Gazilerin gurur günü törenle kutlandı

TBMM tarafından 1921'de Mustafa Kemal Atatürk'e 'Mareşal' rütbesi ile 'Gazilik' unvanı verilmesinin onuruna kutlanan 19 Eylül Gaziler Günü'nün 104. yılında Edirne'de bir dizi etkinlik gerçekleştirildi.

Atatürk Anıtı önünde bir araya gelen gaziler ve protokol üyeleri tören için hazır bulundu. Çelenklerin sunumu ile başlayan tören bando eşliğinde saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunması ile devam etti.

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Edirne Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Gazi Fevzi Demir ile Piyade Üsteğmen Caner Yıldırım günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.

Garnizon Komutanlığı Adına konuşma yapan Piyade Üsteğmen Caner Yıldırım, Gaziliğin Türk vatanseverliğinin, Türk kahramanlığının, Türk fedakarlığının yaşayan destanı, Gazinin ise bu destanı yazan kahramanın adı olduğunu belirtti. 

"Türk silahlı kuvvetleri sizlere olan vefa borcunu hiçbir zaman unutmayacaktır"

Ulusu birbirine bağlayan değerlerin başında tarih sayfalarına altın harflerle yazılan kahramanlıklar, toprak, bayrak ve vatan uğruna verilen canların geldiğini vurgulayan Yıldırım, "Ülkemizin bugün ulaştığı seviye başta Kurtuluş Savaşı olmak üzere Kore'de,Kıbrıs'ta, Terörist ve mücadele harekatında, 15 Temmuz Hain Darbe Girişiminde, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatında, Cerablus'ta, Elbab'ta ve Afrin'de hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimiz ve gazilerimizin eseridir. Dünyanın en hassas bölgelerinden birinde yer alan ülkemiz bölgede bir istikrar unsuru ve uluslararası toplumun saygın bir üyesi olarak birlik ve beraberliğini bütün tehditlere rağmen sürdürebiliyor ve bu güzel topraklarda bağımsız şerefiyle yaşayabiliyorsa bunu aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçludur. Türk toplumunu yüksek ahlaki özellikleri oluşturan değerlerin başında şüphesiz ki vefa duygusu gelmektedir. Bu duygu aynı zamanda Türk silahlı kuvvetlerinin sahip olduğu değişmez değerlerin merkezinde de yer almaktadır. Bu bilinçle şundan emin olunuz ki sahip olduğumuz en önemli değerlerimiz olan birlik ve beraberliğimizin yaşayan sembolleri olarak daima gönlümüzde yaşayacaksınız. Yüce Türk ulusu ve onun gözbebeği Türk silahlı kuvvetleri sizlere olan vefa borcunu hiçbir zaman unutmayacaktır. Size kutsal vatan görevimizi hakkıyla yerine getirebilmek için 2300 yıllık tarihin şerefli sanığı şanlı üniformanızı kanlarınızla taçlandırıp gazi unvanı alarak vatanın, milletin, bayrağın ve istiklalin ne denli paha biçilemez değerler olduğunu Türk silahlı kuvvetlerinin kahraman mensuplarının bu ulvi değerleri yaşatmak uğruna neleri göze alabileceğini gösterdiniz" ifadelerine yer verdi.

"Tarih boyunca sayısız Türk Devleti bu topraklarda hüküm sürdü"

