'Kadını birey değil, aile olarak görmek istiyorlar'

Türkiye barolar birliği kadın hukuku komisyonu Edirne temsilcisi Av. İrem Özkıvrak, ""Biz muhafazakâr bir partiyiz, aile bizim için önemlidir." diyen Sayın Başbakan toplumun yarısını oluşturan kadınları özürlü, yaşlı, şehit aileleri ve yoksullarla aynı kategoride gördüklerini tüm dünyaya ilan etmiştir." dedi.

'Kadını birey değil, aile olarak görmek istiyorlar'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne Barosunda basın toplantısı düzenleyen Türkiye barolar birliği kadın hukuku komisyonu üyeleri, yeni kurulan bakanlığın sorunları çözmeyeceğini söylediler. Av. Özvrak yaptığı açıklamada, "08 Haziran 2011 tarihinde Başbakan tarafından yapılan basın toplantısı ile kadın, aile, özürlüler ve şehit ailelerine yapılacak sosyal yardımlarla ilgilenmek üzere alt genel müdürlüklerden oluşan AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI kurulacağı açıklanmıştır. "Biz muhafazakar bir partiyiz, aile bizim için önemlidir." diyen Sayın Başbakan toplumun yarısını oluşturan kadınları özürlü, yaşlı, şehit aileleri ve yoksullarla aynı kategoride gördüklerini tüm dünyaya ilan etmiştir.

Söz konusu Bakanlık, tarım sektöründeki geçici işlerde çalışanlar, eğitimsiz bireyler, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, özürlüler ve yoksulluk riskiyle en fazla karşı karşıya olan kesimlerin sorunlarıyla ilgilenecekmiş. Bizler biliyoruz ki; Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı'nın kaldırılarak Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde yapılandırılması kadın erkek eşitliğini sağlamakla görevli mekanizmanın ortadan kaldırılması, kadının birey olarak değil ailenin bir unsuru olarak konumlandırılması anlamına gelmektedir. Mecliste Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Kurularak, AB standartlarına ulaşıldığı iddia edilen ülkemizde; hükümetin son olarak 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul'da ilk imzacısı olduğunu açıkladığı Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesine, Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesine (CEDAW ) , 1985 Nairobi Dünya Kadın Konferansından başlayarak dört Dünya Kadın Konferansına, Pekin Eylem Platformu'na aykırı olan bu uygulama; kadınları eşit ve özgür bir yurttaş değil,ailenin ve toplumun kadın üzerinde söz ve yetki sahibi olduğu geleneksel-ataerkil-muhafazakar anlayışın yaygınlaştırılmasını hedefleyen bir değişikliktir." Dedi.