu uzlaşmadan geçiyor. Bu uzlaşmanın önünü açacak, bu işleri bir hukuki metin haline getirecek komisyonumuza ve meclisimize talimat verecek sizlerin çok açık net görüşlerine ihtiyacımız var. Gerçekten samimi olarak ne düşüyorsanız, elbette 1. madde, 5. madde, 10. madde diye bir teknik metin yazacak değilsiniz. Nasıl bir anayasa istiyorsanız, içinde ne olsun, özünde ne olsun, çerçevesi ne olsun... Neye nasıl bakıyorsanız. İşin sahibi sizsiniz. Bu anayasayı sizin için yapıyoruz. İçinde siz yoksanız, sizin düşünceleriniz yoksa, sizin talimatlarınız yoksa, bu anayasa sizin olamaz. Yeni bir anayasa yapmış olsak bile, bu yeni anayasa tartışmaları bitmez.''
"BU TOPLANTILARI NİSAN SONUNA KADAR YAPACAĞIZ"
1982 Anayasası'nın 30 yıl tartışıldığını dile getiren Çiçek, şunları kaydetti: ''Bir 30 yıl da başka bir konuyu tartışırız. Bu millet imkan kaybeder, fırsat kaybeder, güç kaybeder, zaman kaybeder. Onun için bir uzlaşı anayasasına, çerçevesini, içeriğini sizin doldurduğunuz yeni bir anayasaya ihtiyaç var. Bu toplantıları Nisan sonuna kadar yapacağız. Mayıs başından itibaren de ortaya çıkacak görüşler doğrultusunda bir taslak anayasa metnini hazırlayacağız. Onu tekrar sizlerin bilgisine sunacağız, tartışacağız. Bir defa daha tartışıp son noktayı koyup TBMM'ye teklifimizi sunacağız. Son olarak da Mayıs ayında görüşüldükten sonra da milletin onayına bir defa daha sunmuş olacağız. İşin başlangıcında siz varsınız, siz olacaksınız, ortasında siz varsınız, siz olacaksınız, sonuçta da son kararı sizler vereceksiniz.''
Bu defa göle maya çalmaya çalıştıklarını, iyi niyetle yola çıktıklarını, samimiyetle bir araya geldiklerini belirten Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı: ''İnşallah bu defa bu zoru, bu imkansızı başaracağız. Sizler bize yardımcı olun, teşvik edici olun. Yapamasak da cezalandırıcı olun. Hani televizyonlarda bir film var ya cezalandırıcı diye... Demokrasilerde takdiri de eden millettir, cezayı da veren millettir. Siyaset kurumu ne yapıp yapıp, anayasa yapamaz tarzındaki bir beceriksizlik sıfatını bu dönem üzerinden atmalıdır. Türkiye'de siyasetin buna imkanı var, buna yetecek fikri kapasitesi var, tecrübesi var. Şu ana kadar kanaatim, tespitim odur ki, TBMM'de orada görev yapan partilerin samimi gayreti, çabası var. Allah bizi size mahcup etmesin. Yapacağımız iş, inşallah milletimizin hayrına olacaktır.''
"ELBİSE DAR GELİYOR"
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Uzmanların mutabakatıyla yapılmış bir anayasa yerine 74 milyonun mutabakatının sağlandığı bir anayasa yazılsın istiyoruz'' dedi. Türkiye'nin artık yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu ve bu konunun yıllardır konuşulduğunu söyledi. Bu çerçevede Türkiye'nin kendine hedefler koyduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, bu hedefler arasında Türkiye'nin 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine yer almasının da bulunduğunu ve bu hedefe ulaşmak istediklerini belirtti.
Şu andaki elbisenin üzerlerine dar geldiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
''Bu yeni elbisenin de terziliğini muhakkak milletin kendisi yapmalıdır. Bu çerçevede mevcut kurallara göre bu hedeflere ulaşmamız zor. Onun için bu hedeflere ulaşmak için yeni bir anayasadan başlayarak bütün şartları bunun üzerine oturtuyor olmamız lazım. Binamızın temeli bozuk. Binanın muhakkak yeni ve sağlam temeller üzerine oturması lazım. Şimdi özellikle gelişmiş ülkelere gittiğimiz zaman o ülkelerin insanlarının devletle ilişkisi neyse, bizim de ilişkimizin aynı olmasını istiyoruz. Bizim hiçbir eksiğimiz yok, hatta fazlamız bile var. Yurt dışına gittiğimiz zaman görüyoruz, o insanların bizden ne fazlası var ki bizden daha fazla hakları var diye düşünüyoruz. Bu çerçevede özellikle önümüzdeki dönemde aynı şartları sağlayacak yeni anayasa istiyoruz. Bu çerçevede toplumun tamamı bu noktada hem fikir.''
Yıllar öncesinde bütün siyasi partilerin halka söz verdiklerini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Millet yeni bir anayasa istiyor, meclis yeni bir anayasa istiyor ama yapılması gerekenler ya da nasıl yapılacağı da çok önemli. Bu çerçevede bu yeni anayasa milletin kendi anayasası olması lazım. Uzmanların mutabakatıyla yapılmış bir anayasa yerine 74 milyonun mutabakatının sağlandığı bir anayasa yazılsın istiyoruz. O yüzden yeni anayasanın katılımcı müzakere süreciyle hep birlikte yapılması gerekiyor. Anayasa tartışma süreci Türkiye'nin sorunlarının tartışılacağı bir platforma dönüşmesi gerekiyor. Bu yüzden sizlerle beraberiz.''