İslam Ülkelerinin Kenetlenme Zamanı

Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Ali Demirkıran, Müslüman ülkelerin büyük bir tehdit altında olduğunu ve derhal kendi uluslararası örgütlerini tesis etmeleri gerektiğini söyledi.

İslam Ülkelerinin Kenetlenme Zamanı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Ali Demirkıran, Müslüman ülkelerin büyük bir tehdit altında olduğunu ve derhal kendi uluslararası örgütlerini tesis etmeleri gerektiğini söyledi.

Demirkıran; Müslüman toplumların batılı toplumlar karşısında özgür ve bağımsız olabilmeleri, yer altı ve yer üstü servetlerini sömürüden koruyup, refah ve kalkınmalarını gerçekleştirmeleri ancak İslam birliği ile mümkündür, dedi.

Demirkıran açıklamasını şöyle sürdürdü; Emperyalist ve sömürgeci güçler, İslam ülkelerini hedef aldı. Neredeyse tüm İslam coğrafyasında kan, gözyaşı ve zulüm yaşanıyor. Kendi ürettiği ile yetinmeyen, tüm dünyayı sömüren ve saldırgan tavrıyla dünyayı savaş alanına çeviren batılı zalimler; gözlerini Balkanlar'a, Kafkaslar'a ve Ortadoğu'ya dikmiş durumdalar. Bu işgal ve işbirlikçilerle sarılan Osmanlı coğrafyasında nihai hedef Türkiye'dir.

Sırtlan Sürüleri Gibi Hareket Eden Bu İşgalci Zalimleri Kim Durduracak?

Onbin kilometre uzaktan gelip, Irak petrollerinde benim de hakkım var diyen, ikiz kulelerin yıkılmasını bahane ederek, Afganistan'a yerleşen, Libya'nın petrollerine el koyan bu azgın zalim işgalcileri kim durduracak? Bu hak tanımaz zihniyeti durduracak, dizginleyecek tek güç, bu vatanın evlatlarıdır. Bunlara karşı durabilecek tek ülke, Türkiye'dir. Tarih boyunca Müslüman ülkelerin hamisi olmuş olan milletimiz, tarihin bu sayfasında da üzerine düşen görevi yapmak zorundadır.

Birleşmiş Milletler, NATO, Unesco, Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşlar; sözüm ona dünyaya huzur, barış getirmek, ekonomik kalkınmayı temin etmek için kurulmuştu. Ancak bu kuruluşların işgallere kalkan yapıldığına, emperyalistlerin zulümlerine hizmet ettiğine şahit oluyoruz.

Irak, Afganistan ve son olarak da Libya saldırı ve işgalleri hep bu kuruluşlar eliyle yürütülmektedir. Filistin, Bosna, Doğu Türkistan, Çeçenistan ve Kıbrıs'ta yaşanan katliamlara seyirci kalan Birleşmiş Milletler ve Nato, adeta sömürge ve zulmün sebebi durumundadır.

Bu durumda biz ne yapmalıyız? Bizler; İslam ülkeleri Savunma Paktı, İslam Birleşmiş Milletler Teşkilatı, İslam Ülkeleri Ortak Pazarı, İslam Ortak Para Birimi, İslam Kültür İşbirliği gibi dünyanın huzur ve saadetini sağlayacak yapıyı mutlaka kurmalıyız.

Hükümetin son yaşanan olayları da görünce Erbakan'ın 1997 yılında kurduğu D-8'in bu yılki toplantısına daha çok önem verdiğine memnuniyetle şahit olduk. Başbakan Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Birleşmiş Milletler'in bu yapısıyla dünyaya, insanlığa hizmet etmediğini söyledi. Bu doğru değerlendirmelerin gereğinin yapılmasını bekliyoruz. Milli Görüş'ün 40 yıldır ısrarla söylediği, tüm İslam ülkelerinin birlikte hareket etmesi ve ekonomik, siyasi, kültürel ve askeri işbirliği yapması yönündeki taleplerin gerçekleşmesi için hükümetin cesur ve kararlı adımlar atmasını temenni ediyoruz.