Sokağa çıkma yasağı beslenmenizi etkilemesin!
Koronavirüsle mücadele kapsamında Arefe gününden başlayarak Ramazan Bayramı boyunca 81 ilde uygulanacak olan sokağa çıkma yasağı Â beslenme alışkanlıklarını değiştirebilir. Diyetisyen Tuğçe Daloğlu, 4 gün boyunca evde hareketsiz geçecek olan Bayram süresince dikkatli beslenilmesi gerektiğini vurguladı.
"Yavaş yavaş eski beslenme düzenine geçilmeli"
Koronavirüs salgınının yayılmasını önlemek amacıyla alınan Sokağa çıkma yasağı kararı sonrası vatandaşlar evlerinde geçirdikleri süre boyunca aşırı beslenmeye yüklenecek.
Ramazan ayının bitişinde uzun süreli açlıkla geçen 30 günün ardından beslenme konusunun çok önemli olduğunu aktaran Daloğlu, vücudun yeni düzene alışması için yavaş yavaş eski beslenme düzenine geçiş yapılması gerektiğini belirtti.
"Tartıda istenmeyen rakamlarla karşılaşmak zorunda kalmayın!"
Nasılsa bir aydır az besleniyorum diyerek tatlı ve hamurlu gıdaların tüketiminin arttığı takdirde bayram sonunda tartıda istenmeyen rakamlarla karşılaşılabileceğinin altını çizen Daloğlu; "Zaten ramazan ayında yavaşlayan metabolizma iyiden iyiye yorulabilir. Bu yüzden özellikle ilk günler yağlı ve şekerli beslenmeyi minimumda tutmaya özen gösterin. Bu sene koronavirüs pandemisi sebebiyle bayramlarda hepimiz evlerimizde olacağız. Özellikle bu sene hareketsiz geçecek olan bu bayramda beslenmenize daha çok dikkat etmelisiniz" dedi.
"Öğünler Düzenli Olmalı"
Uzun süre evde kalınsa dahi beslenme düzeninin bozulmaması gerektiğini ifade eden Daloğlu, vücudun biyolojik saatini, sirkadiyen ritim denilen gün ışığı ile oluşan ritminin bozulmaması gerektiğini söyledi.
Kahvaltının günün erken saatlerinde yapılıp, öğle yemeği atlanmaması ve yine günde 3 ana öğün beslenilmesi gerektiğini aktaran Daloğlu; Kahvaltı etmeden güne başladığınızda uzun süren açlık sebebiyle sonradan tüketilen besin yağ olarak depolanabilir. İhtiyaç durumuna göre aralara ara öğünler koymalısınız. Öğlen ve akşam yemeklerinde sebze ve et/baklagil yani protein kaynaklarını dengeli tüketmelisiniz. Akşam yemeğinden sonra atıştırmalıklar, çayın yanında tüketilen tatlı yiyecekler yerine süt veya süt ürünleri yanında mevsim meyvelerinden biri tercih edilmelidir" şeklinde açıklamada bulundu.
"Su tüketmeyi ihmal etmeyin!"
Evde geçirilen zamanlarda yorulma olmadığı için su içme ihtiyacı da duyulmayabildiğini söyleyen Daloğlu; "su her zaman olduğu gibi yine vücudunuzun en önemli ihtiyaçlarından biridir. Günde 2-3 litre arası su tüketmeyi ihmal etmeyin. hem böbrek sağlığı açısından hem de diğer organlar açısından su tüketimi oldukça önem taşımaktadır" dedi.
"Evde spor yapabilirsiniz!"
Spor salonu ve yürüyüş yapılmadığı süreç boyunca evde egzersiz yöntemlerinin denenebileceğini belirten Daloğlu; "Dışarı çıkamadığımız bu dönem egzersiz yapmak için bir engel değil. Evde egzersiz yapmaya engel bir sağlık sorununuz yoksa günün 1 saatini egzersize ayırıp iştah kontrolünüzü ve enerji dengenizi sağlayabilirsiniz" ifadelerine yer verdi.
"Tatlı Yerine Ne Tüketilmeli?"
Bayramda gelenekler gereği süregelen tatlı ve şekerli yiyecekler yemenin cazibesinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Daloğlu, şekerli yiyecekler bağışıklığınızı yıpratarak hastalıklara zemin hazırlar. Aynı zamanda yağlanmanıza sebebiyet verir ve bu da bağışıklığınızı düşürür. Kan şekeri dengesizliği ve sürekli yüksek kan şekeri vücudunuzu çok yorar. Tatlı yiyecekler yerine sağlıklı yağlar yani kuruyemişler, meyveler, sağlıklı tahıllar (bulgur, esmer ekmek, yulaf vs), süt ve süt ürünleri (süt,yoğurt,kefir,ayran) tercih edilmelidir" dedi.
Gece yatmadan 3 saat öncesinde yemek yemeye son verilmesi gerektiğini dile getiren Daloğlu, buna uygun olacak şekilde akşam yemeğinden 2.5-3 saat sonraya bir ara öğün eklenebileceğini söyledi.
Özlem Ceylan