'Edirne'nin gelişimine katkı vermiyorlar'

Edirne İl Genel Meclisi Haziran ayı toplantısının ilk birleşimi Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantı bir önceki toplantıya ait tutanak özetlerinin okunmasının ardından gündemdeki maddelerin görüşülmesi ile devam etti.

“Huzurlu, hakkın ve demokrasinin buluştuğu ülkede yaşamımızı sürdürürüz”

Toplantıdan önce açıklama yapan İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş Sivas katliamının yıldönümü olduğunu belirterek, “Sivas katliamını unutmadık, unutturmayacağız. 2 Temmuz 1993 yılında aydınlığı karartan ateşin yakıldığı gün bu tarih bir daha böyle vahşetlerin yaşanmamasını temenni ediyoruz. İnşallah ülkemizde böyle vahşi olaylar bulunmaz. Huzurlu, demokrasinin, hakkın ve hukukun buluştuğu ülkede yaşamamamızı sürdürürüz.” Dedi.

İnsan Hakları kuruluna seçildiler

Gündemin ilk maddesi olan İl ve İlçe insan hakları kuruluna üye seçimi yapılmasına ilişkin Edirne Valisi Ekrem Canalp tarafından İl Genel Meclisi’nde görüşülmesi üzerine gönderilen talep dilekçesinde, “Edirne Valiliği, Hukuk işleri şube Müdürlüğünün ilgili yazısıyla il ve ilçe insan hakları kurulunda görev yapmak üzere il genel meclis üyesi seçimleri yapılması gerekmektedir. İl Genel Meclisi tarafından İl insan hakları kurulu ve tüm ilçe insan hakları kurulları için gerekli üye seçimlerinin yapılmasının gereğini rica ediyorum” ifadeleri yer aldı.

Edirne Valisi Ekrem Canalp’ten gelen talep dilekçesi üzerine mecliste İl ve İlçelere insan hakları kurulu üyeleri seçildi. Merkez İnsan hakları kurulundan görev yapmak üzere Mehmet Geçmiş, Havsa insan hakları kuruluna Serdar Çığla, Lalapaşa insan hakları kuruluna Halil Akdağ, Süloğlu insan hakları kuruluna Önder Cin, Keşan insan hakları kuruluna, Erdoğan Gümürcineli, İpsala insan hakları kuruluna İsmail Alış, Enez insan hakları kurulunda görev yapmak üzere Şenol Kılıç oy çokluğuyla kabul edildi.

“Gelir, tarımsal maliyetlerin yüksek olması nedeniyle düşük kalıyor”

Köylere yönelik hizmetler ve Orköy Komisyonu Başkanı Erdinç Can’ın, meyvecilik projeleri kapsamında tarımsal maliyetlerin yüksek olması nedeniyle karlılığın az olduğu belirlenerek İl Genel Meclise sunulması üzerine hazırladığı raporda, “Meyveciliğin ülke ekonomisine katkısı azımsanmayacak oranlarda her geçen yıl artarak devam etmektedir. Meyvecilik ihracatı yapılan tarımsal ürünlerimiz içinde önemli bir yer tutmaktadır. Ancak ilimizde meyvecilik alanları istenen seviyede değildir. İlimizde 9 ilçe, 16 belediye, bu belediyelerde 95 mahalle, ayrıca 254 köy bulunmaktadır. Yetiştirilen başlıca ürünler; buğday, ayçiçeği ve çeltiktir. İlimizde 3,140,980 dekar tarım alanı bulunmakta olup, bu alanın 44.016 dekarlık kısmında meyve üretimi yapılmakta olup bu alanın büyük kısmını ise ceviz ve badem bahçeleri oluşturmaktadır. Bu da toplam tarım alanının %1,4’üne tekabül etmekte ve buradan da ilimiz tarım alanlarında, meyvecilik yapılan alanın oldukça düşük bir orana sahip olduğu anlaşılmaktadır. Kuru tarım yapılan arazilerde yaygın olarak üretimi yapılan buğday ve ayçiçeğinden elde edilen gelir, tarımsal maliyetlerin yüksek olması nedeniyle düşük kalmaktadır. Bu nedenle karlılık oranı giderek azalmaktadır. Bu bakımdan çitçi ve köylü vatandaşların alternatif tarım ürünlerine yönelmeleri hem bölgemizin gelişmesine hem de vatandaşlarımızın refah seviyesini yükseltecektir.Çünkü Edirne ili çevre planları yapılırken misyon ve vizyonunu kültür, turizm, tarım ve hayvancılık olarak belirlemiş ve karar altına almıştır.” İfadeleri yer aldı.

“Artık akademisyenler halka girmeli”

Edirne’nin bir üniversite şehri olduğunu söyleyen İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş, hemen hemen nüfusun 3’te birinin üniversite öğrencilerinden oluştuğunu dile getirdi.

Trakya üniversitesinde bulunan yetenekli hocalardan Edirne halkının faydalandığı hiçbir şey olmadığını ifade eden Geçmiş, “Halka bütünleşmeyen bir üniversitemiz var. Bu eleştirileri yapmamız lazım. STK’larla, devletin yetkili kurumlarıyla bu akademik düşünceyi, hocaları halka yaymıyorlar. Edirne’nin gelişimine katkı vermiyorlar. Birçok etkinlik yapılıyor fakat etkinlikten öteye, panelden öteye giden, halkla bütünleşen, halkı aydınlatabilen, akademik düşüncelerini, fikirlerini halka yönlendiren bir yapıyı henüz göremedik. Bununla ilgili üniversite kendini gözden geçirebilmeli. Artık akademisyenler halkın içine girmeli. Edirne’nin sorunlarını tespit edip onlara çözüm önerileri sunmalı diye düşünüyorum. Onlara artık daha bilimsel tarımın yapılabildiğini aldığımız mahsullerle gösterelim. Halkla bütünleşmemiz lazım. Tek düze akademisyen ruhuyla, bugün bir raporu sunduk bu rapor burada kalıp halka ulaşmadığı müddetçe, ya da burada söylediğimiz sözlerin hiçbir anlamı yok. O yüzden üniversiteye büyük görev düşüyor. Tarım İl Müdürlüğüne büyük görev düşüyor. Edirne bir tarım şehri el ele gönül gönüle birliktelikle bölgemizin zenginliğini sağlamak zorundayız.” Dedi.

Başkan Geçmiş, “Üretemezsek bir şey elde edemeyiz. İşin doğru üretmek. Üretmediğimiz bir toplumda ülkelerden saman, et isteriz. Üretemiyoruz çünkü Üretimimiz kısıtlandı. Hayvancılık düştü, tarım alanlarımız düştü. Üretmediğimiz müddetçe birilerine muhtaç oluruz. Üretmek zorundayız ve ben bundan sonra üretecekler diye bekliyorum. Eğer yerli tohumu kendi bahçen dışında  bir başka birisine sattığın zaman bu tespit edilirse 5 yıl hapis cezasıyla cezalandırılıyorsun.” Açıklamalarında bulundu.

Ebubekir Sıddık Semiz