'Doğalgaza geçene battaniye hediye!'
Saadet Partisi Edirne İl Teşkilatı Başkanı Ali Erhan Demirkıran, parti binasındaki basın toplantısında son günlerde yapılan elektrik ve doğalgaz zamları ve terör saldırıları ve terörü besleyen güçlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Saadet Partisi Edirne İl Teşkilatı Başkanı Ali Erhan Demirkıran, parti binasındaki basın toplantısında son günlerde yapılan elektrik ve doğalgaz zamları ve terör saldırıları ve terörü besleyen güçlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Ekonomi deyince aklımıza ilk, hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı ve borçların geldiğini belirten Ali Erhan Demirkıran, "Zaten iyice zor durumda olan insanımıza yüklenen yeni zamlar hayatı iyice çekilmez hale getirecek. Bu zamlarla hepimize yeni yükler geliyor. Hayat daha pahalı hale gelecek. Geçim sıkıntısı çekenlerin acısı daha da artacak. Ekonomik gidişattaki kötülüğün sebep olduğu aile geçimsizlikleri artacak yeni boşanma davalarına sebep olacak. İflaslar ve borç batağına düşen insan ve firma sayısına yenileri eklenecek. Ayrıca bu zamlar maliyetleri arttıracağı için tarım ve sanayiye de büyük zararlar verecek. İşsizliği körükleyecek." dedi.
Elektriğe yapılan %9,5, Doğal Gaza yapılan %14 zam, yeni zamların tetikçisi olacağını ve iğneden ipliğe her şeyin fiyatı artacağını belirtti.
Edirne'nin doğalgaza yeni kavuştuğunu, vatandaşların doğalgaz bağlatmak için kuyruklar oluşturduğunu fakat, bugüne kadar doğalgaz fiyatlarıyla ilgilenmeyenlerin bundan sonra yakından takip edeceklerini söyledi. Yapılan bu yeni doğalgaz zammından sonra Saadet Partisi olarak bir teklifleri olduğunu söyledi. Demirkıran, "Doğalgaza kavuşup da mutlu olan insanlar şimdiye kadar ilgilenmedikleri ''doğalgaz fiyatlarını'' çok yakından takip etmeye başlayacaklar. Yapılan bu yüksek doğalgaz zammından sonra Saadet Partisi olarak bir teklifimiz var. Doğalgaz abonesi olan herkese battaniye hediye edilsin. Çünkü öyle anlaşılıyor ki bu kış donmaktan ancak, örtünerek kurtulabiliriz." dedi.
Hükümeti uyaran Demirkıran, ülkemizdeki hatta şehrimizdeki kömür madenlerini gereği gibi değerlendirmek yerine tamamen yurtdışından ithalâta dayalı doğalgaza bağlanılmasının büyük sıkıntılar doğuracağını vurguladı. Demirkıran, "yanlış ve ithal enerji politikalarından vazgeçilmeli, ülkemizin doğal kaynaklarına dayalı bir enerji politikasına dönülmelidir." diyerek hükümeti uyardı.
Ali Erhan Demirkıran, doğalgaz ve elektrik zamları ile ilgili son olarak şunları kaydetti: "Üstelik bu zamlar halkın kullanımının artacağı bir zamanda, kış döneminin hemen öncesinde yapılmıştır. Zamlar sadece elektrik ve doğalgazla sınırlı değil elbette. Mesela; ekonominin can damarlarından olan inşaat sektöründe büyük fiyat yükselişleri yaşanmaktadır. Örneğin inşaat sektörünün bel kemiği demirin ton fiyatı 10 ay önce 1100 lira iken, şimdi 1600 liraya kadar yükselmiştir. 10 aylık sürede demirdeki fiyat artış oranı % 50' ye yakındır.
Tarımın ana girdilerinden gübre fiyatlarına geçen yıla göre %55-90 arasında zam geldi. Mazot'a %25 zam yapıldı. Çiftçi buna nasıl dayanır. Zaten de dayanamıyor. Varını yoğunu ipotek etti. . Tarlasını işlemek için boğazına kadar borca batmış durumda.
