Bakan Tunç, Edirne'de İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı'nın açılışında konuştu

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 'Nasıl Bosna soykırım suçluları yıllar sonra kurulan uluslararası mahkemede zindana atılmışlarsa, gün gelecek İsrailli soykırımcılar, o teröristler insanlık huzurunda hesap vereceklerdir, ilahi adaletten de kaçamayacaklardır.' dedi.

Bakan Tunç, Edirne'de İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı'nın açılışında konuştu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Bakan Tunç, Selimiye Meydanı'nda Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu tarafından düzenlenen İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı'nın açılışında yaptığı konuşmada Filistin'de insanlık dramının devam ettiğini söyledi.

İsrail'in Küresel Sumud Filosu aktivistlerine koyduğu tavrın ve Filistin'de gerçekleştirdiklerinin bir insanlık suçu olduğunun altını çizen Tunç, şunları kaydetti:

"İsrail 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de bir soykırım suçu işliyor, kadınları, çocukları katlediyor, insanlık suçu işlemeye devam ediyor. Sadece iki, iki buçuk yıldan bu yana değil. İsrail, Filistin topraklarını 100 yıldan beri işgal ederek, orada bir soykırım politikasını yıllardır uygulamaya devam ediyor. 100 yıldan bu yana Filistinlileri topraklarından sürmek için bir politika izliyor. Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyi'nin yüzlerce kararı var, işgal ettikleri topraklardan çekilmesine yönelik. Ama bu kararlardan hiç birisine uymayan bir devlet var. 7 Ekim'den bu yana da bir terör faaliyeti sürdüren soykırım suçu işleyen bir yapı var. İsrail'e devlet demekte zorlanıyoruz. Adeta terör yapan bir yapıya dönüşmüş durumda."

- "İsrail dünyanın gözü önünde soykırım suçu işlemeye devam ediyor"

Tunç, Filistin'de yaşayan çocuklara, kadınlara, mazlumlara yardım götüren, insan hakları ihlalini dünyaya göstermek isteyen Küresel Sumud Filosu'na İsrail'in saldırısına dünyanın şahitlik ettiğini belirtti.

Alıkonulan insan hakları savunucularının bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulunan Tunç, "Uluslararası hukuku, insan haklarını ihlal ederek bugüne kadar Filistin'de yaşayanlara büyük bir zulüm yaşattınız. Dünyanın gözü önünde soykırım suçu işlemeye devam ediyorsunuz." diye konuştu.

- "Kararlar kağıt üzerinde kalıyor"

Uluslararası kuruluşların İsrail'e yönelik aldığı hukuki kararların uygulanmaya geçirilmediğine dikkati çeken Tunç, kararların kağıt üzerinde kaldığını dile getirdi.

İsrail'in bu tavrının uluslararası mekanizma ve uluslararası hukukun işlemediğini dünyaya gösterdiğini ifade eden Tunç, şöyle devam etti:

"Bu dünya için, insanlık için çok önemli bir kayıp. Uluslararası kuruluşları etkisiz hale getiren İsrail'e karşı, insanlık vicdanı sokaklara taşıyor. Avrupa ülkelerinde, ülkemizde İsrail'e karşı insanlık vicdanı bu soykırımın sona ermesi için meydanlara taşıyor. Ama uluslararası hukuku işletmekle görevli uluslararası kuruluşlar, maalesef insanlığı temsil etmesi gereken bu kuruluşların nasıl etkisiz olduğunu da üzülerek görüyoruz. O nedenle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan her platformda 'uluslararası hukuk işlemeli, insanlık suçlarının önlenmesi, dünyada adaletin sağlanması, hakkaniyetin sağlanması için dünyanın 5'ten büyük olduğunu göstermemiz lazım ve daha adil bir dünya mümkündür' diyerek uluslararası sistemin revizyona tabi tutulmasını söylemeye devam ediyor. BM kürsüsünde de genel kurul toplantılarında da yine insanlığın sesi olduğunu, insanlığın vicdanını temsil ettiğini hepimize gösterdi."

- "Katliamcıları bir kez daha payitaht Edirne'den lanetliyorum"

Tunç, Türkiye'nin mazlumların yanında olmaya devam edeceğini vurguladı.

Türkiye olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde adaleti, hakkaniyeti, Filistili mazlumların, Gazzeli çocukların, kadın haklarını savunmaya devam edeceklerinin altını çizen Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Temennimiz bir an önce oradaki katliamın, soykırımın sona ermesi. Katliamcıları bir kez daha payitaht Edirne'den lanetliyorum. Bu soykırımın bir an önce durmasını temenni ediyorum. Bu soykırım suçluları, mutlaka bir gün insanlık huzurunda hesap verecekler. Nasıl Bosna soykırım suçluları yıllar sonra kurulan uluslararası mahkemede zindana atılmışlarsa, gün gelecek İsrailli soykırımcılar, o teröristler insanlık huzurunda hesap vereceklerdir, ilahi adaletten de kaçamayacaklardır."Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Ceza infaz kurumları, aynı zamanda içerisinde insanın inşa edildiği birer eğitim kurumlarıdır. Belki bunların kapalı yerde olduğu için kamuoyuna yansıması çok olmuyor. O nedenle bilmediğimiz, görmediğimiz birçok çalışma cezaevlerimizin içerisinde yapılıyor." dedi.

Bakan Tunç, Selimiye Meydanı'nda kurulan Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu tarafından düzenlenen İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı'nın açılışında yaptığı konuşmada, tarih boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapan Edirne'de, Mimar Sinan'ın ustalık eseri Selimiye Camisi'nin gölgesinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

İşyurt müdürlüklerinde bir taraftan mesleki eğitimler verilirken bir taraftan da üretim yapıldığını anlatan Bakan Tunç, üretilen ürünlerin tanıtılması amacıyla Türkiye'de farklı illerde fuarlar düzenlediklerini belirtti.

