'Bölgeye yatırımcı çekmek gerekli'
Bu yıl 3'üncüsü düzenlenen Keşan Ekonomi Forumu'na konuşmacı olarak katılan, Davut Doğan, 'Girişimcilerimize ticaret odaları ve borsalar melek yatırımcı olabilir.' derken, Tolga Mercan ise 'Markalaşma için uğraşmalıyız.' dedi.
Keşan TB (Ticaret Borsası), Keşan TSO (Ticaret ve Sanayi Odası), İpsala TB (Ticaret Borsası) yönetimleri ile KEYİAD (Keşanlı Yönetici ve İş Adamları Derneği) yönetimi tarafından, bu yıl 3’üncüsü düzenlenen “Keşan Ekonomi Forumu”, “2016 Ekonomisinde Anahtar Kelimeler” konu başlığında gerçekleştirilirken, toplantıda, Keşan Bölgesi’nde yatırımcı kazandırılması ve bu yatırımcıların desteklenmesiyle, markalaşmanın gerekliliği vurgulandı.
Keşan YÇUBYO (Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu) Konferans Salonu’nda yapılan panele; Keşan Kaymakamı Nuri Özder, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, Keşan TB Meclis Başkanı Necmi Kaymaz, Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Yörük, Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, İpsala TB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin ve bazı vatandaşlar ile Trakya Üniversitesi Keşan YÇUBYO öğrencileri katıldı. Moderatörlüğünü Keşanlı Yönetici ve İşadamları Derneği (KEYİAD) Ahmet Eler’in yaptığı ve yaklaşık 3 saat süren panele konuşmacı olarak ise Ekonomist Köşe Yazarı Doç. Dr. Deniz Gökçe, Doğtaş-Kelebek Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, ESSE Yönetim Kurulu Başkanı Semih Şeftali ve Mercan Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Mercan katıldı. Geçtiğimiz günlerde Ankara’da yaşanan terör saldırısı ve geçirdiği rahatsızlık sonucu hayatını kaybeden İşadamı Mustafa Koç için saygı duruşunda bulunulmasının ardından ve İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle başlayan panelde, öncelikle Koç anısına TUREKS Sahibi Rusen Çetin konuşma yaparken, konuşmasında, Mustafa Koç ile olan hatıralarını paylaştı.
KAYMAZ: “1/25 BİN ÖLÇEKLİ SAROS TURİZM PLANLARININ BİRAN ÖNCE ÇIKARILMASI; SAROS TURİZMİNİN TİCARETİMİZE KATACAĞI ARTILAR BÖLGEMİZ İÇİN ELZEMDİR”
Panelin açılış konuşmasını ise Nemci Kaymaz yaptı. Kaymaz, “Bu ekonomi formunu KEYİAD, KTSO, İTB ve KTB olarak işbirliği anlayışı ile yaptığımız belirtmek isterim. Bu çalışmamızın amacı bölgemizin maddi, kültürel zenginliğini arttıracak, refaha ulaşmasını sağlayacak projelerdir.. Bölgemizin tanıtımı ve kalkınması için dört ana başlık belirledik. Hamzadere Barajı’nın sulama kanallarının bitirilmesi; su ile buluşacak olan 350 bin dönüm araziden ortaya çıkacak olan katma değeri yüksek ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi, depolanması ve pazarlanması. Gıda tarım ihtisas OSB’nin biran önce tamamlanması;.” dedi.
ŞEFTALİ: “GELİR DAĞILIMI EŞİT OLMAYINCA BUNDAN İŞ ADAMLARI DA ZARAR GÖRÜYOR”
Doğan’ın ardından söz alan Semih Şeftali, yıllardır reel sektörde çalıştığını ve bu nedenle de reel yaşamın içerisinde olduğunu dile getirerek, “ Ne iş yaparsak yapalım tüketiciye yakın işler yapmamız gerekiyor. Ben yeme içme eğlence sektörünün önünün çok açık olduğunu düşünüyorum. Bildiği işi en iyi yapan insan başarılı olacaktır. Bu dünyanın her yerinde geçerlidir. En iyi bildiğiniz işi yapın. Ben şirketler açısından kendilerine özgü anayasaları olması gerektiğini düşünüyorum. Şirket ne istiyorsa kendi içlerinde ona göre davranmaları gerektiğini düşünüyorum. İhtiyaç ve bu ihtiyacı tedarik etmek. Aslında tüm işlerin başlangıcı budur. Nasıl bakkallar süper market olduysa diğer küçük mağazalarında zamanla büyüyebileceğini düşünüyorum. Nefesimiz yettiği kadar çalışmak gerektiğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
MERCAN: “GLOBAL EKONOMİ YEREL EKONOMİYİ YAVAŞ YAVAŞ YEMEYE BAŞLADI”
Panelin birinci bölümü, Tolga Mercan’ın konuşmasıyla devam etti. Yapılan yatırımların karşılığını almak için belli bir miktar para ayrılması gerektiğinin altını çizen Mercan, yatırımların yapılmasından sonra belli bir yere kadar başarılı olunabileceğini dile getirerek, “ Türk ekonomisinde kaybettiğimiz yer küçük işletmeler. Fakirleşen bir esnaf yapısı fakirleştirir. Herkes para kazanırsa ben de para kazanırım. Buğday fiyatı biraz yükselsin herkesin geliri artıyor. Çeltik fiyatları 2 yıldır aynı ve kimse memnun değil. Gelecekteki başarılı işletmeler organize işletmeler olmayacak. Tekrar geri dönüş olacak.” diye konuştu. Yapılan bu konuşmaların ardından, panelin birinci kısmı da, katılımcılardan gelen soruların cevaplandırılmasıyla sona erdi. Panelin ikinci oturumunda bölge ekonomisine ağırlık verildi.
