Çiftçinin beyaz altın mesaisi başladı
Türkiye'nin çeltik ihtiyacının yarısından fazlasının karşılandığı Edirne'de, çiftçinin beyaz altın mesaisi başladı. Çiftçinin beyaz altın olarak nitelendirdiği çeltikte bu yıl yüksek rekolte bekleniyor.
Bu yıl yaklaşık 400 bin dekarda ekimi yapılan çeltik hasadı başladı. Olgunlaşma sürecinin ardından çeltik tarlalarındaki suyun çekilmesiyle üreticiler biçerdöverlerle arazilere girdi. Verimi ve getirisi dolayısıyla kentte "beyaz altın" olarak nitelendirilen çeltiğin hasat edilmesi için biçerdöverler tarlalara girdi. Hasat heyecanı yaşayan çiftçiler, ilk ürünü almanın mutluluğunu yakından takip etti.
Rekolte beklentisi geçen seneye göre yüksek
Çeltik üreticisi, bu yıl yaşanan olumsuz iklim şartlarına rağmen umutlu. Bu yıl Edirne Valiliği'nin yaşanan kuraklık nedeniyle Tunca ve Meriç Nehirleri üzerinde kontrollü sulama uygulamasına geçmesi ve tedbir alması da çeltik üreticilerinin yüzünü güldürdü. Geçtiğimiz yıla oranla ilk biçilen yerlerde rekolte ve kalitenin iyi olduğunu belirten üreticiler, verimli bir sezon geçirmeyi bekliyor.
Çeltik üreticilerin hasat mesaisinin yaklaşık 45 gün sürmesi bekleniyor.
"Kuraklık ve susuzluktan dolayı çok zor bir yıldı"
Edirne merkeze bağlı Üyüklütatar Köyü üreticilerinden Özcan Çetin, 2025 yılının ilk hasadını yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Kuraklık ve susuzluktan dolayı çok zor bir yıl olduğunu söyleyen Çetin,"Kuraklık olmasına rağmen yetiştirdik mahsullerimizi iyi duruyor şuanda. Kuraklıktan dolayı verim kaybı olacak mı bilmiyoruz ama inşallah olmaz. Beklentimiz iyi yönde inşallah iyi olur. Çeltik suda yetişen bir bitki 120-130 gün su içinde duran bir bitki. Bu yıl susuzluktan dolayı baya bir zorlandık. Kesik sulamalar yaptık. O yönde çok meşakkatli oldu. Bir de ot mücadelesi zorlu oldu bizim için. Zor ama sonuna geldik şimdilik iyi. Bugün ilk biçim oluyor rekolte diğer yıllara göre iyi gibi duruyor. Susuzluğun etkisi ne olacak onu kestiremiyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Bu sene sıkıntı yaşamadık"
Çeltiğin ekiminden biçimine kadar tamamen suyun içinde olması gereken bir bitki olduğunu söyleyen Üyüklütatar Köyü üreticilerinden Ali Dağdelen, "Bizim işimiz tamamen suyla. Çimlenme döneminde kurutmaya bıraksak da ondan sonra tamamen suyun içinde yaşamak durumunda. Geçen yıl kuraklıktan baya muzdarip olduk. Bu sene hazırlıklarımızı ona göre yaptık. Pompaları kanalları uygun şekilde mümkün olduğunca az su sarfiyatı yapacak gibi geliştirdik. O yüzden bu sene geçen seneki sıkıntıları yaşamadık. Bir de köyümüze yeni yapılan kapalı sistemden belli noktalara takviye yapıldı. O yüzden bu sene sıkıntı yaşamadık. Bu sene verimlerimiz de geçen yıla nazaran yüzde 15-20 civarında artış olacak" dedi.
"Geçen sene yüzde 20 verim kaybı oldu"
Geçen sene kuraklıktan dolayı yüzde 20'ler civarında ürün kaybı olduğunu hatırlatan Dağdelen, "İnşallah bunu yaşamayacağız bu sene. Fiyatlarda 2 yıldan beri aynı fiyatlara mal veriyoruz. Bir artış olursa güzel olur. Bütün her şeyde olduğu gibi bizim de maliyetlerimiz yüzde 50 yüzde 100 civarında sulama olsun, gübre mazot olsun yedek parça mekanizasyona da önem vermek zorundayız. Üreticilerimiz artmakta, ürün fiyatımız aynı kalmakta. Üstüne de kuraklık. Biz bu sene yaşamadık ama kuraklıktan etkilenen bir sürü çiftçi arkadaşımız var. Onların da Allah yardımcısı olsun. İnşallah önümüzdeki yıllarda yeterli yağışlar düşer. Kışın kar yağar inşallah. Kar yağmadığı zaman toprak doymuyor inşallah iklim de bize yardım eder" dedi.
"Koordineli bir yönetim oldu"
Edirne Valisi Yunus Sezer ve onun idaresindeki diğer kurumlardan bu sene memnun olduklarını aktaran Dağdelen, "Gerçekten mümkün olduğunca koordineli bir yönetim sergilediler. Allah razı olsun hepsinden.Çünkü biz burada ilk köyüz Meriç'ten su çekme konusunda sıkıntı yaşamıyoruz. Mevcut suyun diğer köylere de gitmesi için haftada bir pompalarımızı kapattık. Onlar öyle uygun gördüler isabetli oldu umarım. O yüzden kendilerine teşekkür ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
