O, yılların gazozcusu
74 Yaşındaki Ali Arda, ' İşte bu makinada Asker gazozu yapardık. O yıllarda gazoz içmek bir ayrıcalıktı' dedi.
Türk sosyal hayatında önemli bir yeri olan, belirli bir yaş grubunun anılarında hep yer alan, Türk Filmlerinde “Gazozuma ilaç mı attı?” repliklerine giren ve halk arasında Asker Gazozu olarak bilinen Gazozu yılarca yapan ve gazoz yapımında kullandığı makinasını Uzunköprü, Çöpköy Mahallesindeki çay bahçesinde sergileyen 74 yaşındaki Ali Arda, “ 1960 yılında başladığım gazozculukta bir çok anım vardır. O dönemde gazoz parklarda, sinemalarda içilir, hatta leblebi yenerek içilmesi daha makbul olurdu. Biz kasada 24 tane vardı ve kasalar ahşaptı.” dedi.
İlkel bir makinada yıllarca gazozculuk yaptığını belirten Ali Arda, “ Gazozda en önemli madde kuşkusuz su ve şekerdir. Her bölgenin suyunun tadı farklı. Bu nedenle gazozları birbirinden ayıran en önemli özelliklerin başında su geliyor. Bunun yanı sıra şeker oranı da her markada farklı. Bir gazoz ne kadar doğal şekerden yapıldıysa o kadar tercih edilir marka oluyor. Gaz oranından, aromasına kadar birçok detay gazozun tadını belirliyor. Ben Çöpköy suyunu kullanır, Alpullu'dan şeker alırdım. Makinaya gerekli malzemeyi koyduktan sonra kolla çevirirdik” dedi.
1890 YILINDA TÜRKİYE'YE GELDİ
Gazoz Türkiye'ye 1890'larda, maden suyuyla girmiş. Osmanlı'da ilk gazoz üretimi ‘Mısırlıoğlu' markasıyla 1908'de yapılmış. Bu markayı sırasıyla Hasanbey, Neptün, Hürriyet izlemiş. 1923'de Cumhuriyet markalı gazoz piyasaya çıkmış. Devamında Cincibir, Ankara, Elvan, Kocataş, Olimpos, Recep, Şirin Ada, Güven gibi yerel gazoz markaları ortaya çıkmış. Zamana yenik düşmesine ve uzun yıllar markaların tek tek yok olmasına ve yerelde kalmasına rağmen, gazoz bu gün yine önemli içecekler arasında yer almaya başladı.
Özlem Ceylan