'Boşanmada Çocuk Silah Değildir'

Edirne Çocuk Hakları Derneği tarafından, Edirne Barosu Konferans Salonu'nda 'Boşanmada Çocuklar Silah Değildir' konulu bir panel gerçekleştirildi.

'Boşanmada Çocuk Silah Değildir'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne Çocuk Hakları Derneği tarafından düzenlenen etkinlikte, çocukların her anlamda sağlıklı bir geleceğe ulaşmasına katkı sağlamak için, boşanan eşlerin çocuklarını diğer tarafa karşı olumsuz yönde kullanmalarının mahzurları anlatıldı.

Panelde, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, Edirne Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Hicran Balı ve birçok katılımcı yer aldı.

Açılış konuşmasını yapan Çocuk Hakları Derneği Başkanı Av. Nebahat Çavuş, tüm çocukların ilgiye, desteğe ihtiyacı olduğunu, bu panelin boşanma sürecini yaşayan çocukların yaşadığı sorunların ne olduğu ve bu süreçte çocuklara nasıl davranılması gerektiği konusunda faydalı olmasını temenni etti.

Panel konuşmalarının öncesinde oturum başkanı Av. Fatih Altun, Dünya ve ülkeler bazında boşanma oranları ile ilgili çarpıcı verileri göz önüne serdi.

Panelin konuşmacılarından Dr. Erkut Erdoğan, velayet çatışmasının çocuk açısından hiçbir anlam taşımasa da bu çatışmanın boyutu çocuğun örselenme ve bu sendroma tutulumunu etkilediğini vurguladı.

“Ebeveyn Karşı Yabancılaştırılması Psikolojik Rahatsızlıktır”

Her çocuk anne ve babalı büyüme hakkına sahip olması gerektiğini belirten Dr. Erdoğan şunları kaydetti: “Çocuk açısından ebeveynlerinden görüşemediği ulaşamadığı ve hatta ona karşı örselendiği durum, bu duygusal tacizin temel göstergesi ve çocuk hakkı ihlalinin boyutunu tanımlar. Devletin görevi kurduğu organizasyonlarla her türlü istismarın önüne geçerek korunması gereken hakları korumaktır. Bu durumda öncelikle bu duygusal tacizi anlamak belgelemek bu alanda çalışan uzman danışman ve sorumlulara düşmekte bu raporlamaların sonucunda ise devlet gerekli koruyucu organizasyonu oluşturmak zorundadır.Esasen velayet çatışmalarında bir silah olarak çocuğun kullanılmasının kökleri çok eskilere dayanmakta ise de duygusal taciz kavramının modern çağımızda tanımlanması ve bunun bir çocuk hakları ihlali olmasının kabulüyle durum önem kazanmıştır. Çocuğun duygusal dünyasını değiştirerek bir silah olarak kullanılması, bir suçunda ana hatlarını oluşturmaktadır. Aile içi tüm çatışmalarda bilinçli veya bilinçsiz olarak taraf olmaya itilen her çocuk duygusal ihmal ve istismar edilen çocuk kavramına girmektedir. Ebeveyne yabancılaşma sendromu; Çocuğun beyni yıkanarak duygusal anlamda diğer ebeveyn karşı yabancılaştırılması sonucu oluşan bir psikolojik rahatsızlıktır.”

Panel, Edirne Adliyesi Psikoloğu Öznur Şahin, Edirne Adliyesi Pedagogu Şükrü Belkız konuşmalarının ardından soru cevap bölümü ile sona erdi.

İpek Deniz