'İdari ve hukuksal bir skandaldır.'
Saros Körfezi Mecidiye Beldesi Turizm Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Geliştirme Derneği Başkanı İrfan Balaban, Avukat Bülent Kaçak aracılığı ile ormanlık alana açılmak istenen Kalker Ocağı ile ilgili itiraz dilekçesini Edirne Valiliğine verdi.
Mecidiye Köyü İbrice Mevkii Ormanlı alana açılmak istenen Kalker Ocağı ile ilgili olarak Bilirkişi raporunu itiraz dilekçesi ile birlikte Edirne Valiliğine Avukat Bülent Kaçar aracılığı ile veren Saros Körfezi Mecidiye Beldesi Turizm Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Geliştirme Derneği Başkanı İrfan Balaban Valilik önünde yaptığı açıklamada, “Saros körfezi Mecidiye köyü İbrice mevkiinde ormanlık alana açılmak istenen yeni Kalker Ocağına Edirne Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerince verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararına karşı Edirne İdare Mahkemesinde açtığımız iptal davasında üç kişilik bilirkişi heyetinin düzenlediği bilirkişi raporu tarafımıza 01.11.2017 günü tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu çerçevesinde halen faaliyette olan Saros Körfezine, turizme, canlı sağlığına, kültüre, tarıma, ormanlara yani yaşama büyük zarar veren taş ocaklarının faaliyetlerinin derhal durdurulması için Edirne Valiliğine dilekçelerimizi mahkemeye sunulan bilirkişi raporunu da ekleyerek verdik. Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün yöre halkına rağmen hukuka, kamu yararına aykırı, Saros Özel Çevre Koruma Bölgesini ve Kültür Turizm Koruma Bölgesini yok sayan, ormanı yok edecek bir faaliyete Çevresel Etki Değerlendirmesi gerekli değildir kararı vermesi idari ve hukuksal bir skandaldır.
Proje Tanıtım Dosyasına yaptığımız itirazları görmezden gelen, doğayı yıkım faaliyetlerine izin ve ruhsat veren yetkililer hakkında üst makamların denetim görevi yapması, haklarında cezai ve idari işlemleri uygulaması kaçınılmaz hale gelmiştir.
Edirne İdare Mahkemesinde görülen davada uzman akademik üç kişilik bilirkişi heyeti oybirliğiyle hazırladığı 14 sayfalık bilimsel raporunu mahkemeye sunmuştur.
Bilirkişi raporu Saros Körfezinde hiçbir taşocağının, kalker ocağının Çevresel Etki Değerlendirmesi yapılmadan izin ve onay verilemeyeceğini hukuksal ve bilimsel değerlendirmeler çerçevesinde ortaya koymaktadır. Bilirkişi heyeti raporuna göre; İzin verilen Kalker Ocağı çok önemli ve korunması gereken hassas alanlar içinde kalmaktadır, Taş Ocağı faaliyeti devletin Barselona Sözleşmesi kapsamında imzaladığı Akdeniz’de Özel Koruma Alanlarına İlişkin Protokole aykırıdır. Bu ocak ile Saros Körfezi ve kıyılarının korunması görevinden öte jeomorfolojik özelikler çok ciddi anlamda bozulacaktır. Taş ocağının faaliyet ile Saros körfezi olumsuz etkilenecektir. Bölgenin mevcut durumunun zaten olumsuzluk içerdiği yeni sahaların bu olumsuzluğu daha da arttıracağı çok açık bir gerçektir. Yapılacak maden faaliyeti ile orman bütünlüğü bozulacaktır. Çıkacak gazlar, atıklar ve gürültü ekosisteme olumsuz etkiler yapacaktır. Faaliyetlerin bu bölgeyi etkileyeceği dikkate alınarak, bölgedeki diğer taş ocaklarının da etkisi göz önünde tutularak ayrıntılı ve tüm paydaşların onaylayacağı bir ÇED Raporunun hazırlanması gerekmektedir. Üç kişilik uzman Bilirkişi Heyetinin hazırladığı ayrıntılı bilimsel raporun bir sonucu da halen faaliyet gösteren mevcut taşocaklarının toz kontrolünü sağlamadığı, oluşan tozun bitki örtüsü üzerinde olumsuz etkiler yarattığı ve bu tozların Saros körfezine ve Mecidiye beldesine de bu olumsuzluğu taşıdığı saptamasıdır. Edirne İdare Mahkemesinde ve Danıştay’daki birçok dava dosyasından anlaşıldığı üzere ulusal mevzuatı ve devletin imzaladığı çevre koruma sözleşmelerini görmezden gelen masa başından bu hukuksuzluklara onay ve imza veren ilgili kamu görevlileri hakkında idari ve adli süreç başlatacağız. Bilirkişi raporu göstermektedir ki ormanları, doğayı, çevreyi, denizi, tarımı korumak ile görevli yetkililer hukuka ve bilime uymak yerine yetkilerini ve görevlerini kötüye kullanmaktadırlar. Çevre uzmanı olan yetkililerin bilirkişilerce tespit edilen hukuksuzlukları, mevzuata aykırılıkları bilmemeleri mümkün değildir. Trakya’da doğa ve yaşam için mücadele veren başta Trakya Platformu olmak üzere Keşan ve Uzunköprü Kent Konseylerine, yaşam savunucusu doğa korumacı tüm dostlarımıza, gazeteci haberci dostlarımıza binlerce kez teşekkür ediyoruz” denildi.
Gözde Kabasakal