İftar sofralarının vazgeçilmezi
Osmanlı saray mutfağından günümüze kadar gelen iftar sofralarının vazgeçilmezi güllaç, bu yıl da Ramazan sofralarını süslüyor.
Osmanlı saray mutfağından günümüze kadar gelen iftar sofralarının vazgeçilmezi güllaç, bu yıl da Ramazan sofralarını süslüyor.
Osmanlı Saray Mutfağı araştırmacısı, Türk Mutfağı ve Edirne'den Yemek Kültürü adlı kitabın yazarı Müşerref Gizerler, yaptığı açıklamada, güllacın Osmanlının kuruluş yıllarından itibaren Osmanlı Mutfağında yer almaya başladığını söyledi. Gizerler, Osmanlı döneminde kömür ocaklarında sac tavalarda yapılan güllaç yapraklarının, kamıştan yapılan sırt küfeleriyle paşa konaklarına taşındığını belirtti. Güllacın püf noktasını sütün bol kullanılması olarak açıklayan Gizerler, ''Güllaç yapraklarının üzerine süt döküldükten sonra güllaç yapraklarının hava aldırılmaması gerekir. Ayrıca güllaç mutlaka yapıldığı gün tüketilmelidir. Eğer o gün yenmezse ertesi güne kalan güllacın içindeki cevizin kararması ve sütün tadının kaçması nedeniyle, ilk günkü damak tadını bulamazsınız'' dedi Final Pastanesi Güllaç Ustası Mehmet Karcı, Ramazan ayı ile birlikte güllaç üretimine başladıklarını belirtti.
Günde 10 tepsi güllaç yaptığını anlatan Kırcı,''Ramazan ayında hafif bir süt tatlısı olan güllaç, iftar sofralarını vazgeçilmez lezzetidir. Önemli olan güllacın aynı gün içerisinde tüketilmesidir. Bu nedenle çok fazla güllaç yapmıyoruz. Günlük ihtiyaca göre üretim yapıyoruz. Bugün 10 tepsi güllaç yaptım'' dedi. Kırcı, güllacın kilosunu 15 TL'den satışa sunduklarını belirtti.
