'DNA'mızda var'
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yörük,"Toplumumuzun bin yıla aşkın süreçte gelişen ve bundan gurur duyduğumuz DNA'sı var, bu DNA çalınan sazda, üflenen neyde, kadınlarımızın çemberindeki oyada, ata sözlerimizde, Hacı Bektaş'ta, Pir Sultan'da var, bugün maruz kaldığımız terör olaylarına, bu sorunları çözecek güç, yetenek DNA'mızda var."
Trakya Üniversitesi ile Motif Vakfı iş birliğinde düzenlenen Halk Kültüründe Aile Sempozyumu Edirne'de başladı. Yörük, Balkan Kültür Merkezi'ndeki sempozyumun açılışında, Türk halk kültürünün çok köklü bir yapıya sahip olduğunu söyledi.
İnsanların biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan DNA'ları olduğu gibi toplumların da DNA'sının olduğunu ifade eden Rektör Yörük, şunları kaydetti:
"Toplumumuzun bin yıla aşkın süreçte gelişen ve bundan gurur duyduğumuz DNA’sı var, bu DNA çalınan sazda, üflenen neyde, kadınlarımızın çemberindeki oyada, ata sözlerimizde, Hacı Bektaş’ta, Pir Sultan’da var, bugün maruz kaldığımız terör olaylarına, bu sorunları çözecek güç, yetenek DNA’mızda var. Dolayısıyla buradan aldığımız güçle, enerjiye bu sorunların üstesinden geleceğiz."
“ÖNEMLİ BİR İŞLEVDİR”
Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Metin Ekici, "Kardeşlik, dayanışma ve birbirini destekleme açısından ailenin sürekli kılınmasında çok önemli bir işlevdedir." dedi.
Ekici, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trakya Üniversitesi ve Motif Vakfı'nca Balkan Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Halk Kültüründe Aile Uluslararası Sempozyumu"nda, "Türk halk anlatımlarında kardeşlik" bildirisini sundu. Ekici, aile olmanın ve kardeşliğin Türk kültürünün önemli değerlerinden olduğunu söyledi.
Kardeşliğin biyolojik veya sosyolojik olarak kültürel bir anlam da ifade ettiğini aktaran Ekici, kardeşlik kavramının özel bir durumunun olduğunu vurguladı.
Türk kültüründe kardeşliğin tarih boyunca çok müstesna bir yere sahip olduğunu aktaran Ekici, şöyle konuştu:
"Kardeşliğin hem kavramsal hem özel hem sosyolojik hem etimolojik hem halk kültürü açısından yeri, değeri ve öneminin daha ayrıntılı şekilde araştırılması son derece önemlidir. Kardeşlik, tarih boyunca edebi ve yazılı eserlere yansıtılarak da günümüze kadar işlenmiştir. Kardeşlik, dayanışma ve birbirini destekleme açısından ailenin sürekli kılınmasında çok önemli bir işlevdedir."
“BATI VE ASYA ÜLKELERİNDE AİLE DİYE BİR ŞEY KALMAMIŞTIR"
Motif Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Zeki Baykal ise ailenin hayatın devamı anlamına geldiğini söyledi.
İnsanların aile desteğiyle başarıyı yakalayabileceğini dile getiren Baykal, "Akademik, sosyal ve ticari hayatınızda aile desteğiyle güzel yerlere gelirsiniz. Biz aileye çok önem veriyoruz. Diğer ülkelere baktığımızda aile diye bir kaidenin kalmadığını görüyoruz. Batı ve Asya ülkelerinde aile diye bir şey kalmamıştır. Türkiye Cumhuriyetinde ve Türk Cumhuriyetlerinde ailenin çok önemli olduğunu görüyoruz" ifadesini kullandı.
“TÜRKÜLERE YANSIYOR”
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Selma Sol ise "Rumeli türkülerinde evliliğe engel unsur olarak aile" başlıklı bildirisinde hayattaki tüm duyguların türkülere yansıdığını söyledi.
Kayıtlara geçmiş bin yüz türküyü incelediğini belirten Sol, "Gençlerin evlilik isteklerine ailelerin hangi sebeplerle karşı çıktıkları ve evlilik isteklerine hangi gerekçelerle engel oldukları konusunda metinler tespit ettim. Halk biliminde sosyolojik ve antropolojik olarak evliliği değerlendirmek durumundayız. Bu noktada evlilik insanlar arasındaki en eski ve en önemli sözleşmelerden birisidir" şeklinde konuştu.
Sempozyumda aile konusundaki çeşitli sunumların ardından sonuç bildirileri konuşuldu.
AA