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Edirne Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Gazi Fevzi Demir,  Türkiye Cumhuriyeti'nin varoluşu, bağımsızlığı, üniter yapısı ve toprak bütünlüğü uğrunda hayatlarını feda etmeyi göze alarak gazilik onuruna erişen kahramanların Gaziler Günü’nü kutlamanın derin heyecanı içinde olduklarını söyledi. Tarih boyunca sayısız Türk Devleti'nin bu topraklarda hüküm sürdüğünü belirten Demir, "Malazgirt Muharebesi'yle başlayan süreç, üç kıtada hüküm süren bir imparatorluğa kadar ilerledi. Ancak yükseliş döneminde olduğu gibi çöküş devrini hazırlayan etmenler hem dışarıdan hem de içeriden ilmek ilmek işlendi. Ulu Önder Atatürk'ün 19 Mayıs 1919’da Samsun'a çıkarak başlattığı Kuvayı Milliye hareketini anlamlı kılan dizeler, 13 Ocak 1921 günü Birinci Büyük Millet Meclisi konuşmasında daha da önem kazanır. Der ki: “Silahımız olmayabilir. Topsuz, tüfeksiz, sapan taşlarıyla da düşmanın karşısına çıkacağız. İstiklal aşkı, vatan sevgisi, hassasiyet şuurumuz ile kalbimizdeki iman ile mücadelemizin sonunda bu zaferi kazanacağız. Bu uğurda canını verenler şehit, kalanlar ise gazidir. Bu mutlak olarak cihad-ı mukaddestir” Nene Hatun gibi kahraman Türk annelerinin “Git evladım, yıllarca ben uğursuz kalayım, şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım. Hadi yavrum, hadi git. Ya gazi ol, ya şehit.” sözleri, bu ruhun en veciz örneğidir. Tüm bu başarıların sonucunda ülkemiz kurtuldu. Sadece kurtulmakla kalmadı, aynı zamanda Ulu Önder Cumhuriyetimizi kurarak bu ülkenin kahraman halkının kendi kendini yönetmesini de sağladı. Halk da atasını unutmadı ve 19 Eylül 1921’de Yüce Meclis aracılığıyla Ulu Önder’i mareşallik rütbesine yükselterek gazi unvanı ile onurlandırdı. O tarihten bu yana, 2847 sayılı kanuna istinaden çıkarılan yönetmelik gereğince 19 Eylül Gaziler Günü olarak kutlanmakta, 18 Mart ise Şehitler Günü olarak anılmaktadır" şeklinde konuştu. 

“Şehit nurlanmış, gazi onurlanmış askerdir”

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: “Şehit nurlanmış, gazi onurlanmış askerdir.” diyen Demir, "Vatanımızın makûs tarihini değiştiren ve devletimizin kurulmasını sağlayan İstiklal Savaşı şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizin evlatları olarak; mazlum milletlerin özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinde Türk'ün kahramanlığını sekiz bin kilometre uzakta destanlaştıran Kore gazilerimiz ve torunları olarak; 1571 yılından bu yana Türk yurdu olan Kıbrıs’ta zulme uğrayan soydaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlayarak adada bağımsız bir Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasında emekleri sonsuz olan Kıbrıs gazilerimiz; Anadolu’yu bir ateş çemberine alarak ülkemizi bölmek isteyen emperyalist güçlerin içteki ve dıştaki iş birlikçilerine karşı destan yazan iç güvenlik gazilerimiz; devletimizin bölünmez bütünlüğünü hedef alan hain kalkışmaya karşı direnen kahraman 15 Temmuz gazilerimiz. Sizler sayesinde kıvanç ve onurla nefes alıyoruz. Var olun, sağ olun. Bugün de hâlâ içte ve dışta ülkemizin bekası için ya şahadet şerbetini içen ya da gazilik unvanıyla taçlanan siz vatan evlatları sayesinde huzur ve refah içinde aldığımız her nefes için Allah hepinizden razı olsun" ifadelerine yer verdi.

Törenin ardından Saraçlar Caddesi'nden Lari Camii'ne kadar kortej eşliğinde yürüyüş gerçekleştirildi. Bando eşliğinde yürüyüş yapan Gaziler ve beraberindeki heyet, çevredeki vatandaşlar ve esnaflar tarafından ilgiyle izlenerek alkışlandı. Korteji izleyen vatandaşlar bu anı telefonlarına kaydetti. Yürüyüşün ardından şehitler anısına Lari Camii'nde mevlit okutuldu.

Dilek Şahin