MARİFED'te önemli açıklamalar geldi

Edirne'de faaliyet gösteren Balkan İş Dünyası Dayanışma Derneği BİŞDER, çatı kuruluşu olan Marmara İş Hayatı Dernekleri Federasyonu (MARİFED)'in 5. genel kurul toplantısına katıldı.

TAKİP ET
Edirne'de faaliyet gösteren Balkan İş Dünyası Dayanışma Derneği BİŞDER, çatı kuruluşu olan Marmara İş Hayatı Dernekleri Federasyonu (MARİFED)'in 5. genel kurul toplantısına katıldı.

MARİFED, 5. olağan genel kurulunu dün İstanbul'da gerçekleştirdi. İktidar ve muhalefet parti temsilcilerinin buluştuğu toplantıda BİŞDER Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim İplikçioğlu MARİFED Denetleme kuruluna yedek üye seçildi.

MARİFED Başkanı Ahmet Ciğer, Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı siyasi ve ekonomik istikrarı değerlendirerek, 'İstikrar ülkemizin imajını artırdığı gibi firmalarımızın da itibarını artırmıştır. Bugün birçok ülkede Türk insanı ile iş yapmak, ortak olmak, bir Türk markasının temsilcisi olmak itibar vesilesi olmuştur.' dedi. Son zamanlarda dünya ticaretinde yaşanan daralmaya da değinen Ahmet Ciğer, 'Zaman, kabuğumuza çekilme zamanı değil. Daha atak, daha hızlı, daha agresif olarak tüm dünyayı harman etme zamanı. Gelişmiş ülkelerin ekonomik sıkıntılarından dolayı bıraktıkları pazarlarda söz sahibi olma zamanı. Bugünün çok küçük ekonomiye sahip ama gelecek vaat eden ülkelerinde yarının dev markaları olma zamanı. Tabii tüm bunları yapabilmek için Türk sanayicisinin rekabet koşullarının da mutlaka iyilileştirilmesi gerekmekte.' şeklinde konuştu. Genel kurulda yeniden MARİFED başkanlığına seçilen Ciğer, bu yıl içerisinde uygulanmaya başlayacak olan yeni Türk Ticaret Kanunu'na ilişkin olarak da, 'Kanunun getireceği birçok yeniliği geç kalmış bir uygulama olarak görüyoruz. Ama başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyada tekrar birçok ülkeyi etkisi altına alan kriz sürecinde çıkarılacak kanunlar şirketlerimizi dünya rekabetinde zor durumda bırakmamalı.' dedi.

''(AB) BELKİ DE BU BUHRANDAN GEÇİYOR OLMALARI, BİZİM İÇİN DE BİR FIRSAT''

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB'nin içinden geçtiği ekonomik buhranın Türkiye için bir fırsat olabileceğini belirterek, ''Çünkü orada oturmuş, kalıplaşmış markalar var. Oralarda özelleştirme kapsamında projeler var. Türk yatırımcısının, Türk girişimcisinin değerlendirebileceği muazzam fırsatlar var'' dedi.

Bağış, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonuna (TUSKON) üye federasyonlardan Marmara İş Hayatı Dernekleri Federasyonunun (MARİFED) 5. Olağan Genel Kurulunun açılışında yaptığı konuşmada, günümüz şartlarında artık ticari ve ekonomik ilişkilerin siyasi ilişkileri belirlediğini, bu nedenle MARİFED üyelerinin dünyanın dört bir yanında iş ve yatırım yaparken, oralarla Türkiye ekonomisini bir araya getirirken, ''Türkiye'nin barış köprüleri''ni oluşturduğunu söyledi.

AB ülkesi ülkelere seyahat ettiğinde, iş adamlarının, bu ülkelerde Türkiye'nin imajını nasıl değiştirdiğine şahit olduğunu ifade eden Bağış, şunları anlattı: ''Geçen yıl Estonya'yı ziyaretimde, Eston Başbakan bana döndü ve 'Ülkemizdeki son yatırımınız için teşekkür ediyorum' dedi. Ben de meraklı bakışla yanımdaki büyükelçimize baktım; 'Burada yeni bir baraj mı yaptık, yeni bir köprü mü yaptık, yeni bir havaalanı mı inşa ettik' diye. Meraklı bakışımı gören Eston Başbakanı, 'Sizin Türk firması Güllüoğlu burada bir yer açtı' dedi. Gittim, ziyaret ettim. 8 kişi istihdam eden bir iş yeri. İstanbul'da yapılan baklavalar, kamyonlarla Talin'e gönderiliyor, orada pişirilip, üstüne şerbet dökülüp dağıtılıyor. Ancak o 8 kişilik istihdamı sağlayan, yaprağın kımıldamadığı, ekonomik kriz ortamında ülkemize başbakan seviyesinde teşekkür getiriyor, Türkiye'nin imajını, Türkiye'nin oradaki potansiyelini çok farklı bir havaya sokabiliyor.''

