'Elektronik satış sistemine geçiliyor'
Edirne Ticaret Borsası elektronik satış sistemine geçiş için hazırlıklara başladı. Borsa Başkanı Özay Öztürk, ' Türkiye'de bu sisteme giren ilk borsa olan Konya Borsasında sistemi inceledik' dedi.
Edirne Ticaret Borsası heyeti, Konya Tarım Fuarı dönüşünde Konya Ticaret Borsası'nı ziyaret etti. Heyet burada elektronik satış ve yapılan çalışmalar hakkında Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik'den bilgiler aldı. Burada bir açıklama yapan Borsa Başkanı Özay Öztürk, “Öncelikle Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Bizleri bugün ağırlıyor. İşin aslında tüm Konya Ticaret Borsası Yönetimine, Meclisine teşekkür ediyoruz. Bugün Türkiye’nin buğday ambarı Konya’dayız. Konya Ticaret Borsası’nın misafiriyiz. Türkiye’de ki tahıl ticaretinin en derinliği olan yerinde ve en yüksek hacmi olan borsadayız. Burada tabi neyi görüyoruz? Çok yakında Edirne Ticaret Borsası olarak Elektronik satış sistemine geçeceğimiz için mevcutta Konya bu konuda liderlik gösterdi. İlk bu işleme geçen borsa oldu. Burada yerinde inceleme fırsatı buluyoruz. Buradaki sistemin, Başkanımızın anlattığı gibi işlevselliği, bizde yaratacağı derinlik farklı bir boyuta gideceği düşüncesindeyiz. Onun için iki buçuk üç ay gibi bir zaman içinde bizde Edirne Ticaret Borsası olarak bu sisteme geçeceğiz. Biz tekrar Başkanımıza misafirperverliğinden dolayı çok teşekkür ediyoruz. “ dedi.
SİSTEMİ ANLATTI
Ziyaret sonrasında Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik elektronik satış sistemini anlattı. Çevik, “Aşağı yukarı bir partide; şu şekilde mallar dolaşması, 30 tane parçanın dolaşması 13 dakika. Bu 13 dakika içerisinde en yüksek fiyatı kim verirse, sistem ona eşleştiriyor. İşin özü bu. Ondan sonra zaten takas odasına gidiyor. Öbür tarafta da çiftçiler var. Çiftçilerimizde aynı şekilde bu sistemi inceliyor. Fiyatlara bakıyor. Kimde kaldığı ekranlarına, onlara ekleniyor. Ondan sonra da verip vermeyeceği çiftçiye soruluyor. Onaylarsa onaylanıyor. Sistemimiz başladı ilk satış salonumuz. Bugün kaç parça malımız var? 40 parça mal var. Aşağı yukarı iki seanslık. 30/10 sürümlük. Tüccar arkadaşlarımız gelip elindeki çiplerle bilgisayarı açıyor. Açtıktan sonra geçen ürünün fiziki numunesini alıyor. Aynı zamanda sıraya göre ekrana laboratuar analiz değerleri de düşüyor. Ona göre de takip ediyor. Bakıyor istediği bir ürün varsa. Ürünlerini ekrana alıyor. Ona göre Takip ediyor. Burada direk fiyatta yazabiliyor, artırım da yapabiliyor, en yüksek fiyatı yazıp da otomatik artırma makine kendisi de yapabiliyor. Alacağı malı ona göre değerlendiriyor. Ama 12 dakikanın sonunda 30 parça malın hepsi bir anda satılmış oluyor. Bize ne getirdi bu sistem, biz burada on sekizle yirmi ton harman zamanının en yüksek repon tem olduğu zamanda gelen bundan 2 gün önceki bir satışımızda günlük 20 bin ton mal sattık. 