Denizler tükendi
Balığın en bol olması gereken mevsimde Denizler tükendi. Aşırı ve bilinçsiz avlanma, mevsim değişiklikleri ve aşırı kirlenme denizleri kuruttu, Hamsi 20 , parmak kadar Mercanlar 30 , Mezgit ise 50 liradan satılmaya başlandı. *Balıkların üreme merkezi olan Saros Körfezi de S.O.S veriyor, yetkililer görmemezlikten geliyor.
3 tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde Denizler tükendi, denizler kurudu. Balık sezonu olmasına rağmen, tezgahlarda en fazla görülen çeşitler sadece ve sadece Kültür Balıkları olan Levrek ve Çupra, Bununla birlikte ithal somon ve Uskumru. Bu yıl Denizlerin balık vermediğini ve tezgahların boş kaldığını belirten 30 yıllık balık satıcı Yasem Eren, “ Bir an önce 1 Nisan gününün gelmesini ve balık sezonunun bitmesini bekliyoruz. Çünkü her geçen gün zararımız büyüyor” dedi.
HAMSİ, FAKİRİN BALIĞI OLMAKTAN ÇIKTI
Bir zamanlar fakirin balığı olarak nitelenen Hamsi’nin yanına yaklaşılmıyor. Edirne Balık Pazarında Hamsi 20 Liradan satılırken, Mezgit 50, parmak kadar Mercanlar ise 30 liradan alıcı bekliyor. Fiyatların niye yüksek olduğu konusunda ise Balıkçı Yasem Eren, “Denizlerde balık kalmadı. Bu yıl Palamut, Çinekop hele Lüfer yok denecek kadar. Tek tük tutulan Lüfer’in tanesi 100 liradan satılıyor. Palamut ve Çinekop ise geçen yıldan dolapta kalanlar. Denizler tehlike işareti veriyor ve acilen önlem alınması gerekli” dedi.
TÜDAV RAPORUNDA GENİŞ YER VERDİ
Denizlerdeki aşırı avlanma ve kirlenme, yok olan türler konusunda Türk Deniz Araştırmaları Derneği TÜDAV 20 nci yılında geniş bir rapor yayınladı. Raporda üç denizimizdeki tehlikeye dikkat çekilirken, balıkların üreme bölgesi olan Saros körfezi ise raporda yer almadı.
SAROS KÖRFEZİ S.O.S VERİYOR
Balıkların en önemli üreme merkezi olan Saros Körfezi de tehlike sinyalleri veriyor. Meriç nehrinin döküldüğü ve balıkların üreme alanı olan Saros Körfezinde trol ve gırgır ile avlanma yüzünden denizin dibinin tarandığını ve balıkların beslenecek yem bulamadığını belirten uzmanlar, “ Bu gün itibarı ile Enez Limanından her gün 50’in üzerinde trol ve gırgır teknesi denize açılıyor. Av sezonu burada 15 Temmuz’da önce 6 Milde, daha sonra ise 1 Eylül’de 3 milde başlıyor. Saros körfezi dip yapısı, coğrafi yapısı itibarı ile avlanma bölgesi olmamalı. Bu bölgede Yunalılar trol ve gırgır ile avlanmayı yasakladılar. Ancak biz devam ediyoruz, hem de katliam biçiminde. Bu bölge balıkların üreme bölgesi. Çünkü balıklar Meriç nehrinden gelen yiyecekler ile birlikte körfeze gelen Hamsi ve Sardalya, dipte bulunan Çalı Karidesi ile besleniyorlar. Bölge çok derin olmayan, kayalık bulunmayan bir yapıya sahip ve yavrunun saklanacak alanı yok. Trol ve Gırgırlar gün boyu dibi tarıyor, dipte ne varsa çıkarıyor. Bu işe son verilmeli. Hiçbir şey yapılamıyorsa, tekne sayısına sınırlama getirilmeli, avlanma sezonu azaltılmalı. Bakanlığın yapacağı en iyi iş ise bu bölgede en az 4 yıl bu tür avlanmayı yasaklaması. Bunun yerine yerel avcılık kuralları ile avlanma yapılması” dediler.
“YEREL YÖNETİMLER TEDBİR ALMALI”
Saros körfezinin dünyanın kendi kendini temizleyen denizlerinden olduğunu ancak ekolojik dengenin bozulması ile denizin kendini temizleyemeyeceğini ve turizmim başlamadan biteceğini belirten uzmanlar, “ Burada görev öncelikle yerel yönetimlere düşüyor. Yerel yönetimler Saros Körfezi ile rapor hazırlamalı ve bunları Bakanlıklara bir an önce iletmeli. Yarın çok geç olacak” diyerek, uyarıda bulundular.
Mesut Çınar