2011 Yılı Bütçesi yapılırken TÜFE'nin %5,3 olacağını ön görülmüştü. Ana girdilere % 25- 50 arasında zam gelirken, elektrik ve doğalgaza % 10-15 zam yaparken nasıl olacak ta enflasyon % 5 olacak. Bilinmelidir ki, mevcut ekonomik uygulamalarla enflasyon düşürülemez. Faiz oranlarını düşürmeden, üretim maliyetini azaltmadan, üretimi artırmadan enflasyon düşürülemez."
"AKP TERÖR KONUSUNDA BAŞARISIZ OLMUŞTUR"
Ali Erhan Demirkıran, AKP tek başına ve 10 yıldır iktidarda olduğunu ancak, terör meselesinde başarısız olduğunu iddia etti.
Demirkıran sözlerine şöyle devam etti: "Sürekli tekrar eden bu saldırılara karşılık hiçbir tedbir almadığı, alıyorsa da alınan tedbirlerin terörü azaltma konusunda en ufak bir tesirinin olmadığı son günlerdeki saldırılardan açıkça bellidir.
Geçmişte terörle ilgili her türlü istihbaratı bizimle paylaşacağı sözünü veren ama son aylardaki terör olaylarından da anlaşılacağı üzere bu istihbarat paylaşımını yerine getirmeyen ABD ile hala stratejik ortaklığımızdan bahsedilebilir mi?
Ülkemizde NATO'nun, ABD'nin üsleri bulunduğu sürece, yabancı istihbarat teşkilatlarının ve elemanlarının giriş-çıkışları kontrol altına alınamadığı sürece iç terör meselesinin bitirilmesi asla mümkün değildir.
Değerli Arkadaşlar; 1996-97 de 54. Erbakan hükümetinde bölücü örgüte istihbarat bilgilerini sızdıran ''Çekiç Güç'' ülke sınırları dışına çıkarılmıştı. O dönemde en ufak bir terör olayı yaşanmamıştır. İktidarınıza ne kadar hâkimseniz ülkenize de o kadar hâkimsiniz demektir. Ülkenize ne kadar hâkimseniz terör meselesine de o derece hâkimsiniz demektir.
10 yıldır tek başına iktidar olan AKP hükümetinde hemen her şeyimizle dışa bağımlı bir ülke haline geldik. Başbakan geçenlerde Obama ile yaptığı görüşmesinde bundan sonra ''ABD ile terör konusunda beraber hareket etmeye devam edeceğiz'' dedi. Bugüne kadarki beraberliğin neticesi ortada iken başbakan hala bu beraberlikte neden ısrar etmektedir anlamak mümkün değildir."
Terörle mücadele konusunda öncelikle komşu ülkelerle tam bir işbirliği içerisinde olunması gerektiğini belirten Demirkıran, "Hangi ülkenin sınırlarından ülkemize sızma varsa ya da hangi ülke terör örgütlerini kendi içinde barınmasına müsaade ediyorsa öncelikle o ülkeye hesap sormalı ve onlarla beraber hareket ederek bu örgütlerin tamamen yok edilmesi için çalışmalıyız." dedi.
"ÇARE İNANCIMIZDIR"
İsrail'in Dışişleri Bakanı içindeki kini kustu ve Türkiye aleyhine her türlü şer planlar içinde olduklarını itiraf ettiğini söyleyen Ali Erhan Dmeirkıran, "Bu çirkin adam, Terör örgütü PKK ve Ermeni lobisini kullanarak Türkiye'yi cezalandıracağını söyledi.
Başta İsrail olmak üzere terörün dışarıdan desteklendiği apaçık ortada olduğu görülürken hâlâ ABD ile işbirliği yapılması ve ondan medet umulması en hafif tabiriyle gaflettir. Peki, çare nedir? Yüreğimizi dağlayan şehit haberleri nasıl son bulacak? Akan kan nasıl duracak? Yeni bir şey icat etmeye gerek yok. Çare inancımızdır.
İnancımızı görmezden gelerek çözüm aramak, boş yere zaman kaybetmektir. Terörün önlenmesi için tek çare İslam kardeşliğini tesis etmektir. Bin yıldır birbirine sırt vermiş Kürtlerle Türklerin arasına nifak tohumları sokulması bu ülkede yaşayan hiç kimseye yarar sağlamaz. Ülkemizi bölmek için plan yapan Siyonist çetenin planları bu ülkenin çimentosu mahiyetindeki İslam kardeşliğimize sarılmamız sayesinde İnşallah ters dönecektir." dedi.