Cumhuriyet'in 102'inci yılında cadde ve sokaklar doldu taştı
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 102. yıldönümü ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Edirne'de de büyük bir heyecan ve coşkuyla kutlandı. 7'den 70'e bayrağını alan sabahın erken saatlerinden itibaren tören alanına koştu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 102. yıldönümü ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde Edirne'de Atatürk Bulvarı’nda oluşturulan tören alanı dolup taşarken, askeri birlikler ile öğrencilerin geçişleri ise büyük alkış topladı ve telefonlara kaydedildi. Genciyle, yaşlısıyla ve çocuğuyla Cumhuriyet sevinci yaşayan Edirneliler, düzenlenen törene yoğun ilgi gösterdi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 102. yıldönümü kutlamaları Edirne Valiliği'nde başladı. İlk olarak Edirne Valisi Yunus Sezer, valilik makamında tebrikleri kabul etti. Kutlamalar, buradaki programın ardından Talaptaşa Asfaltı Atatürk Bulvarı'nda hazırlanan alanda devam etti.
Törende, öğrenciler, bisiklet ve motosiklet grupları ile askeri birliklerin geçişleri ilgiyle izlendi ve büyük alkış topladı. Törende Edirne Valisi Yunus Sezer, Tuğgeneral Yüksel Kolcu ve Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan askeri araç üzerinde Edirnelilerin bayramını kutladı.
Bando eşliğinde saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı okunmasının ardından günün anlam ve önemini belirten konuşmalara geçildi. Törende konuşan Edirne Valisi Yunus Sezer, 102 yıldır her 29 Ekim’de bu eşsiz mirasa bir öncekinden daha fazla minnettar olunduğunun hatırlandığını söyledi.
"Biz Tarihi, kökü, mazisi, medeniyeti olan bir milletiz"
Binlerce yıldır sahip olduğumuz, şehitlerimizin kanıyla yurt yaptığımız vatanımızın elimizden gitmemesi için, dünyanın bütün sömürgelerine karşı tarihin en büyük mücadelesini verdik diyerek sözlerine başlayan Vali Sezer, "Her şehirden kadın, erkek, genç, yaşlı; canını feda eden şehitlerimizi, gazilerimizi, küllerinden yeniden doğan gencecik Cumhuriyetimizi yeniden hatırlarız. Aziz milletimiz bugünü alnının akıyla kazandı. İstiklal Marşı’nı cephede yazdı. Bayrağını şehit kanlarıyla çizdi. Elimizden alınmak istenen ne varsa bizimdir. Çanakkale bizimdi. İstanbul bizimdi. Gaziantep, İzmir bizimdi. Süleymaniye, Selimiye, Edirne bizimdi. Vermedik, geri aldık. Biz suyumuzu kazandık da içtik. Kimseye el açmadık, kimseye muhtaç olmadık, kimseden bir şey istemedik. Bin yıldır bizim olanı, bin yıldır ellerimizle yaptığımızı kendi evlatlarımızla, kendi aklımızla, kendi alın terimizle kahramanca savaşarak geri aldık. Biz bir topluluk değildik, asla da olmadık. Biz bir milletiz. Tarihi, kökü, mazisi, medeniyeti olan bir milletiz. İçimizdeki farklı renklerimizle bir milletiz. Çanakkale Şehitliği’nde, Edirne’mizdeki Balkan Şehitliği’nde kimler yan yana yatıyorsa onlarla beraber bir milletiz. Biz bağımsızlığımızı ilk kez kazanmadık, bilakis biz hep bağımsızdık. Biz sadece bin yıldır anlamayanlara Türk’ün ne olduğunu; Kara Fatmalarla, Eliflerle, Kınalı Mehmetlerle, on beşlilerle, tıbbiyelilerle, bu toprakların destanı öksüz nice kahramanlarıyla yeniden anlattık. Biz Malazgirt’te neysek, İstanbul surları önünde neysek, Çanakkale’de neysek, Sakarya’da da, Dumlupınar’da da oyduk. Bunu bütün dünyaya haykırdık. 29 Ekim 1923’te biz neysek, bugün de bize diz çöktürmeye, pranga vurdurmaya çalışanlara, onların taşeronlarına karşı aldığı emaneti korumak için canını veren Aybüke öğretmenlerle, Ömer Halislerle, Fethi Sekinlerle, Cem Kermanlarla, Ezkan Yıldırımlarla bu Cumhuriyeti daha ileriye götürmeye ant içmiş Edirne gençliğiyle, Cumhuriyet gençliğiyle, 29 Ekim 2025’te de oyuz " ifadelerine yer verdi.
