'Kırkpınar'da Görkem'li Çekim'
Başarıları ve aldığı ödüller ile adından çokça söz ettiren Edirneli genç yönetmen Batuhan Kurt bu kez yönetmen koltuğuna Kırkpınar için oturdu.
Edirneli olarak kısa film ve belgesel çekimlerinde Edirne’ye özgü konuları tercih etmesiyle tanınan Kurt, Kırkpınar’ın gelmesiyle kısa film çekiminde genç pehlivan Görkem Karabıyıklıdan’ı tercih etti.
“Karakteri beni etkiledi”
Edirneli olarak filmlerinde genellikle Edirne’ye özgü konuları ele alan Batuhan Kurt, Kırkpınar’ın gelişi ile genç pehlivan Görkem’in hayatını ele aldığını ve Görkem’in güçlü bir karaktere sahip olmasının dikkatini çektiğini belirterek şunları söyledi: “Edirne için Kırkpınar Yağlı Güreşleri çok önemli bir olay. Türkiye’den birçok spor adamı Edirne’ye geliyor ve Kırkpınar’ı sportif bir havaya çeviriyor. Kırkpınar 657 yıllık bir gelenek. Bizde Kırkpınar Güreşleri önemli olduğu için bu süreçte neyi farklı anlatabiliriz diye düşündük. Sonrasında 15 yaşında ki genç bir Pehlivanın hikâyesini anlatmaya karar verdik. Geçen yıl güreş antrenmanlarını izlerken Görkem Karabıyıklı’dan isimli 15 yaşında ki bir genç pehlivan benim fazlasıyla dikkatimi çekti. Hocasının da özellikle görkemi göstermesiyle takip edeceğimiz karakter haline geldi. Görkem hem fiziken hem de mental, düşünsel anlamda oldukça güçlü karaktere sahip bir sporcu. Aynı zaman da Kırkpınar güreşlerinde birkaç yıldır başarılar elde ediyor. En son geçen yıl Kırkpınar güreşlerinde teşvik 1 boyda miniklerde birinci oldu. Bu da görkemi seçmemizde önemli bir etkendi.”
“Şampiyon olmasını umut ediyoruz”
Genç pehlivanın başarılı olduğunu söyleyen genç yönetmen pehlivanın hazırlık aşamasından, son ana kadar neredeyse tüm anlarına çekilecek olan kısa filmde yer vereceklerini söyledi.
Görkem’in sonunda şampiyon olmasını beklediklerini dile getiren Kurt; “Görkemi takip etmeye karar verdikten sonra Nisan ayı itibariyle Görkem’i antrenman sürecini ve aile yaşantısını takip etmeye başladık. Hem Kırkpınar geleneklerini hem de Görkem’in genç bir Pehlivanın Kırkpınar güreşlerine nasıl hazırlandığını anlattık. Güreş müsabakalarında ki rekabetin hangi boyutta olduğunu, çocuk bir pehlivanın yetişkin ile çocuk kalmak arasındaki o aşamayı nasıl atlattığını anlattık. Çekimlerimizin bitmesine yaklaşık 1 ay kaldı. Kırkpınar sürecini bekliyoruz. Yarış sırasında da görüntüler almayı bekliyoruz ve tabi ki şampiyon olmasını umut ediyoruz. Bu bizim belgeselimiz açısından da çok önemli. Şampiyon olursa bizimde belgeselimiz hayal ettiğimiz noktaya ulaşmış olacak. Bir şampiyonun hayatını anlatmış olacağız. Sonrasında uzun vadede belgeseli festivallerde gösterimini, yapmasını ve bir televizyon kanalıyla anlaşıp bir kanalda belgeselimizi yayınlamayı planlıyoruz” dedi.
Başarıları ile etrafındaki insanları şaşırtan genç yönetmen çocukluğundan beri sinemaya karşı olan ilgisinin ileriki yaşlarında kendisine başarı ve kariyer getirdiğini belirtti.
“Hayalimdi, gerçek oldu”
İlk günden itibaren kazanmış olduğu başarılarda, yalnız olmadığını söyleyen Kurt, hem çalışma hem de fikir anlamında dostlarının, onun en büyük destekçisi olduğunu belirtti.
Küçük yaşlardan itibaren sinemaya ilgili olduğunu vurgulayan Kurt; “Küçük yaşlardan itibaren sinemayla içli dışlıyım. Çocuk yaşlarda okuldan arkadaşlarımla beraber sinemaya giderdik. Sinemanın büyülüğü dünyası gelecekte de uzun vadede beni içine alan bir olay oldu. Lise yılları devam ederken amatör olarak film çalışmaları yürüttüm. 2009 yılında Amerika ve Türkiye ortaklığında yürütülen Film Turkey isimli projede sinema eğitimi aldım. Bu proje kapsamında çektiğim Bahar isimli belgesel yaklaşık 7 ülke de Türkiye’de de Altın Koza ve bunun gibi çok önemli film festivallerinde gösterildi. Bazı festivallerden çeşitli ödüller kazandı. Bunun yanı sıra kısa film çalışmalarımı devam ettirdim. 2010 yılında İzmir 9 Eylül Üniversitesi Film Tasarım bölümünü kazandım. Üniversite hayatım devam ederken reklam filmleri, kısa filmler ve belgeseller çektim. Bu oyunculuk anlamında kamera anlamında arkadaşlarımın çok fazla yardımları dokundu. Bunun yanında Kültür Bakanlığı’nın Hudut isimli bir belgesel projesi ile başvuruda bulundum ve Kültür Bakanlığından destek aldım. Belgeselimde Suriyeli mültecilerin İstanbul ve civar şehirlerden Edirne’ye yürüyüşünü anlatıyordu. Bu belgeselle Amerika da Türk filmleri festivalinde en iyi belgesel ödülü aldık. Sonrasında da Van gölü film festivalin de en iyi yönetmen ödülü aldım. Ardından da Kurbağa isimli bir belgesel çalışması yaptık. Bu belgesel çekimi de yaklaşık 3 ay öce sona erdi ve festival yolculuğu başladı. Bizim için en önemlisi TRT Belgesel ödülleriydi. Geçen yıl Hudut isimli belgeselimizle orada finalisttik. Geçen yıl orada sahnede olacağıma dair kendime söz vermiştim ve bu yıl en iyi belgesel ödülünü biz aldık” diye konuştu.
Kurt, yeni çekilecek olan kısa film ve belgesellerini bir televizyon kanalında yayınlamayı planladıklarının da müjdesini verdi.
Filiz UÇAN
