'CHP'liler hiç kimseye boyun eğmez'
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Bakan Bekir Bozdağ'a yanıt verdi, 'Hiçbir CHP'li kimseye boyun eğmez, hele mahalle baskısına hiç eğmez' dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Edirne İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında gündem dair konularda açıklamalarda bulundu. Toplantıya Milletvekili Erdin Bircan, Belediye Başkanı Recep Gürkan, İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, İlçe Başkanı Fevziye Kirezci katıldı. Adli Yıl açılışına katılmayan CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için, “Mahalle baskısı yüzünden katılmıyor” diyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a cevap Milletvekili Tekin, “ hiçbir CHP’li hiç kimseye boyun eğmez, Hele mahalle baskısına hiç eğmez” dedi.
15 Temmuz Darbe teşebbüsünün bir günde gelmediğini ve bunun yıllar önce temellerinin atıldığını belirten Milletvekili Tekin, “yıllardır söylüyoruz ama anlatamıyoruz. Çünkü darbelerden en fazla mağdur olan siyasiler CHP’lilerdir. Bugün Edirne'de olmanın gururunu yaşıyorum. Edirne hem CHP için hem de Türkiye için çok önemli bir yer. Çünkü Edirne'de kendimizi huzur içinde hissediyoruz. Allah Edirne'nin birliğini, dirliğini ve sosyal demokratlığını bozmasın inşallah. Bir sabah kalkıp da bir Marmara depremi gibi bir felaketle karşılaşmış değiliz. Bugün ortadoğudaki yaşanan süreç bir siyasi tercihti. 2000 yılında rahmetli Ecevit Amerika'ya davet edilmişti. Ortadoğu, eş başkanlığı ve Irak operasyonluğuyla ilgili Türkiye Amerika'nın yanında durmalı teklifini sayın Ecevit tereddütsüz reddetmişti. Hatırlayacağınız gibi bizim de medyamızın katkısıyla kendi başbakanımızı daha dönerken itibarsızlaştırılmıştık. Hiç kimse orada Ecevit'in o toplantıda hangi tavrı koyduğuyla ilgilenmedi. Sadece sembolik olarak oturuşuyla ilgilendi. Sonra 2002 yılında sayın Erdoğan ben üstümdeki milli görüş gömleğini attım demişti. Bunu niye söylemişti? Sadece küresel dünyaya selam vermek için yapmıştı. Sonra da Ortadoğu eş başkanlığı ve hükümet olur olmaz ilk parlamentoda ilk önümüze gelen 1 Mart tezkeresi. 1 Mart Tezkeresi'nde CHP, tarihin bütün dönemlerinde olduğu gibi çok namusluca, dirençli bir tavır gösterdi. 1 Mart tezkeresi bugünkü iktidarın piar ettiği gibi değildi. Tam da işte o üst akıl dedikleri akıl bütün ortadoğu coğrafyasını dizayn edebilecek bir projeydi. Bütün buna rağmen parlementonun kararına rağmen mevcut iktidar Irak operasyonunda her türlü desteği verdi. Yetmedi 1,5 milyonun insanın ölümünden sonra hükümet oluştu. Maliki hükümeti ve Sünni çatışmasının bir tarafı olduk o hükümet döneminde. Bütün bunlara baktığımızda bunlar sabahtan akşama oluşmuş mesele değildir. Bu süreçten sonra doğal olarak bizim Irak'la olan çatışmalı sürecimiz başladı. Bu neydi? Bir siyasi tercihti. Bu kendiliğinden, bizim dışımızda oluşup önümüze gelmiş bir şey değildi. Bu siyasi tercihlerden ne çıktı? İslam coğrafyası kana bulandı. Ve bu siyasi tercihten hem Türkiye'nin hem Dünya'nın başına bela olan IŞİD terör örgütü çıktı. Ortadoğu paramparça ve sorunlu hale geldi. Sorunlu hale getiren bu iktidar şimdi ikide bir üst akıl arıyor. Eğer bir insan üst akıl arıyorsa aklından şüphe duyarım. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yarın Başbakan olsun, 'üst akıl' desin onun aklından da şüphe duyarım. Yok öyle bir şey. Koskoca Türkiyeyiz, ne demek üst akıl?” dedi.
