'Suyun her mevsim önemi vardır'
Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, su tüketimi ve sıvı alımının her mevsim önemli olduğunu belirterek, kış aylarında vücudun susuz bırakılmaması gerektiğini söyledi.
Üstündağ, suyun insan yaşamının vazgeçilmez bir parçası olduğunu ifade etti.
Su içmenin sağlıklı bir yaşamın devamı için kritik rol oynadığını vurgulayan Üstündağ, 'Su olmadığında dünyada yaşam olmaz. O yüzden 'su hayattır' diyoruz. Erkeklerde vücudun yaklaşık yüzde 60'ı, kadınlarda ise yüzde 50'si sudur. Bu oranlar suyun önemini açıkça ortaya koyuyor.' dedi.
Üstündağ, kış aylarında terlemeyle olan su kaybının yaz aylarına göre azaldığını ancak bunun susuzluk riskini ortadan kaldırmadığını belirtti.
- 'Kışın da su kaybı oluyor'
Vücudun metabolik faaliyetlerinin sağlıklı şekilde sürdürülebilmesi için yeterli sıvı alımının şart olduğuna işaret eden Üstündağ, şunları kaydetti:
'Elbette kışın terleme azalıyor ancak farkında olmadan deriden buharlaşmayla kaybedilen su her mevsimde devam ediyor. Özellikle iklimlendirme nedeniyle kapalı ortam sıcaklıkları yaz ve kış benzer seviyelerde oluyor.
Dolayısıyla ofis ortamlarında su kaybı yaz aylarından farklı olmuyor. Vücut gün içinde bizim fark etmediğimiz şekilde saatlik yaklaşık 0,5 litre, günlük ise 1,2 litre civarında su kaybeder. Yani yaklaşık 6 bardak suyu fark etmeden kaybediyoruz.'
- 'Suyun her mevsim önemi vardır'
Soğuk havalarda susuzluk hissinin belirginleşmediğini ve bu nedenle insanların yeterince su tüketmediğini dile getiren Üstündağ, düzenli su içilmesi tavsiyesinde bulundu.
Su ihtiyacının kişiye göre değiştiğini aktaran Üstündağ, şöyle konuştu:
'Su tüketimi azaldığında kayıp, damarlarımızdaki sıvıdan başlayarak ilerler. Normal koşullarda Avrupa ortalamasına göre kadınlar için günlük 1,75 litre, erkekler için ise 2,5 litre sıvı alımı idealdir. Hastalık, ağır fiziksel aktivite gibi durumlarda bu miktar artırılmalıdır. Hamilelik döneminde ise tüketim en az 0,5 litre artırılmalıdır. Yiyeceklerde de su vardır; örneğin ekmek ve makarnanın yaklaşık yüzde 45'i, meyve ve sebzelerin önemli bir kısmı sudan oluşur.'
Üstündağ, susuzluğun bağışıklık sisteminin zayıflamasına, cilt kuruluğuna, baş ağrısı ve yorgunluğa yol açabileceğini sözlerine ekledi.