'Asgari Ücret Refah İçinde Yaşatmalı'

2 Aralık'ta İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda gerçekleştirilecek miting öncesi Edirne'ye gelen Eğitim-Sen MYK üyesi Varol Tosun, Sağlık ve Sosyal Emekçileri Sendikası (SES) MYK üyesi Selma Atabey, Haber-Sen MYK üyesi Yaşar Polat, Haber-Sen MYK üyesi Ayşe Noyan Koloman ve Kamu Emekçileri Sendika Konfederasyonu (KESK) MYK üyesi Yusuf Şenol, ülkede yaşanan ekonomik kriz ve diğer konularla ilgili değerlendirmede bulundu.

'Asgari Ücret Refah İçinde Yaşatmalı'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

 

Şenol, Eğitim-Sen binasında düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada işçilerin ve emekçilerin sesi olmak için ellerinden geleni yaptıkları dile getirerek, “Emek ve demokrasi güçleri ile birlikte Türkiye’de 5 ayrı noktada mitingler yaptık. Ekonomik krizin bedelini ülkenin yüzde 99’u ödüyor. Bu süreçte krize karşı ortak mücadele hattı oluşturup bir program başlattık. Şuan ki durumu göz önüne aldığımızda önümüzdeki sürecin her kesim için ağır geçmesini bekliyoruz” dedi.

“Kriz Her Yerde, Herkese Var”

Hayatın her kesiminden insanı derinden etkileyen bir ekonomik krizin olduğunu ileri süren Şenol: “Bugün ülkemiz çok ciddi bir ekonomik krize sürüklenmektedir. “Kriz mriz yok” ama çarşıda, pazarda, fiyat etiketlerinde, faturalarda zam üstüne zam var! Enflasyon karşısında eriyen alım gücümüz, küçülen ekmeğimiz var. Artan işsizlik, iflaslar, toplu işten çıkarmalar var! Yükselen geçinemiyoruz çığlıkları, umutsuzluğun pençesinde son verilen yaşamlar var. İlaçları verilmeyen hastalar, sağlıkta ve eğitimde kemer sıkma politikaları var. Türkiye halkının yüzde 99’u için giderek ağırlaşan yoksullaşma ve işsizlik gerçeği var iken,  ülkeyi yönetenlere göre, tek sesli medyaya göre, krizi fırsata çevirmek isteyen bir avuç patrona göre, kısacası çok ufak bir azınlığa göre “kriz mriz yok”. Diye konuştu.

Türkiye’nin eğitim konusunda gerileme kaydettiğini öne süren Şenol, bir ülkenin temelinin ve kalkınmasının eğitime bağlı olduğunu ifade etti.

“Krizde Herkes Korunsun”

Krizin bedelini belli bir kısma yüklemenin yanlış olduğunu vurgulayan Şenol şunları kaydetti: “Ekonomik büyüme söz konusu iken, bunun bedelini yoksullaşmayla, gelir dağılımı ve vergi adaletsizliğiyle, iş cinayetleriyle, eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamusal hizmetlerin ticarileşmesiyle, fabrikalarımızın satılmasıyla ödeyen bu ülkenin işçileri, kamu çalışanları, tüm emekçileri yaşanan kriz sürecinde borçlu değil alacaklı konumundadır. Halkın yüzde 99’unun borçlu değil alacaklı olduğu bilinciyle, bize dayatılan yoksullaşmaya, işsizliğe, çocuklarımızın sağlıksız büyümesine, giderek kötüleşen çalışma ve yaşam koşullarına karşı mücadele kararlılığımızı bir kez daha ifade ediyoruz. İşsizlik, zamlar, yoksulluk kader değildir ve kriz, toplumun emeğiyle geçinen çoğunluğunu koruyan, kamucu politikalarla önlenebilir. Ücretlerin artırılmasından toplu işten çıkarmaların yasaklanmasına, kamu hizmetlerine zam yapılmamasından vergi adaletine dair somut, uygulanabilir politikalarla işsizlik de yoksullaşma da önlenebilir. “Krizin bedelini ödemeyeceğiz, krizde yüzde 1 değil, yüzde 99 korunsun” fikri etrafında buluşabilecek herkesi, emeğin haklarını savunmak için omuz omuza mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.”

Bir muhabirin “Sizce asgari ücretin ne kadar olması gerekiyor” sorusuna ise Şenol, “Asgari ücret için bir rakam vermek doğru değil. Ancak şunu söyleyebilirim. Bir ailenin rahat geçinebileceği kadar bir ücret olması gerekiyor. Bunu hesaplamak zor değil. Kolayca refah içinde yaşanacak bir rakam bulunur” şeklinde cevap verdi.

İpek Deniz