Kıspetten Osmanlı motifli çantalara
Edirne'de kurdukları küçük atölyede, geleneksel deri işçiliğini yaşatan Adem ve Heves Kayın çifti, sadece el emeği ürünler değil, aynı zamanda bir kültürel miras üretiyor. Emekle, sabırla ve ustalıkla şekillendirdikleri deri çantalar, Türkiye'den Japonya'ya, Amerika'dan Balkanlar'a kadar geniş bir coğrafyaya ulaşıyor.
Geleneksel saraciye sanatıyla uğraşan Adem Kayın, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı” unvanına layık görüldü. Aynı unvan kısa süre önce eşi Heves Kayın’a da verildi. Böylece çift, birlikte “Bakanlık sanatçısı” olarak tanındı.
Kayın çifti, ata mesleği olarak kabul edilen deri işçiliğini hem yaşatıyor hem de dönüştürüyor. Geleneksel pehlivan kıspetinden, Osmanlı dönemine özgü motiflerle süslenen kadın çantalarına kadar uzanan geniş bir ürün yelpazesiyle üretim yapıyorlar.
Adem Kayın, “Hem Kültür Bakanlığı adına hem de kendi atölyemde üretim yapıyorum. Ürünlerimiz sadece Türkiye’ye değil, Avrupa’ya da gönderiliyor” dedi.
Atölyenin diğer ustası Heves Kayın, her bir çantanın arkasında kadın emeği ve tarih olduğunu vurguluyor.
“Burada yaptığımız kadın deri çantaları tamamen el emeği. Üzerine işlediğimiz motifler Osmanlı’dan kalma desenler. Bunlar büyükannelerimizin, hatta onların da annelerinin kullandığı işlemelerden geliyor,” diyor.
Edirne’deki bu küçük atölye, sadece üretim yapılan bir yer değil; sanat ve zanaatin buluştuğu, geçmişten geleceğe kültür taşıyan bir merkez. Çiftin titizlikle hazırladığı ürünler, sadece estetik değil aynı zamanda tarihî ve kültürel bir anlam da taşıyor.
