Edirne'de güreşin geleceğini değerlendirdi
Antrenör Şamil Doğudelen yağlı güreşin Edirne'deki geleceğini değerlendirdi. Doğudelen, ' Yağlı güreşçilerimize imkan verilmeli' dedi.
Güreş Antrenörü ve Şahispor Güreş Kulübü Başkanı Şamil Doğudelen, yağlı güreşte Edirne'nin geleceğini değerlendirdi.
Edirne'nin özellikle Kırkpınar'dan önce hazırlanma safhasında iklimsel dezavantajı olduğuna vurgu yapan Doğudelen, imkan verilmesi halinde sporcuların Antalya gibi bölgelere gidip orada kamp yapması gerektiğini söyledi. Doğudelen, Edirne'de güreşe biraz daha sahip çıkılması gerektiğine de vurgu yaparak; “Şu an güreş doğaçlama gidiyor, bunun için sistemli çalışılması lazım” dedi.
“DAHA FAZLA KÜRSÜYE ÇIKILMALI”
Doğudelen gazetemize yaptığı açıklamada, 654'üncü Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde Ufuk Yanık'ın Deste Orta Boy'da 1'inci, Abdul Baki Kara'nın da Ayak boyda 3'üncü olarak Edirne'ye sadece iki madalyanın gelmesini değerlendirdi. Önümüzdeki yıllarda kent olarak daha fazla kürsü görülmesi adına görüşlerini de aktaran Doğudelen, başarının tek başına gelen Bir şey olmadığını, 4-5 faktörün biraraya gelmesi gerektiğine dikkat çekti. Geride bıraktığımız Kırkpınar'da dereceye giren iki Edirneli pehlivanın da yıl geçtikçe büyüyüp boy atladığını belirten ve bu süre boyunca 4 kez kürsü gördüklerini kaydeden Kulüp Başkanı Doğudelen bu başarının tesadüf olmadığını söyledi. Doğudelen “Ufuk Yanık bu sene 7 tane maç yaptı ve hiçbirisinde puanlamaya bırakmadı. Yani Kırkpınar'da puanlamaya bırakmadan şampiyon olan tek pehlivan. Abdülbaki geçen seneye göre 2 boy birden atladı ve burada da 3'üncü olup kürsüye çıktı. Dolayısıyla bütün bu ibareler gelecek vaad ediyor. Çocukların çok daha iyi yerlere geleceğinin bir göstergesi. Buradan yola çıkarak bakarsak aslında bu başarı 2 kişi değil de 3-4 kişiyle de gelebilirdi.” Dedi.
Edirne'nin başarısının sadece 2 kişiyle sınırlı kalmasının en önemli faktörlerinden birisinin iklimsel dezavantajı olduğuna dikkat çeken Doğudelen şöyle devam etti; “Bizim ilk öncelikle coğrafi olarak iklimsel bir sıkıntımız var. Antalya bizden 3 ay önce antrenman ve müsabakalara başlıyor. Şimdi ben istiyorum ki buradan sporcumu Antalya'ya götüreyim, orada Kırkpınar öncesi kamp yapıp, oradaki rakiplerinle antrenman yapsınlar. Bunlar bizim için çok daha faydalı olacaktı ama bu anlamda bir şeyler yapamadık. Çünkü imkânlar kısıtlı. Çok daha iyi olabilir bu imkânlar sağlanırsa. İnşallah bundan sonraki süreçte kurumlarımızın da desteğiyle daha iyi olur.”
“DAHA FAZLA SAHİP ÇIKILMALI”
İki güreşçiden gelen başarıda da Edirne'deki kurumların önemli etkisi olduğunu vurgulayan Doğudelen şöyle konuştu; “Bugün Edirne'de güreşe sahip çıkan kurumlarımız var. Öncelikle Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bütün pehlivanlara kapısını açıyor ve bütün imkânlar ücretsiz. Belediyemiz 10-15 pehlivanı istihdam ediyor. Trakya Birlik Spor Kulübü pehlivanlara sahip çıkıyor. Ama tabii ki bunlar çok daha iyi olabilir. Ben de Antrenör ve Şahinspor Kulübü Başkanı olarak sık sık kurumlarımızı ve işadamlarımızı gezip destek istiyorum. Yani Edirne'de güreşe biraz daha sahip çıkılması gerekiyor. İlerisi için ne deniyor? Edirne'den başpehlivan çıkmıyor ya da nasıl çıkacak? deniliyor. Ben o soruyu soranlara hemen şunu soruyorum; pehlivanlar nereden çıkıyor? Antalya'dan, Karamürsel'den, Samsun'dan çıkıyor. Kırkpınar geldiği zaman arkasında Antalya yazan bir sürü adam göreceksiniz. Hemen çevirin ve onlara imkânlarını sorun. Antalyalı pehlivanın imkânı ve maaşı ne? Bunları sorun. Ondan sonra gelin Edirne'de güreşle ilgili bir şuura oluşturalım ve tartışalım. Şu an güreş doğaçlama gidiyor. Yani güneş doğuyor, o gün ne yapılıyorsa yapıyor. Yani bunda antrenörlerin antrenman sistemini karıştırmayalım. Gerçekten programlı, sistemli çalışılıyor. Yani şu an Edirne'nin güreşi daha iyi olabilir. Ama bunun için sistemli çalışılması lazım.”