Hem kendi hem de CHP'nin görüşlerini açıkladı

Edirne Milletvekili Sayın Kemal Değirmendereli 5 Şubat 2012'de yapılması planlanan Anayasa Platformu Vatandaş Toplantısı ile ilgili bilgiler verdi.

Değirmendereli, 3. Edirne'de düzenlenecek yeni Anayasa çalışmalarına katkı sağlayacak Anayasa Platformu-Vatandaş Toplantısı için Meclis Başkanı ve beraberindeki heyetin Edirne halkının anayasaya ilişkin nabzını tutmaya geleceğini ifade etti. Cumhuriyet Halk Partisi adına da Konya Milletvekili Anayasa Komisyonu Üyesi Atilla Kart'ın katılacağı toplantıda Edirne'deki sivil toplum örgütleri ve Edirne Halkının demokrasiye özgürlüklere ve hukukun üstünlüğüne gösterdikleri özeni ve bu konuya ilişkin iradesini yansıtacağına emin olduğunu ifade etti.

Değirmendereli, yeni anayasa ile ilgili olarak kendisinin ve Cumhuriyet Halk Partisinin ortak görüşlerini şu şekilde belirtti: "-Yeni Anayasa, toplumun her kesiminin temsiline imkan vererek hazırlanmalıdır. Bu doğrultuda kadınların eşit temsili güvence altına alınmalı ve sivil toplum kuruluşları ile üniversitelilerin aktif katılımı sağlanmalıdır.

-Temel hak ve özgürlükler güvenceleri ile birlikte yeni anayasanın ana ekseni olmalıdır.

-Anayasamız herhangi bir ayrımcılık barındırmamalıdır.

-Medya ve bilişim özgürlüğü dahil basın özgürlüğü korunmalıdır. Özel yaşamın gizliliği konusu ilgili maddeler yapılandırılmalıdır.

-Hukukun üstünlüğünün temini için HSYK Hakimler Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulu olarak ikiye ayrılıp bu kurullarda Adalet Bakanı ve Müsteşarı yer almamalıdır. Yargının bağımsızlığının tahsisinde bu konu önemli bir rol oynamaktadır.

-Azınlıkları ve çoğulculuğu temsil eden Anayasa Mahkemesi liyakate uygun, etkili ve adil denetim yapabilecek bir yapıya kavuşturulmalıdır. Üniversiteler, Hakimler Yüksek Kurulu, Savcılar Yüksek Kurulu, Yüksek Seçim Kurulu ve RTÜK de Anayasa Mahkemesine başvurabilmelidir.

-Yoksulluğun ortadan kaldırılması ve tam istihdam hedefleri yer almalıdır. Sosyal haklar ve tüketici hakları anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır.

-Akademik çoğulculuğu önleyen ve üniversiteleri tektipleştirilen YÖK kaldırılmalıdır. Üniversitelerin mali, idari ve bilimsel özerklikleri Anayasa güvencesi altına alınmalıdır.

-Parti içi demokrasiye anayasal zorunluluk getirilmeli, siyasi partilerin kapatılmasının son seçenek olacağı kademeli bir yaptırım sistemi getirilmelidir. Ülkedeki çoğulculuğun TBMM'ne yansıyabilmesi adına baraj makul bir seviyeye çekilmelidir.

-Yasama ve Yürütmenin tüm eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açılmalıdır. Bunlara örnek; Olağan ve olağanüstü hal, kanun hükmünde kararnameler, Yüksek Seçim Kurulu kararları, Yüksek Askeri Şura'nın tüm kararları, HSYK'nın ve önerilen Hakimler Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun tüm kararları olabilir.

-Çoğulculuk ve özgürlük demokrasinin temelini oluşturduğundan bunun kamusal ve toplumsal alanlarda hayata geçirilmesi sağlanmalıdır. Bu bağlamda, inanç çoğulculuğu atlanmayarak Diyanet İşleri Başkanlığı yeniden yapılandırılmalı ayrıca laiklik ilkesinin pekişmesi için din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri zorunlu ders olmaktan çıkarılmalıdır."

Anayasa değişikliklerine paralel olarak anti demokratik hükümlerinde değiştirilmesinin gerekliliğini savunan Kemal Değirmendereli, önümüzdeki süreçte demokratik iklim yaratılarak AKP'nin her konudaki dayatmacı tutumunun yerine Anayasada uzlaşmacı bir tutum sergilemesine şüpheli baktığını ifade etti. AKP'nin yürüteceği bu süreçten ne beklediğimizi kendimize bir daha sormalıyız diyen Değirmendereli; "Bugünkü yasal uygulamalarla gazeteciler yazdıklarından ötürü, gençler pankart açtıkları ve bilet sattıkları için, vekiller AİHM kararlarına rağmen içerde tutuluyorsa, anayasada toplumun her kesimini temsil eden değişiklikler yapılması konusunda iktidar partisi ne kadar samimidir?" dedi ve Edirne Halkının bu süreçte etkin katkıda bulunması ve değerlerine sahip çıkmasının Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğinde çok önemli rol oynayacağının altını çizdi.