Kalp Krizi Sessizce Yaklaşıyor!
Kalp krizi çoğu zaman aniden ortaya çıkan bir olay gibi görünse de, aslında yıllar içinde yavaş yavaş ilerleyen damar hasarının son halkasıdır. Genetik yatkınlığın kalp damar sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çeken Kalp ve Damar Cerrahı Op. Dr. Ahmet Okyay, erken tanı ve düzenli kontrollerin önemine vurgu yaptı.
Genetik yatkınlığın kalp damar sağlığı üzerindeki etkileri erken tanı ve düzenli kontrollerle önlenebiliyor. Kalp hastalıklarının yalnızca kötü beslenme ya da stres gibi çevresel nedenlerden kaynaklanmadığını belirten Kalp ve Damar Cerrahı Op. Dr. Ahmet Okyay, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
“Genetik miras, yaşam tarzı kadar etkili bir faktör”
Anne, baba veya kardeşinde genç yaşta kalp krizi öyküsü bulunan kişilerin, genetik olarak damar sertliği, kolesterol metabolizması veya pıhtılaşma eğilimi açısından riskli grupta yer aldığını söyleyen Kalp ve Damar Cerrahı Op. Dr. Okyay,Bu kişilerde kalp krizi riskinin, toplum ortalamasına göre daha erken yaşlarda ortaya çıkabildiğini belirterek aile öyküsü bulunan bireylerin düzenli kalp kontrollerini asla ihmal etmemesi gerektiğine vurgu yaptı.
"Yapay zekâ destekli erken tanı dönemi"
Eskiden kalp krizi riskinin belirlenmesinin uzun süren ve zahmetli testlerle yapıldığını ancak günümüzde yapay zekâ destekli sistemlerin bu süreci tamamen değiştirdiğini söyleyen Kalp ve Damar Cerrahı Op. Dr. Okyay, gelişen teknoloji sayesinde artık sadece 15 dakikalık bir testle kalp krizi riskinin belirlenebildiğini ifade etti.
Cardisiography gibi yapay zekâ tabanlı testlerin, kalbin elektriksel aktivitesini analiz ederek klasik EKG’nin tespit edemediği erken uyarı sinyallerini yakalayabildiğini vurgulayan Kalp ve Damar Cerrahı Op. Dr. Okyay, Bu test sayesinde kişinin kalp krizi geçirmeden önce riskli grupta olup olmadığının saptanabildiğini ve dakikalar içinde alınan bu sonuçların, birçok hastanın hayatını değiştirebildiğini aktardı.
"Şah damarı ölçümü erken uyarı veriyor"
Kalp damar hastalıklarının genellikle belirti vermeden ilerlediğini vurgulayan Op. Dr. Okyay, şah damarı ultrason ölçümlerinin erken dönemde önemli bilgiler sunduğunu belirtti.
Şah damarı, yani karotis arter ultrasonu sayesinde damar duvarındaki kalınlaşma veya plak oluşumu gibi erken değişikliklerin tespit edilebildiğine değinen Op. Dr. Okyay, bu bulguların, kalp damar hastalığının vücutta başladığının habercisi olduğunu ve bu ölçümlerin adeta erken uyarı sinyali verdiğini söyledi.
"Yaşam tarzı, kalp sağlığını belirliyor"
Erken tanı kadar yaşam tarzı değişikliklerinin de kalp sağlığını korumada büyük rol oynadığını hatırlatan Op. Dr. Okyay, sağlıklı bir yaşam için yapılması gereken konularda tavsiyelerde bulundu.
Op. Dr. Okyay, sigara ve tütün ürünlerinden uzak durulması, günde en az 30 dakika yürüyüş, sebze, meyve ve zeytinyağı ağırlıklı Akdeniz tipi beslenme tercih edilmesi, stresin azaltılması, düzenli ve kaliteli uyku alışkanlığı edinilmesi gibi noktalara dikkat edilmesinde fayda olduğunu söyledi.
kalp sağlığının bir günde değil, günlük alışkanlıkların toplamında şekillendiğini ifade eden Op. Dr. Okyay, “Genetik riskiniz olabilir ama erken tarama ve doğru yaşam tarzı bu riski sıfıra yaklaştırabilir. 15 dakikalık bir test veya birkaç dakikalık şah damarı ölçümü bile bir ömrü değiştirebilir. Kalp sağlığı ihmale gelmez” diyerek vatandaşlara uyarılarda bulundu.
“Kalp sağlığı için geç kalmayın” çağrısı
Özellikle ailesinde kalp krizi öyküsü bulunanların yıl içinde en az bir kez kardiyolojik kontrol yaptırması gerektiğini hatırlatan Op. Dr. Ahmet Okyay, “Kalp krizi beklenmedik bir anda gelebilir ama aslında yılların sessiz birikimidir. Kontrollerinizi ertelemeyin, kalbinizin sesine kulak verin” dedi.
                            