18 20 bin ton. Bu satışımızda sabah 7 akşam 4 e kadar devam etti ve 20 bin tonu bitirdik. Öbür sistemde bu satışlarımız 10 bin 8 bin ton oluyor. Birde üretici yönünden ne getirdi? Burada ki üreticin malı en iyi şekilde değerlendiriliyor. Üretici de memnuniyetten dolayı 2011’de geçtik bu sisteme, geçtikten sonra Borsamıza gelen ürünün miktarı ve her yıl 5 10 artarak gitti ilk zamanlar biz 200 250 bin ton civarında yıllık işlem yaparken borsada Spatum Satış Salonunda şuanda 800 bin tonlara ulaştık. Yani çiftçinin de güveni geldi. Ben ürünümü borsaya götüreyim dedi. Ve borsada en iyi değerde satılacağına inancı geldi.Hatta ve hatta sadece kendi bölgemizden değil, yakın bölgemiz olan Kütahya, Eskişehir, Amasya tarafı, Kırşehir ve Karaman tarafı buralardan da ürünler gelmeye başlandı. Geçen sene çıkardığımız baktığımız zaman mesela, arpa Konya bölgemizde azdı. Ama baktığımız zaman, Kırşehir tarafının çiftçisi kamyonlara arpalarını atıp burada sattılar. Eskişehir tarafı burada, Isparta tarafı malını getirip burada sattı. Yani o bölgelerde satıldı ama bizim bölgeye de her gün aşağı yukarı o bölgelerden sezonda mal geldi. Yani bir çekim merkezi sistemi olarak oluşturdu. Yani bir Pazar oluşturdu. Üyelerimize baktığımız zaman buradaki ürelerimizin, girenlerinin hepsi Konya Ticaret Borsasına üye olmak mecburiyetinde, belirli sorumluluklarını yerine getirmek zorunda. Aynı zamanda Borsa olarak sabahki satıştan sonra akşam 5’e kadar üyemizin işlemlerini bitirip, parasını almak zorunda. Biz bunla yükümlü olarak bu işlemleri yapıyoruz. Bu bizim birinci piyasamız. Öbür Plartform Piyasamızda işletiyoruz. Aşağı yukarı 17 tane lisanslı depo ile yetkili sınıflandırıcı olarak anlaşmış durumdayız. Onlara giren ürünlerin hepsini, bizim borsamızın şirketi olan Konya Laboratuar Depoculuk şirketimiz yapıyor. Bunla beraber Konya Platform olarak. Biliyorsunuz Ürün İhtisas Borsası kuruluncaya kadar 9 tane borsaya bu yetki verilmişti. İlk yetki alan borsalardan biride biziz. Onu da hayata geçirdik. Şuanda Türkiye genelinde ki lisanslı depolarda yapılan işlemlerin aşağı yukarı %65’ini bizim platform üzerinden deniz üstü ticareti yapılıyor. Buda şuana kadar 500 Trilyon civarında bir işlem hacmine ulaştık. Aşağı yukarı buda 600 650 bin ton civarı bir işlem yaptı. Bu sene ofisinde uygulamaları ile özel lisans depolarına da ürünler girdi. Elüs oluştu. Konya bölgemizde mesela Kulu’da var. Konya’da bizim 100 bin tonluk borsamızın yine Ast ilaç Lisans Depo şirketimiz var. Oraya ofis üzerinden 30 bin tona yakın mısır koyduk. Buradaki organizemizin içerisinde Demirpolat Lisans Depo diye şirket var. Saraç Lisans Depo diye şirket var. Toplam Konya bölgesinde, ofisin almış olduğu mısırın 55 bin ton civarındaki kısmı Elüsle oluştu, TMO’nun . Zaten öbürlerinin hepsi özel şirketlerde, köylüde koydu. Toplam Lisans Depolardaki bu sürekli yapılan işlem, bize bağlı olan işlemler 250 bin tonun üzerine geçti işlem hacmi. Buda ikinci piyasamız. Tabi biz hep söylüyoruz Türkiye’nin neresinde ürün varsa ürün taşınmasın