'Çığlığımız boşuna değil'

EĞİTİM-SEN Edirne Şubesi Yürütme Kurulu Başkanı Ayhan FIRTINA, "Çığlığımız boşuna değil. Taşeronlaştırma ölüm getirir, sağlıkta da eğitimde de her alanda" dedi.

'Çığlığımız boşuna değil'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

EĞİTİM-SEN Edirne Şubesi Yürütme Kurulu Başkanı Ayhan FIRTINA, "Çığlığımız boşuna değil. Taşeronlaştırma ölüm getirir, sağlıkta da eğitimde de her alanda" dedi.

EĞİTİM-SEN Edirne Şubesi Yürütme Kurulu Başkanı Ayhan FIRTINA, Eğitim-Sen Edirne Şube binasında yaptığı basın açıklamasında "Dün, Dünya kenti olarak övgülerle anlatılan İstanbul'da çağdışı ilkel koşullarda önlem alınmadan barındırılan ve taşeronlaştırma sonucu, insanlık dışı köle gibi çalıştırılan 11 işçimizi-emekçimizi yitirdik. Daha önce yitirdiklerimizdeki gibi olmamalı. Sorumlular katiller korunmamalı. Asıl yükleniciler de taşeronlar da hesap vermeli. Çığlığımız boşuna değil. "Taşeronlaştırma ölüm getirir", sağlıkta da eğitimde de her alanda." dedi.

Fırtına, 375 gündür tutuklu gazetecilerden 4'ü serbest bırakılırken 100'den fazla basın emekçisi hala içeride olduğunu belirterek, 600'den fazla öğrenci, binlerce yurttaşın düşüncelerinden dolayı tutuklu olduğunun altını çizerek, "AKP'nin yargısından değil, halkın vicdanında yargılanmaktan korkmalı.

Çünkü; AKP'den önce çok iktidarlar geldi geçti. Darbeler ardından kurulan hükümetler toplumu özgürleştirmek için gelirler, sermayeyle el ele semiririrler. Arada bir birbirlerine hırlarlar ama ısırmazlar. Sermaye toplumu çalıştıracağı eleman olarak görürken, siyasiler kendilerini (süper yetkileri olan ancak hesap sorulmaz) dokunulmaz yapacak oy potansiyeli olarak görmektedir.

Eğitimin önemi tüm bunların içinde değerlendirilmelidir. TC Başbakanı "dindar gençliğe" neden ihtiyaç duyar acaba. Çağdaş, laik, aydın, düşünen ve soran-sorgulayan gençlik neden istemez. Sermaye de örgütlü, hakkını isteyen, mücadeleci işçi istememektedir.

Eğitimi kademelendirerek ucuz işgücü, çocuk emeği sömürüsü, kadını sosyal yaşamdan uzak ev hapsine mahkûm eden yasaya geçit vermeyeceğiz." dedi.

Fırtına, "15 Mart 2012 Perşembe günü hizmet üretmeyerek hükümeti uyaracağız" diyerek, 15 Mart 2012 tarihinde saat 12:30'da İlhan Koman Parkı'nda toplanıp, yürüyüşün ardından PTT önünde Basın Açıklaması okuyacaklarını bildirdi.

Fırtına son olarak şunları kaydetti: "EĞİTİM SEN ve tüm eğitim kurumlarının görüşü alınmadan kaçırılmasını kabul etmiyoruz. 15 Mart'ta ki bu uyarımız; eğitimin bilimsel, kamusal, parasız, kesintisiz, nitelikli ve herkese ulaştırılması gerektiği konusundadır. Eğitim süresi 2 yılı okul öncesi olmak üzere 15 yıl olmalı. Kaynaklar savaşlara, özelleştirmelere değil, eğitime ayrılmalı. AKP eğitime ayrılan payı her geçen yıl azaltmakta. Öğretmene önem verilmelidir. İyi yetişmiş öğretmenler geleceğin güvencesi olacaktır. Bu düzenlemede çocuklar yok, öğretmen yok, diğer çalışanlar yok, okul öncesi yok, eşitlik yok, güvence yok, dayatma var. Tam da burada EĞİTİM SEN olarak her zaman söylediğimiz Şiarımızı paylaşmak istiyorum.

"BİZ ÇOCUKLARIMIZA ONURLU BİR GELECEK BIRAKACAĞIZ! YA SİZ?" diyoruz.

Bu anti-demokratik düzenlemeye birçok yönüyle toplunun tepkisini alan haline muhalif olan sendikaları, meslek örgütlerini, siyasi partileri, dernekleri ve Demokratik Türkiye talebindeki herkesi güçlerimizi birleştirmeye davet ediyorum.

Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!"