"Emperyalist güçler, vicdansız ikiyüzlülükleriyle turnusol kâğıdı gibi ortadadır"
Emperyalist güçlerin çürümüş medeniyet anlayışlarıyla, acımasız, kuralsız, vicdansız ikiyüzlülükleriyle turnusol kâğıdı gibi ortada olduğuna değinen Vali Sezer, "Dünyayı, bölgemizi istikrarsızlığa, kan gölüne çevirmekten bir an olsun imtina etmemektedirler. Oysa biz 2 bin yılı aşan devlet geleneğimizle birçok kıtaya göç ettik, birçok toprağa ayak bastık. Ancak hiçbir zaman mazlumun yanına zulümle göç etmedik. Hiçbir zaman sömürüye, gözyaşına, yıkıma adım atmadık. İşte bu aziz milletin aziz evlatları, dünyadaki haksızlığa, sömürüye ve varlığına yönelmiş küresel saldırıya karşı korkmadan, medeniyetinden aldığı güç ve ruhla bütün dünyaya; içini boşalttıkları ve zulmün aracı yaptıkları demokrasiyi, unutulan dünya vicdanını, merhameti, insanlığı yeniden gösterecektir. Bunun için biz 29 Ekim’i sadece büyüklerimizi, sadece geçmişimizi anmak için kutlamıyoruz. Biz Cumhuriyetimizin kuruluşunu geçmiş için ve gelecek için de kutluyoruz. Yeni hedefler için, bölgemizin huzur ve barışı için, çocuklarımıza aldığımızdan daha güzel bir ülke bırakmak için kutluyoruz. İşte Türkiye Yüzyılı iddiası tam da bu iddianın tarifidir. Birleşmiş Milletler de, uluslararası meselelerde; Filistin’de, Gazze’de, Suriye’de, Orta Doğu’da ve Afrika’daki her meseleyi ele alışımız, yerli ve milli savunma sanayindeki başarılarımız bizim 29 Ekim anlayışımızın, milli mücadele davamızın yansımasıdır. Gökyüzünde süzülen İHA’larımız, SİHA’larımız, “İstikbal göklerdedir” diyen Atamızdan aldığımız ilhamın tezahürüdür. Gündelik tartışmalar, gelişmeler ne olursa olsun bu ülkenin yürüyüşü umut doludur. Çünkü geldiği yer 29 Ekim’dir, bir umuttur. Bu millet atasından aldığı emaneti 102 yıldır hakkıyla taşımıştır. İlelebet hakkıyla taşımaya ve hedeflerine yürümeye devam edecektir. Ve şehrimiz Edirne, tarihi başkentimiz olarak üzerinde taşıdığı tüm medeniyet izleriyle, her alanda taşıdığı potansiyeliyle ve vatanına, Cumhuriyetine, Atasına aşkla bağlı hemşehrileriyle ikinci yüzyılın parlayan ili olacaktır" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kutlama mesajı okundu. Yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi ve halk oyunları gösterisi yapıldı.
"Geçit töreni ilgiyle ve alkışlarla izlendi"
Edirne Belediye Bandosu eşliğinde gerçekleştirilen resmi geçit töreninde, eğitim- öğretim kurumlarının öğrenci ve öğretmenlerinin geçişleri, çeşitli bisiklet dernekleri ve motor topluluklarının geçişleri, Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün sporcuları, motosikletli yunus timleri ve ardından askeri birliklerin geçit töreni ile Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sona erdi.
Metehan Alpay