Lisan depolara girsin ve Ürün İhtisas Borsa’sı üst çatı olarak kurulsun ve bütün bu elüsler burada işlem yapsın. Tabi borsalar ne olacak dersek orada. Bizde Bakanlıkla görüşmemiz ve Odalar Borsalar Birliği Rıfat Başkanında gayretleriyle, izahlarıyla Borsaların kurmuş olduğu aracı şirketler direk o Ürün İhtisas Borsalarında işlem yapacaklar. Buda sektörün ikinci b planı. Buda ne getiriyor? Üreticiye de fayda getiriyor. Bu aynı zamanda sanayiciye de fayda getiriyor. Üreticiye faydası şu; Üretici gördüğü zaman maliyetlerini çıkardığı zaman üç aylık periyotlarla vadeli opsiyon olarak ikinci etabı olarak Vade ve Opsiyon Borsalarında ürün senetlerini satabilir. Bu yönden avantaj getirebilir. Sanayiciye ne getirebilir? Sanayici şuanda malı stokluyor. Ama bu piyasadaki derinlik TMO’nun almış olduğu 1,5 milyon ton her yıl alıyor bu. Birde Türkiye genelinde Lisans Depolarına ürün girerse aşağı yukarı türkiyenin 35 40 milyon tonluk tarım ürünün % 35-40 Lisans Depolara girdiği zaman piyasada bir derinlik arz edecek. Sanayicide ne yapacak? Vadeli opsiyon borsalarında bu Elüsleri, kendisinin almış olduğu bağlantılarına göre; vadeli kontratlarını yapacak. O tarihlerde fiziki teslim olarak o lisans depolarından ürünlerini çekerek, kendisinin riskini azaltmış olacak. Nötrleştirmiş olacak. Böyle bir sisteme gidiyor Türkiye buna da zaten Hükümetimiz sıcak bakıyor. Gümrük Bakanlığımız, Tarım Bakanlığımız sıcak bakıyor. Toprak Mahsulleri Ofisi sıcak bakıyor. Toprak Mahsulleri Ofisi zaten marketçilikten çıkmak istiyor. Nasıl ki Merkez Bankası finans piyasalarında regüle ürettiği gibi TMO’da tarım piyasalarını regüle etme görevini üzerine alıp, marketçilikten çıkacak ve Türkiye’nin üretmiş olduğu üründe; kaliteli depolara gidecek, zaiyat olmayacak, toprak altına girmeyecek. Bundan dolayı Türkiye’nin faydası olacak. Bunun ikinci ayağı da nedir? Biliyorsunuz biz Türkiye olarak bulunmuş olduğumuz coğrafya enerjide bir üstsek;tarım ürününde de Kuzey Yarım Küre’de ki fazlalığı Güney Yarım Küre’ye aktaran bir üssüz. Yakın çevremizde Ukrayna’sı, Kazakistan’ı Rusya’sını Dünya Ticaretine vermiş olduğu bu tarım ürünlerine bu sistemi oturtursak; oralardaki anlaşmalarla Bu Elüslerle de dünyanın Güney Bölgesinde, Güney Yarım Küre’sinde ki ülkelere satışını yapabiliriz. Yani Tarımsal Ticaretin dünya üzerindeki ticarette payımızı alabiliriz. Şuanda bu payımız; Dünya’da dönen ticarette %1. Biz bunu önümüzde ki süreçte %2’lere 3’lere 4’lere çıkarabilirsek bu sistemi ondan dolayı istiyoruz. Yeniden bir şey keşfetmiyoruz. Dünya’nın yapmış olduğu işlemleri yapıyoruz ama hızlı bir şekilde ilerliyoruz. Ben inanıyorum ki 2023’te bu sistem Tarımsal Ticaret daha önem arz edecek. Ve bu sistem oturacak. Tüccar arkadaşlarımızda, gelecek nesilde ticaret yapacak arkadaşlarımıza da bu sisteme alışmasını şimdiden talep ediyoruz. Şimdiden demostastorunu yaptırsınlar, çalışmalarını yapsınlar. Kendilerini buna ayarlasınlar.”
Gözde Kabasakal