'Geleneğin yaşatılması için okul açılmalı'
Kırkpınar Davul-Zurna Ekibinin Şefi Fahrettin Zurnacı, 658'inci Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ne sayılı günler kala 41 kişilik ekibi ile birlikte tüm hazırlıklarını yaptıklarını söyledi.
Kırkpınar’ın olmazsa olmazı olan davul-zurna ekibi için bu işi yapacak gençlerin küçük yaşlardan itibaren yetiştirilmesi gerektiğini ifade eden Zurnacı, bu geleneğin yaşatılması için bir okul ya da eğitim merkezi açılabileceğini söyledi.
Güreşlerin başta Edirne olmak üzere tüm Türkiye ve Dünya için hayırlı olmasını dileyen Şef Zurnacı; “Kırkpınar yağlı güreşleri UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor. 658 yıldır hiç ara vermeden her yıl güreşen pehlivanlar Dünya’da ilgiyle takip ediliyor.Bu yıl 41 kişilik bir grupla Kırkpınar’a hazırız ve heyecanla bekliyoruz” dedi.
657 yıldır süren gelenek
657 yıldır geleneği sürdüren ve 658’incisi gerçekleştirilecek olan Kırkpınar Yağlı Güreşleri için hazırlıklarını tamamlayan davul-zurna ekibi, 01 Temmuz Pazartesi gününden itibaren Belediye Başkanı Recep Gürkan ve Edirne Valisi Ekrem Canalp’ın ardından esnafları ziyaret ederek Kırkpınar’a davet edecek.
“Kırkpınar’ı tüm dünya tanıyor”
Davul-zurna işini dedelerinden devir aldıklarını dile getiren Zurnacı; “Onlardan ne gördüysek aynı şekilde uygulamaya ve bu mirası olabildiğince orijinal haliyle yaşatmaya çalışıyoruz. Bu yıl seçimlerin hemen arkasından yapılacağı için istenilen kalabalığın olmayacağını söylüyorlar. Fakat ben aynı şeyi düşünmüyorum. Her yıl olduğu gibi bu yılda olağanüstü bir kalabalıkla bir Kırkpınar Haftası geçireceğiz.Sadece Edirne, Türkiye değil, tüm Dünya Kırkpınar’ı tanıyor ve gelmek için günler öncesinden burada yerlerini ayırtıyorlar. Şimdi bakın otellere, pansiyonlara boş yer bulabilecek misiniz” dedi.
“Kırkpınar gönül işidir”
Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nekomşu ülkeler Yunanistan ve Bulgaristan’ın da yerli halk kadar ilgi gösterdiğini dile getiren Zurnacı; “Ben 54 yıldır Kırkpınar’da davul-zurna çalıyorum. Her Kırkpınar öncesi toplantılarımızı yapıyoruz.Kırkpınar yağlı güreşlerinin UNESCO Dünya Mirası Listesine girdiği gibi biz Kırkpınar’ın vazgeçilmezi olan davulun ve zurnanın da tescillenmesi gerektiğini düşünüyorum.Bunun dışında daha küçüklükten yetiştirilerek bu işi yapacak gençlerin yetiştirilmesi gerek.Bunun için bir okul, bir eğitim merkezi açılabilir.Biz bu işi maaşlı çalışan olarak yapmıyoruz. Toplantılarımızı yaparken ücret konuşulur verilir.Kimine göre bu ücret yeterli olur, kimine göre olmaz. Fakat Kırkpınar’da davul çalan her bir davulcu bu işi gönülden gelirken yapıyor, Kırkpınar bir gönül işi. Çok güzel bir programla haftayı bitireceğiz” ifadelerine yer verdi.
Özlem Ceylan