'Ben hayvanı olmayan Başkan değilim'

Edirne Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Suiçmez, '1 litre süt alabilmemiz için o ineğe 1.28 kuruş masraf yapıp o sütü alıyoruz. Gelelim biz bu sütü kaça satıyoruz. 1.40 oldu ama bu henüz üreticiye ödenmedi.' dedi.

'Ben hayvanı olmayan Başkan değilim'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Sabah akşam ahıra girdiğini ve hayvanı olmayan Birlik Başkanlarından olmadığını belirten Edirne Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Suiçmez yaptığı açıklamada; “Ben, hayvanı olmayan başkanlardan değilim. Sabah akşam ahıra giriyorum. Şimdi 25.54 kuruşun bize maliyeti 1 litre süte maliyetine böldüğümüzde 1.28 kuruş yapıyor. Yani 1 litre süt alabilmemiz için; o ineğe 1.28 kuruş masraf yapıp o sütü alıyoruz. Gelelim biz bu sütü kaça satıyoruz. 1.400 oldu ama bu henüz üreticiye ödenmedi. Bu önümüzdeki ay ödenecek, ancak bu üreticinin cebine giren para değil. Böyle giderse bizim kazanacağımız kar %2, oda inek süt verirse. İthal peynirin, Ulusal kanallarda 40-41 TL olduğunu görüyorum.  Edirne’de gittim ulusal çaptaki marketleri gezdim ve bizim Edirne’ deki peynir bu fiyatta değildi. Sütün burada maliyeti bellidir. Ben peynirin maliyetini de söyledim ve bir kilogram sütün kaça mal olduğunu biliyorum. 133 kilogram sütten, 1 teneke peynir olur yani 18 kilogram. Bunu hesaplasınlar,  market rafına gidene kadar kârını da söylüyorum % 100’dür. Ama benim mandıracım, bunun % 100’ünü kazanıyor demiyorum. Ama öyle bir zincir var ki; peynir olduktan sonra market rafına bindiği andan itibaren % 100’lük kârı kim kazanıyor, bunu sorgulasınlar. Ben bunu sorgulayıp, açıkladım. Benim üreticim % 2 kazanacak, bu söylediğim yemleme maliyetleri, işçilik maliyetleri, saman 0.60kuruş değil, yem de 1. 50 değil. Bir ineğin süt vermesi için bu gerekli değil desin biri de. Üretici üretecek ki, sen karnını doyuracaksın. 20-30 sene sonra bilim adamları söylüyor bu dünyada bir savaş çıkacaksa, bu gıda yüzünden çıkacaktır. Biz üreticimizi küstürmemeliyiz. Özellikle yerel firmalar için demiyorum ben bunu. Ulusal ölçekte bazı sanayiciler var ve bu oyunu yapıyorlar. Yani kendi orada %30 zam koyuyor, bize verdiği zam %2’dir. Tüketiciye karşı yanlış algıya neden oluyorlar. O zaman siz de verdiğiniz zammı geri alın, biz %2 kazanıyorsak siz de %2 kazanın. Hodri meydan! Ulusal süt kongresinde de bunu dile getiriyoruz. Merkez Birliği düzeyinde temsil ediliyoruz biz. Ulusal Süt Kongresinde de Bakanlıklar var eğer bu süt olayında Tarım Bakanlığı bizim yanımızda durmazsa; bizim halimiz daha perişan olurdu. Bizim halimiz perişan olunca da, uzun vadede bu memlekete yazık olur. Mesela bu çayın fiyatı dışarı da birçok yerde 2.50 TL. Ama bunu çıkıp kimse eleştirmiyor. Üreticinin yüzünün gülebilmesi için 1 Ocak itibari ile sütün litresi 1.55 TL olmalıdır.  Türkiye’de ki et açığını bitirmenin yolu da süttür. Eğer biz bir hedef koyduysak kendimize. 5 yıl sonra bizim hayvan ithaline besi ithaline ihtiyacımız kalmayacak diyorsak; buna sütten başlamamız gerekiyor. Süt hayvanı çoğalacak ki; burada üretim olacak, zaman içinde kesime gidecek. Ve et olacak. Süt hayvancılığını yükseltmediğimiz zaman ithalat falan bitmez. Bende buradan sesleniyorum; üreticiye verdiğiniz 5 kuruşta 10 kuruşta gözünüz kalmasın. 40 TL falan peynir olamaz, Fransız peyniri falan yiyecekseniz kendiniz bilirsiniz, ama ben iddia ediyorum en kaliteli peynir Edirne’de. Türkiye’nin en kaliteli süt üretimi de yine Edirne’de. Biz hava ile temas etmeden süt üretiyoruz. 20 bin bakterili. Avrupa Birliği 100 bin bakteri kabul ediliyor. Biz 20 binleri gördük. Eğer karnın doyduysa; önce Allah’a şükür edeceksin, sonra da bir çiftçiye teşekkür edeceksin” dedi.

Özlem Ceylan/Özlem İnan