Sağlıkçılar uyarmaya devam ediyor

Sağlık çalışanları, Gaziantep'te bir hasta yakını tarafında öldürülen Dr. Ersin Arslan'ı ölümünün 1. yılında andı, taleplerinin karşılanmamasını protesto ederek bir gün iş bırakma eylemi yaptı.

TAKİP ET
Sağlık çalışanları, sağlıkta son yıllarda yaşanan şiddeti ve şiddeti doğuran ve besleyen sağlık sistemine karşı bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu'nun da hekim olarak destek verdiği eylemde konuşan Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Galip Ekuklu, Devlet Hastanesi önünde yaptığı konuşmada, Dr. Ersin Arslan Gaziantep'te bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülmesinin üzerinden tam bir yıl geçtiğini anımsattı. Aradan bir yıl geçmesine rağmen sağlık çalışanlarının her gün ülkenin dört bir yanında şiddet görmeye devam ettiğini vurgulayan Ekuklu, AK Parti Edirne Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu'nun sağlık Bakanlığına getirilmesinin ardından, sağlık sektöründe yaşanan sıkıntıların aşılşcağı yönünde umutlandıklarını anımsattı. Aradan geçen zamana bakıldığında umutlarının boşa gittiğini vurgulayan şöyle devam etti: “Ama maalesef sağlık sektörü hızla ticarileştiriliyor. Taleplerimizde bugüne kadar bir değişim olmadı. Taleplerimiz dikkate alınmazsa uzun süreli eylemlere başlayacağız. Buradan uyarmaya devam ediyoruz” dedi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Edirne Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Neşe Kandeğer de sağlık çalışanlarının şiddeti sadece hasta yakınlarından görmediğini söyledi. Gördükleri şiddeti birkaç başlık altında toplayan Kandeğer, şöyle devam etti: “Hasta ve hasta yakınlarının şiddeti; Bakanlığın, hükümetin ve idarecilerin dil ve üslubu, uygulanan sağlık politikalarının etkisi, Mobbing, Atanmışların ve seçilmişlerin uyguladığı şiddet, İşyerlerinde kadrolaşmaya bağlı olarak çalışanlar üzerinde hegemonya kurma amaçlı baskı, İfade ve örgütlenme özgürlüğü karşısında sürgün, soruşturma, gözaltı ve tutuklamalar ya da siyasal şiddet.. Bunlar çoğaltılabilir. Bunların dışında her gün bulaşıcı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarını da sayabilirsiniz… Sağlık çalışanlarını, hasta ve hasta yakınlarıyla karşı karşıya getiren akıl dışı bir sağlık sistemi var. Ödeme güvencesini tamamen yitirmiş, çalışanları birbirine düşüren, sağlıkta kaliteyi düşüren, performans uygulaması var! Gittikçe ağırlaşan iş yükü ve angarya, 7/24 esnek, kuralsız ve baskı altında çalıştırılma var, hemşirelerde 56, asistan Hekimlerde 64 saate kadar uzayan mesailer var! Birlik Hastaneleri arasında dama taşı gibi dolaşma, işyeri güvencesinin tamamen ortadan kalkması, görev tanımı dışında “sağlıkçı her işi yapabilir mantığı” ile çalıştırılma var! Özel sektörde güvencesiz, parasını alamadan, kölelik koşullarında çalışma var! Sağlık Hizmetine ulaşmanın önünde bin bir türlü engel var, her kademede ödenen katkı-katılım payı ve ilave ücretler var! Hükümet, siyasetçiler ve yöneticilerin “Sağlık Çalışanlarını” itibarsızlaştıran, küçük düşüren, hedef gösteren kışkırtıcı üslubu ve açıklamaları var! Tüm bunların sonucunda bozuk bir sağlık sistemi, tedavi olamayan hastalar, çalışanlara yönelmiş öfke ve şiddet var! Böyle sağlık sistemi olmaz. Bu şartlarda, iyi hekimlik, diş hekimliği, hemşirelik, ebelik, teknisyenlik yapılmaz! Üzgünüz/ Kırgınız, bizi şiddetle karşı karşıya getiren bu sisteme karşı” Çeşitli sloganların atıldığı eylemde, sağlık çalışanları sabahtan beri acil hastalar, kanser hastaları, diyaliz hastaları ile yatan hastalar dışında sağlık hizmeti sunmadı.

Bakmadan Geçme