“CHP'YE GELİN”
Türkiye’nin Dış Politikada zor durumda olduğunu belirten Tekin, “Dış politika ve Ortadoğu meselesinde Türkiye gerçekten çok zor durumda. Önümüzdeki günlerde daha zor durumda kalacağız. Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada tek olma hayali falan olmaz. Bu teklik hayallerinden vazgeçilmesi gerekiyor ve bugüne kadar getirmiş olduğunu bu Yanlış dış politikadan hemen vazgeçin. Bununla ilgili yapılması gereken ne var? Gelin CHP'nin kapısına. Hemen gelin. Ortadoğu'yla barışmak istiyorsanız CHP'nin koymuş olduğu projelerle barışabilirsiniz. 78 Milyonluk ülkede herkes bu faturanın maliyetini ödüyor. Ama bu ülkede maliyet ödemeyen bir tek kimler? Siyasetçiler. Dün de ödemediler. Dünya'nın her yerinde önce siyasetçiler doğru yapmışsa mükafatını alır, yanlış yapmışsa bunun hesabını verir, bedelini öder. Sadece bu politikalardan değil, doğal felaketlerden dolayı siyasetçiler maliyetini ödüyor. Bizde memleket yangın yerine dönüyor ama siyasetçinin hiçbir suçu yok. Türkiye'de maliyet yaratan siyasetçilere hesap sorulmuyor. Bu ağır maliyetlerin hesabı sorulmadıkça yarın ağır maliyetlerle karşı karşıya kalabiliriz. Ne gariptir. 50 yıldır sürekli darbeler olmuş. O darbelerin içinden mağdur olan biri var mı şu anda iktidarda görev yapan tanıdığınız? Bir tek kişi yok. Bu da siyasi bir tercih. Bu örgütlenme parça parça geldi. İktidarla bu cemaat yumurtayla tavuk hikayesi gibidir. Tavuk mu yumurtadan çıktı, yumurtamı tavuktan çıktı hikayesine benziyor. Son dönemde bakanların açıklamalarına bakıyorum. Bakanın birisi açıklama yaptı 3 gün önce. '1142 parsel vatan toprağını bu çetenin elinden kurtardık'. Değerli arkadaşlar 150 yıl bu ülkede vatandaşlık yapanlar topraklarını alamamışken bu çete 1-2 günde devletin arsalarını alıp imar uygulamalarını yapıyor, planlamasını yapıyor. Kim yaptı ortada yok. Kimi kime soracaksınız ki? Soramazsınız, çünkü ucu size dokunacak. Kısacası şunu söylemek istiyorum. Dünya'nın her yerinde siyasi partiler tercihlerini yaparlar ve o tercihler doğruysa hem kendisi hem de ülkesi kazanır. Tercihler yalnışsa, ülke maliyet ödemişse mutlaka ve mutlaka siyasiler istifa eder, hesap verirler. Ama ne yazık ki Türkiye'de siyasette hesap verme geleneği yoktur. Bütün maliyet vatandaşa çıkıyor. İnşallah bugünden sonra maliyetsiz bir Türkiye olsun diyorum.” Dedi.
“SEÇİME HAZIRIZ”
15 Temmuz süreci sonrası erken seçim tartışmalarının gündeme geldiğini dile getiren Tekin, yerel yönetimlerde temizlik yapılması için erken yerel seçime ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
CHP olarak her türlü seçime hazır olduklarını belirten Tekin, Türkiye'yi rahatlatmak için bir erken yerel seçime hazır olduklarını vurguladı.
Erken seçim söylemini 6 ay önce dile getiren ilk siyasetçi olduğunu ifade eden Tekin, “Şimdi bir erken seçim tartışması var. CHP, her türlü erken seçime hazırdır. İster yarın ister öbür gün ister 15 gün sonra. Bir örnek veriyim. Bu örgüt sarayın içine, göbeğine girmiş, belediyelerin içine girmemesi mümkün mü? Gerek büyük şehirlerde gerek il ve beldelerde çok sayıda örgüt üyesi olduğu belirtiliyor. İl Genel ve Belediye Meclisinde de durum aynı. Ama bu budamayla olacak bir şey değil, yani dalları budayalım değil ağacı kökünden keselim diyorlar ve bir erken yerel seçim konuşuluyor.”
Kerim YURK