'Dövizin hareketliliği Edirne'ye yaradı'

Edirne Genç İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hakan İnci yereldeki bazı konuları değerlendirmek ve 2017 yılının bitmek üzere olduğu bu günlerde, geride kalan yılı değerlendirmek adına basın mensuplarıyla buluştu. EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hakan İnci “Daha önce toplantılarımız otellerde faklı lüks restoranlarda yapıyorduk. Baktık ki bu çok taklit ediliyor. Bir değişiklik yaparak yerele inelim dedik. Bundan sonra yereldeki esnaflarımızla bir araya gelerek ev yemekleri yapan lokantalarda, köftecilerde veya kebapçılarda bir araya geleceğiz. Hem sizleri esnaflarımız ile bir araya getirmiş olacağız, hem de orada fikirlerimizi paylaşmış olacağız. 2017 yılı ticaretle uğraşan iş adamları için, esnaflar için çok zor geçti. Zor geçmeye de devam ediyor. 2018’e baktığımızda da açıkçası çok umutlanamıyoruz. Çünkü küresel boyutta gelişmeler var. Bir Kudüs olayı var dünyamızı nereye getireceği belli değil. Dünya şu anda bir tünele girmiş durumda. İnşallah bu tünelden çıkacağız. Bu tünelin içinden çıkamazsak; hem dünya açısından hem ülkemiz açısından çok hazin sonuçları oluşabilir. Dolayısıyla biz iş adamları da bu konuda çok endişeliyiz. Sn. Cumhurbaşkanımız dün yaptığı konuşmada 3. çeyrekteki büyümemizin % 11.5 olduğunu söylediler. Bu muhakkak bir veriye dayalıdır. Ancak biz yereldeki iş adamları ve esnaflar olarak bu %11.5’luk büyümeyi üzerimizde hissedemiyoruz. Hisseden bir esnafımız var mı onu da bilmiyorum. Bu %11.5’luk oranın bence kamuoyuna hangi kaynaklardan veri alınarak büyümenin gerçekleştiğini söylemeleri gerekir. Acaba bu büyüme oranının içerisinde biliyorsunuz bankalar faiz gelirlerinde rekor kırıyorlar. Acaba bu bankaların aldıkları faizler mi bu kriterleri yukarıda tutuyor. Eğer öyle bir büyüme ise öyle büyüme olmasın. Ben bir iş adamı olarak bunu arzu etmem. Ama elbette ki ülkemizin her sene belli bir oranda büyümesi hepimizin hedefidir. Çünkü büyüme; paralelinde istihdam ve yeni iş olanakları getirir. Dolayısıyla bu verilerin sağlıklı bir takım şeylere dayanarak ortaya çıkmasını arzu ediyoruz.” dedi.

“SÜREKLİ BİR DEVELÜASYON YAŞANIYOR”

