Hiçbir engel, engel olamaz bir anneye!

Edirne'de yaşayan 43 yaşındaki Ferdaniye Tunç, Edirne Özel Eğitim Sosyal Yaşam Merkezi'nde eğitim görmekte olan 21 yaşında ki kızı Esra için köyden Edirne'ye taşınma kararı alarak, 'kızım için elimden geleni her şeyi yaparım' dedi.

Hiçbir engel, engel olamaz bir anneye!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ömrünü kızına adadı

Çiftçilikle uğraşan ve aklında hiç özel sektörde çalışma fikri olmadığını söyleyen Ferdaniye Tunç:” Ben 43 yaşında, zihinsel engelli bir çocuk annesiyim. Kızım şu anda 21 yaşında. Bunun öncesinde yani Edirne’ye taşınmadan önce köyde yaşıyorduk. Köyden her gün Edirne’ye engelliler okuluna gidip geliyorduk. Gidip gelmek çok zor olmaya başladı ve diğer kızımda bu durumdan etkilendi. Bizde Edirne’ye taşınma kararı aldık. Köyde yaşadığımızdan dolayı çiftçilik yapıyorduk o yüzden bir gün özel sektörde bu şekilde çalışabileceğimi düşünmezdim” dedi.

‘Tatlı Hayat’ projesiyle yaşamı değişti

İlk başta projenin ona bir kazanç kapısı olacağını düşünmeyen Tunç: “Her şey geçen sene ‘Tatlı Hayat ‘projesiyle başladı. Bize de farklı bir tecrübe oldu. Engelli annesi olan 24 kadın olarak, butik pastacılık eğitimi aldık. Çok güzel şeyler öğrendik ve yaptık. Çocuklarımızda bu süreçte çok eğlendi. Sonrasında projemizde eğitim veren pasta hocamız bir pastane dükkânın 3.şubesini açacağını söyleyip beni açılışa davet etti, sağ olsun. Ben sadece açılışa davet ettiğini sanmıştım. Meğerse benden pastanenin imalathanesinde çalışmamı isteyecekmiş. Şaşırdım, çok sevindim. İşi kabul ettim. Ve böylece çalışma hayatına adım atmış oldum. Ama şüpheleniyordum ‘aklımdan hep ben uzun süre devam edemem zor olur 15 gün çalışır bırakırım’ diye düşünüyordum. Başlarda zor da oldu aslında, ama eşim de kızlarımda çok yardımcı oldular ve iş konusunda beni çok desteklediler. Ben işte olduğum zaman kızımla bazen eşim bazen de kardeşi ilgileniyor. Kızımın bazen iş yerime geldiği de oluyor, beni ziyaret ediyor. Aklım hep onda tabii ‘ne yedi ne içti ne yaptı’ diye. Bu şekilde günlerimiz geçti. Bugün işe başlayalı 3,5 ay oluyor. İş sonrasında da evde yoğun tempo beni beklemekte oluyor. Her kadın gibi yapmam gereken ev işleri oluyor. Sonrasında ise kızımın kişisel bakımı ile ilgileniyorum. Özel ihtiyaçları konusunda çok dikkatlidir ve kişisel bakımı ile benim ilgilenmemi ister. Bu konuda çok hassas. Tüm bunlardan sonra bir yorgunluk oluyor tabi ki ama onun için her şeye değer” şeklinde konuştu.

‘İşe girmem tüm ailemiz için iyi oldu’  

Ferdaniye Hanım çalışma hayatına atılmasıyla ilgili Kızı Esra’nın yaklaşımını şu sözlerle dile getirdi: “İş hayatına atılmama, bir süre kızım da bende alışamadık. Ama zaman geçtikçe çalışıyor olmamın benim için de onun için de iyi olduğunu anladım. Maddi anlamda da ayaklarımın üstünde durabiliyor olmam beni çok sevindiriyor. Para kazanmam ailem için de iyi oldu. Kızım yüzde 70 engelli olduğu için devletten çok yardım alamıyoruz. Sadece okul masraflarını karşılıyorlar. Esra artık çok güzel yetişkin bir genç kız oldu. Her genç kız gibi onun da istekleri ve yapmak istediği şeyler oluyor. Bu sebeple para kazanmam onun da hoşuna gidiyor. Yaşıtları gibi süslenmek, gezmek, güzel vakit geçirmek istiyor. Bu da onun en doğal hakkı. Biz de ailece elimizden geldiğince ona bunu sağlamaya çalışıyoruz. Diğer kızım da bu sene üniversiteye başladı. Bundan dolayı masraflarımız arttı. Her ne kadar eşim çalışıyor olsa da aile bütçesine ek olarak benim de kazancımın olması bizi rahatlatıyor”  

‘Kızım bir cep telefonu aşığı’

Zamanla her şeyin rayına oturduğunu belirten Tunç:” Duygusal anlamda da kızımın özgür olduğunu hissedebilmesini istiyorum. Biz hep onun yanındayız ama ömür boyu bizlere sıkı sıkıya bağlı olarak yaşamasını da istemem. Kendine az da olsa yetebilmeyi öğrenmesini istiyorum. Keza öyle de oldu. Çalışmaya başladıktan sonra gördüm ki benim çalışmam onun da özgüvenini arttırdı. Tabi bazen zor anlarım olmuyor değil. Arada isyan edip ’ben neden buradayım, neden çalışıyorum’ diye kendime kızdığım oluyor. ‘Kızımın yanında olmam lazım!’ diyorum içimden. Ama çok şükür ki, başlarda biraz üzülsek de artık ikimizde mutluyuz. Bunu hissediyorum. Daha da sosyal bir kişi haline geldiğini görüyorum. Özellikle cep telefonuyla çok eğleniyor, resmen ayrılmaz bir parçası oldu.  Cep telefonunu aktif bir şekilde kullanabiliyor. Bu sayede iletişime de geçebiliyoruz. Okul yaşantısından da çok memnun. Öğretmenleriyle de arası çok iyi. Onlarla şakalaşıyor hatta bazen onlarla inatlaştığı, onlara kafa tuttuğu oluyor(Gülüyor)” ifade etti.

‘Hiçbir şey engel olamaz’

Çalışmaya istekli olan ve koşulları uygun olan her annenin çalışabileceğinin altını çizen Ferdaniye Tunç: “Çocuğu engelli olup benim gibi çalışan annelere Allah kolaylık versin. Zor ama çalışıyor olmak çok güzel bir duygu. Çalışmayan anneler ise bence durumları el veriyorsa çalışmayı düşünmeliler çünkü çocuklarımızı kendimize tamamen bağlı yetiştirmemeliyiz. Onların da küçükte olsa ayrı bir dünyaları olmalı. Annelerin kendi ayakları üzerinde durabildiklerini gördüklerinde onlarda başarının nasıl bir duygu olduğunu anlayacaklardır, diye düşünüyorum. Tabi ki her çocuğun engel durumu farklı oluyor. Benim kızım zihinsel engelli olduğu için çalışma şansım daha yüksek belki. Fakat engel durumu daha ağır olan çocukların bazıları daha zor koşullarla başa çıkıyorlar, doğal olarak aileleri de öyle. Ama yine de bir kadına, bir anneye hiçbir şey engel olmamalı. Öyle de olmuş olmalı ki, geçen seneki projeden bazı arkadaşlarımız, durumları dışarıda çalışmaya müsait olmadığı için evlerinde tatlı ve hamur işi yaparak dışarıya satarak kazanç elde etmişlerdi. Bu da bize gösteriyor ki; istediğimiz takdirde her şey mümkün olabilir” şeklinde konuştu.

İpek Deniz