- "Ceza adaletinin amacı toplumu suçtan korumak"

Tunç, bugün de ülkenin çok farklı noktalarında 54 cezaevinin iş yurtları müdürlüklerinde üretilen, hükümlülerin çalışmalarıyla ortaya çıkan eserlerin sergilendiği ve satışlarının yapıldığı fuarın açılışını yapacaklarını kaydetti.

Fuarın, bu sene Kırıkkale, Van ve Ankara'dan sonra Edirne'ye geldiğini aktaran Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ceza infaz kurumlarında hükümlülerin ıslahı ve onların topluma kazandırılmasını çok önemsiyoruz. Ceza adaletinin amacı toplumu suçtan korumak, suç işlenmesini önlemek. Suçluların topluma kazandırılması ve ıslahıyla ilgili özellikle iş yurtlarımızın faaliyetlerini çok önemsiyoruz. Bugün iş yurtlarının önemli bir çalışmasını hep birlikte gerçekleştiriyoruz. Ceza infaz kurumları, aynı zamanda içerisinde insanın inşa edildiği birer eğitim kurumlarıdır. Belki bunların kapalı yerde olduğu için kamuoyuna yansıması çok olmuyor. O nedenle bilmediğimiz, görmediğimiz birçok çalışma cezaevlerimizin içerisinde yapılıyor.

Cezaevlerinde her kademede eğitim öğretim faaliyeti var. 1123 öğretmenimiz ceza evlerinde eğitim öğretim faaliyeti gerçekleştiriyor. Hiç okuma yazma bilmeyenler, cezaevlerinde okuma yazma öğreniyor. 63 bin 23 tutuklu ve hükümlü ortaokul ve lise eğitimi görüyor. 8 bin 454 tutuklu ve hükümlü üniversite eğitimi görüyor. 34 yüksek lisans öğrencisi var. 106 doktora öğrencisi de yüksek öğrenimlerine cezaevinde devam ediyor."

Bakan Tunç, ceza ve infaz kurumlarında teorik eğitimlerin yanı sıra tutuklu ve hükümlülerin infaz sonrasında topluma kazandırılması için meslek edinmelerini sağlayacak pratik eğitimlerin de verildiğini bildirdi.

- "Önemli olan onlara meslek kazandırmak"

Bakan Tunç, Türkiye'nin tutuklu ve hükümlülerin eğitimi, topluma kazandırılması noktasında birçok Avrupa ülkesine göre çok daha ileri konumda olduğunu vurguladı.

Mahkumların cezalarını çekerken üretime katılmalarını sağlayarak sorumluluk almalarını ve disiplin kazanmalarını önemsediklerini anlatan Tunç, "Hükümlüler, farklı alanlarda eğitimler alarak becerilerini geliştiriyor ve cezaevinden bir meslek sahibi olarak çıkmalarına imkan sağlıyoruz. Çalışmak, bir iş yapıyor olmak, üretmek ve katkı sağlamak, onların rehabilite olmalarına yardımcı oluyor. Üretilen ürünlerin satışı, ülke ekonomisine de katkı sağlıyor. Buralarda çalışan mahkumlar, ailelerine ve kendilerine de ekonomik destek sağlamış oluyorlar. Önemli olan onlara meslek kazandırmak ve bu mesleği de tahliye olduktan sonra uygulamaları ve bir daha suçtan uzak durmalarını sağlamak." diye konuştu.

Tunç, işyurtlarında üretimin hiç durmadığını, birer fabrika gibi çalıştığını ve buradan üretilen ürünlerin satışından elde edilen gelirin de adalet hizmetlerine harcandığını ifade etti.

İşyurtlarında 70 bin hükümlü ve tutuklunun çalıştığına işaret eden Tunç, "İşyurtlarımız 1700 atölye ve fabrikanın olduğu, 200’den fazla iş kolunun yer aldığı adeta birer eğitim merkezi. Tüm hedefimiz cezaevindeki hükümlü ve tutukluları topluma kazandırmak, suç işlenmesini azaltmak. Onların cezaevinden tahliye olduktan sonra bir daha suç işlememelerini sağlamak. Dolayısıyla ceza adaleti siteminin amacını gerçekleştirmek." dedi.

Edirne Valisi Yunus Sezer ise fuara ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, fuarın açılmasında emeği olan herkese teşekkür etti.

AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal ise işyurtlarının hükümlü ve tutukluların meslek edinmeleri ve ekonomiye katkı sağlamaları açısından çok büyük önem arz ettiğini, bugün hükümlülerin yaptığı eserlerin sabrın, çalışma disiplininin ve iradenin göstergesi olduğunu söyledi.

Törende İşyurtları Kurumu Başkanı Hüsnü Gezginci ile Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Tuğan Sarıca da bir konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından Bakan Tunç ve beraberindekiler, fuarın açılış kurdelesini kesti.

Fuarı gezen Tunç, sergilenen ürünler hakkında bilgi aldı, kendisine ikram edilen Edirne tava ciğerinin tadına baktı.

Fuarda, 100 stantta el emeği ürünler, tekstilden gıdaya, mobilyadan el sanatlarına kadar geniş bir yelpazede ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.

Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu tarafından bu yıl 4'üncüsü düzenlenen fuar, 5 gün boyunca gezilebilecek.

Fuara, 54 ceza infaz kurumu ve işyurdu müdürlüklerinden yaklaşık 160 personel görevli olarak katılıyor.