Konuşmasında döviz kurlarına değinerek Edirne ekonomisine etkilerini ele alan İnci; “Son dönemlerde döviz kurlarında önlenemeyen bir artış oldu.  Son yıllarda ülkemizde son 2 yıldır döviz bir anda bir yükseliyor bir yerlere getiriliyor, sonra dövizden birileri çıkıyor bu dövizi TL’ye çeviriyor. Buna müdahale edilecekse neden daha önce müdahale edilmedi. Böyle bir vurgunu kim yaptı ben merak ediyorum. Bununda maliye, vergi dairesi ve devletimizin araştırması gerekiyor. İnsanlar birikim yapmak için döviz alıyorlar, altın alıyorlar. Tam insanlar umutlanıyor sonra bir bakmışsınız düşüvermiş. Bu döviz hareketliliği neden bu şekilde oluyor bununda açıklanması gerektiğini düşünüyorum. 2017 yılının Mart ayında kredi garanti fonu kefaletiyle iş adamlarına kendi hacimlerine göre kefaletli krediler verildi. Bu kredileri birçok esnafımız aldı. Ancak şu anda o esnaflar genellikle de bu taksitli kredilerde şimdi insanlar bu taksitleri ödemekte zorlanıyorlar. Bu da piyasanın daraldığını gösteriyor. Aslında o dönemde o verilen kredilerin veriliş amacı bir iş adamı olarak siz bu parayı alın yeni bir iş dalı açın bu açtığınız iş dalında istihdam yaratın topluma bir geri dönüş yapındır. Çünkü ben devlet olarak size kefil oluyorum kredi garanti fonundan bu paraları size veriyorum. Bu paraları alan iş adamları aldılar. O paraları çektiler diğer bankalardaki borçlarını kapattılar. Dolayısıyla devletin hedeflediği istihdam gerçekleşmedi. Rahatlama da gerçekleşmedi. Bu daha büyük bir yük getirdi. 2018’in çok daha kötü olacağını düşünüyorum. Geçen ayın sonunda ilk 6 ayda Türkiye’de 50’bin esnafımız iflas etmiş. 50 bin esnaf demek en az 250’bin kişiye tekâmül ediyor. Bu tür önlemler alınmadığı sürece, sorunlara reel yaklaşımlar olmadığı sürece bizim hiçbir konuyu çözemeyeceğimizi görüyorum. Sürekli bir develüasyon yaşanıyor. Buradan Edirne’ deki esnaflara da çağrı yapmak istiyorum. Dövizin hareketliliği Edirne’ye yaradı. Çünkü çevrede yaşayan komşu ülkelerin insanları euro arttıkça buradaki alım güleri arttı. Dolayısıyla insanlar 1 ay önce geldiklerinde 50 euroya alacakları bir ayakkabıyı 35 euroya alıyorlar şuanda. O yüzden memnunuz gelsinler.  Ama bu bizi rehavete kaptırmasın. Esnaflarımıza bu kadar insanlar geliyor biz bunu da yapalım şunu da yapalım şeklinde açılmasınlar. Türkiye için, Dövizin yükselişiyle oradaki insanların alım gücünün artmasına bağlı bir yaklaşımdır. Sonra hayal kırıklığına uğramasın esnaflarımız.” dedi.

“O NİTELİKTE OLDUĞU İÇİN O GÖREVE GELMİŞ İNSANLAR OLSUN İSTİYORUZ”

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlık seçimleri ile ilgili gelen soruya ise İnci; “Bana göre hiçbir zaman kurumlarda kişileri tartışmayalım. Kişiler bir emanet dönem için seçilmiş insanlardır. Orada mutlaka ticaret odasında da olsa diğer kurumlarda da olsa tabandan gelerek Edirne’de ve ya başka bir ilde ticaret odası başkanı olmak istiyorsanız bunun belli evreleri var. Önce iş yaptığınız sektördeki arkadaşlarınızın onayını alıp grubunuzdan çıkacaksınız, sonra seçildiğiniz meclisteki arkadaşlarınızın onayını alıp yönetim kurulu başkanı olacaksınız. Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Başkanının daha önce Mustafa Yardımcı yönetim kurulundaydı daha farklı bakılıyordu. Göndereceğimiz kişinin de o altyapıya sahip bir insan olması gerektiğini düşünüyorum. Edirne kendisi küçük ama ismi büyük, Osmanlıya başkentlik yapmış bir şehrin ticaret odası başkanını gönderiyorsunuz. Biz öyle bir insan seçmeliyiz ki; Ankara’da bu yönetim kurulu seçilip düzenlenirken ya bu kişiyi atlamayalım arkadaşlar bu da mutlaka Trakya’yı temsilen burada olmalı dedirtecek birisinin olması gerekmektedir. Dolayısıyla bunu seçecek arkadaşların yüksek istihdama sahip olması gerekir. Bu bize artı getirir. Mustafa Yardımcı’nın orada bulunmuş olması çok artılar getirmiştir. Öyle bir kişinin orda olmasının çok faydası olmuştur. Dolayısıyla arkadaşlarımızın seçimleri yaparken önce bir meclis oluşturulması gerekir. Çünkü siz kimi seçerseniz seçin çocuklarınızın geleceğini düşünerek seçiyorsunuz. Sözü geçecek insanlar olsun. O nitelikte olduğu için o göreve gelmiş insanlar olsun istiyoruz. O göreve geldiği için o niteliği kazanmış insanlar istemiyoruz. Ben Edirne için bunu istiyorum. Yani o kişi olduğu için orada olsun istiyorum. Eğer ben bulunduğum yere; “Hakan İnci’yim diye geliyorsam problem yok. Ama bulunduğum yerde Hakan İnci oluyorsam orada çok problem var” demektir.” ifadelerini kullanarak yanıt verdi.

Özlem Ceylan/Özlem İnan