Efsane komutan
Edirne'yi 155 gün yiğitçe savunan, Türk askerinin gözü pek komutanı Şükrü Paşa cesareti, ileri görüşlülüğü ve fedakarlıkları ile ''efsane komutan'' olarak anılıyor
Edirne'yi 155 gün yiğitçe savunan, Türk askerinin gözü pek komutanı Şükrü Paşa cesareti, ileri görüşlülüğü ve fedakarlıkları ile ''efsane komutan'' olarak anılıyor
Balkan Savaşları'nda Edirne'yi 155 gün yiğitçe savunan, Türk askerinin gözü pek komutanı Şükrü Paşa cesareti, ileri görüşlülüğü ve fedakarlıkları ile ''efsane komutan'' olarak anılıyor.
Tarihi kayıtlara göre, 1857 yılında Erzurum'da doğan Mehmet Şükrü Paşa, Erzincan ve Almanya'daki askeri eğitiminin ardından İstanbul'daki askeri okullarda talim ve terbiye, balistik ve matematik öğretmeni olarak görev yaptı. 36 yaşında tuğgeneralliğe yükselen Şükrü Paşa, 1905 yılında Selanik'e sürgüne gönderildi. 1908 yılında İstanbul'a dönen Şükrü Paşa'nın mareşalliğe yükseltilen rütbesi, 2. Meşrutiyet'in ilanının ardından yapılan düzenlemelerle korgeneralliğe düşürüldü. Redif müfettişliği, Çanakkale Boğazı Muhafızlığı görevlerinde bulunan Şükrü Paşa, 1912 yılında Balkan Savaşları'nda Edirne Müstahkem Mevkii Komutanı olarak atandı. Kuşatmaya karşı Edirne'yi 40 gün savunması emri verilen Şükrü Paşa, kıtlığa, açlığa, hastalığa ve pek çok olumsuzluğa rağmen kenti 5 ay 5 gün boyunca savunarak, askerlerinin başarısıyla tarihe geçti.
ASKERİ DEHAYA YABANCILAR DA HAYRAN KALDI
Bulgar askerlerinin kente girmesinin ardından düşman askerlerince alınan kılıcı, ertesi gün Bulgar Çarı Ferdinand tarafından Şükrü Paşa'ya yeniden verildi. Avrupa basınında kenti savunmasından ve askeri başarılarından övgüyle bahsedilen Şükrü Paşa'nın Almanya'da anıtı dikildi, Fransızların duyduğu hayranlık nedeniyle de bir kılıç ve üzerinde binlerce imzanın bulunduğu altın kitap Şükrü Paşa'ya armağan edildi. Sofya'da 6 aylık esaretin ardından yurda dönen Şükrü Paşa, Edirne savunmasında yakalandığı romatizmanın tedavisi için gittiği Bursa'da kaplıcalarda zatürreye yakalandı ve İstanbul'a dönüşünde 59 yaşında evinde vefat etti. Müttefik Kuvvetler komutanlarının da katıldığı büyük bir askeri törenle Merkezefendi Mezarlığı'na defnedilen Şükrü Paşa'nın naaşı, 1998 yılında kendisi için yaptırılan anıt mezara nakledildi.
ŞÜKRÜ PAŞA'NIN VASİYETİ
Şükrü Paşa'nın Edirne savunması sırasında askerlerine ettiği vasiyet, cesaretini ve vatan sevgisini gösteriyor. Anıtının arkasına büyük puntolarla yazılan vasiyeti geçmişten geleceğe ışık tutmaya devam ediyor. Şükrü Paşa'nın vasiyetinde şu ifadeler yer alıyor: ''Düşman, hatları geçtikten sonra ölürsem, kendimi şehit kabul etmiyorum, beni mezara koymayın. Etimi, itler ve kuşlar, çeke çeke yesinler. Fakat müdafaa hattımız bozulmadan şehit olursam, kefenim, lifim ve sabunum çantamdadır. Beni bu mahale gömeceksiniz. Ve gelen nesiller, üzerime bir abide dikeceklerdir.''