GÖKÇE: “GÜNÜMÜZDE İNANILMAZ BİR GÖÇ VAR”
Toplantının ikinci bölümünde, Trakya Bölgesi’nin ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde bulunurken, bu konuda yine ilk olarak Deniz Gökçe’ye söz verildi. Bölge ekonomisinin ne tür bir düzene bağlı olduğunu iyice araştırdıktan sonra elde edeceği veriler üzerine konuşabileceğini dile getiren Gökçe, şunları söyledi; “1950’li yıllarda, Türkiye’nin kentsel nüfus oranı %15, kırsal oran ise %85 seviyelerindeydi. Ancak bu rakamlar günümüzde tam terse döndü. Bu nedenle Keşan’ın ekonomik durumuna bakarken neyle ilgilendiğini de bilmek gerek. Günümüzde inanılmaz bir göç var ve bu göçler, bazı standartları da değiştirdi.”
DOĞAN: “İŞLENMİŞ ÜRÜN ÜRETECEK FABRİKALAR YAPILABİLİR”
BU bölümde yeniden söz alan Davut Doğan, Biga’da yaptıkları yatırım örneğini vererek, Keşan’da da oda ve borsaların destekleri ve girişimleriyle, işlenmiş ürün üretecek fabrikaların yapılabileceğini söyledi. Doğan, “Oda başkanlarımıza, bölgede ne yatırım yapabileceğime dair soru sordum. Bu soruyu bilerek sordum. Maalesef Türkiye’den sanayi envanteri yok. Her bölgenin kendine özgü ürünlerini devlet tarafından desteklenebilir. Keşan’da hangi ürünün değerlendirilmesi gerektiği belirlenmeli. Ürünlerin işleneceği tesislere ihtiyaç var. Bu tesisi de girişimcilerin yapabilir. Keşan’da girişimcilerin sayısının fazla olduğunu görebiliyorum. Girişimcilerimize ticaret odaları ve borsalar melek yatırımcı olabilir. Keşan’da birileri girişimde bulunmalı ve desteklenmeli.” dedi.
ŞEFTALİ: “2000 YILINDA BİR ARAYA GELİP KEŞAN’A BİR HİZMET YAPMAK İSTEDİK VE PROJELER HAZIRLADIK”
Toplantının ikinci bölümünde yeniden söz alan Semih Şeftali bölge ekonomisinin gelişmesinde önemli olan konunun teşvik olduğunu dile getirerek, “İş adamları için başlangıç teşvikleri çok önemlidir. Bence ilgili kurumların teşviğe daha çok önem vermesi lazım. Bu sadece parasal teşvik olmamalıdır. Tarıma her yerden teşvik var. Bu bölge için en büyük potansiyel tarım ve turizmdir. 2000 yılında bir araya gelip Keşan’a bir hizmet yapmak istedik ve projeler hazırladık. Bunları hazırladık sunumlar yaptık. O zamanlar çok sorun yaşadık. Bölgemizin neye ihtiyacı varsa onu yapmak gerekir. Hava kirliliğiyle anılmak istemiyoruz. Bu şekilde yatırım gelmesi zor. İyi şeylerle anılmalıyız. Bence bu işler bu tarz panellerle değil de uzun vadeli uzun soluklu amacı belli olan devletin arkasında durduğu şekilde yapılmalıdır. Yatırım bekleniyorsa gönülden teşvik edilmek gerekir.” dedi.
MERCAN: “ÇEVREYİ KİRLETMEYEN FABRİKALAR GELMELİ”
Toplantının ikinci bölümünde son söz Tolga Mercan’a verildi. Keşan 2000 planını “Harika” olarak nitelendiren Mercan, sözlerini şöyle tamamladı; “Keşke yapılabilseydi. Belki sorunlarda çözülürdü. Ancak CHP’liymiş iktidar partiliymiş diye bakmamak lazım. Mühim olan Keşan. Keşan’da ortak paydayı nasıl çekici hale getiririze bakmamız lazım. Çerkezköy, Çorlu’da yerel halk kalmadı. Artı çevre felaketi var. Tarımı geliştiririz diyoruz. Bugün Çorlu Ergene’yi mahvetmedi mi? Oradan Meriç’i de mahvetti. Orada bir çevre felaketi var. Keşan’ımıza Gıda OSB geliyor. Çok önemli. Bizim de gıda OSB’yi desteklememiz lazım. Bu şekilde yatırım alacağız. Çevreyi kirletmeyen fabrikalar gelmeli. Gıda OSB çevreyi kirletecek olsa ilk ben hayır derdim. Bu topraklar bizim. Gıda OSB ile gelen firmalar ile marka üretmez, kendi markasını devam ettirir. Bizim buradaki yerel üretim ile alakalı çalışmalar yapmamız gerekecek. Markalaşma için uğraşmalıyız. Yoksa burada sadece un yapmakla iş bitmiyor. Undan bisküvi yapıp Keşan markasını vurdunuz mu iş tamamdır. Geleceğimizin tarımda, turizmde olacağını düşünüyorum. OSB’nin bölgemizin için fırsat olduğunu düşünüyorum. Buğday, ayçiçeği ve çeltik dışında farklı ürünler üretilebilir.”
Panel, konuşmacılara, “İpsala Pirinci” hediye edilerek, hatıra fotoğrafı çektirilmesinin ardından sona erdi.
Haber Merkezi