-''HİÇBİR ZAMAN KENDİMİZİ FARKLI BİR PLATFORMDA GÖRMEMEMİZ GEREKİR''-

AB'nin, kendi tarihinin en ciddi buhranlı döneminden geçtiğini, bu nedenle Türkiye'de de vatandaşların AB kavramına hassasiyetleri bulunduğunu kaydeden Bağış, dünyada kişi başına düşen refahta hala en önde gelen coğrafyanın AB olduğunu vurguladı.

Bağış, gelirin yanı sıra insan hakları, ifade özgürlüğü, gıdanın hijyen standardından, havadaki oksijen oranından bahsettiğine dikkati çekerek, şöyle dedi: ''Bu yüzden bizim AB standartlarını yakalamamız, her zamankinden daha önemli. Belki de bu buhrandan geçiyor olmaları, bizim için de bir fırsat. Çünkü orada oturmuş, kalıplaşmış markalar var. Oralarda özelleştirme kapsamında projeler var. Türk yatırımcısının, Türk girişimcisinin değerlendirebileceği muazzam fırsatlar var.

AB, eninde sonunda bu buhranı aşacaktır. Hiçbir zaman kendimizi farklı bir platformda görmememiz gerekir. Almanya'nın bugünkü ihracatı, bizim 2023 hedefimiz olan 500 milyar doların 3 katıdır. Onun için, bizim o coğrafyayla ilişkilerimizi güçlü tutmamız lazım. Bunu sadece hükümet olarak değil, iktidarıyla, muhalefetiyle, iş dünyasıyla, akademik çevreleriyle, medyasıyla hep birlikte yapacağız. Sizlerin kuracağı ilişkiler ve sizlerin oraya yapacağı yatırımlar, Türkiye'nin gelecekte de oralarda söz sahibi olmasını sağlayacaktır.''

Genel kurul toplantısına katılan TBMM Başkan Vekili ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Meral Akşener, yeni anayasa talebine işaret etti. Akşener, 'Madem bu kadar büyük bir talep var, o zaman bir sivil toplum örgütü olarak, bir yönüyle demokratik baskı grubu olarak, bu talebinizi daha gür sesle ve daha geniş bir alanda, Meclis'imizi oluşturan bütün siyasî partilerin yöneticileri, mensupları üzerinde dile getirmenizde fayda olduğunu düşünüyorum.' diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak da, işadamlarının ne zor şartlarda ülke ekonomisine katkı verdiğini bildiklerini, kendilerine düşen görevin de işadamlarının önündeki engelleri kaldırıp onlara destek vermek ve ülkenin ihracatını artırmalarını sağlamak olduğunu söyledi.

Türkiye'nin milli gelirini artırması ve dünyanın 10 büyük ekonomilerinden biri haline gelebilmesi için yüksek katma değerli, yüksek teknolojili ürünler üretmesi gerektiğini vurgulayan TUSKON Başkanı Meral, şu değerlendirmeyi yaptı: 'Bu kaçınılmaz bir zorunluluktur. Hükümetin bu yönde çok ciddi gayretleri ve destekleri var. KOSGEB'in, kalkınma ajanslarının, TÜBİTAK'ın ve daha birçok kuruluşun verdiği desteklerden şirketlerimizin çok az yararlandığını görüyoruz. Daha fazla üretim, daha fazla ihracat ve daha fazla büyüme için iş dünyasının bu destekleri mutlaka yakından takip etmesi, hem firmalar hem de ülke için önem arz ediyor.'

GÜMRÜK İŞLEMLERİ TEK NOKTADA YAPILACAK

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı MARİFED'in genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, 2011 yılında dünyada büyümenin en yüksek oranda gerçekleştiği ülke olduğunu ifade etti. Yazıcı, 'Hedefimiz ticaretin en kolay yapıldığı bir ülke haline gelmek. Bu doğrultuda tüm bürokratik prosedürleri ortadan kaldıracağız. Ama aynı zamanda da ticaretin en güvenli yapıldığı bir ülke olacağız. Bu doğrultuda gümrüklerimizi modernize ediyoruz. 2012 yılında tüm gümrük kapılarımız elektronik ortama taşınacak. Ayrıca gümrüklerde tek pencere uygulamasına geçiyoruz. Bu sayede tüm işlemler tek bir noktada yapılacak.' dedi. Yazıcı, cari açığın, Türkiye'nin ekonomik potansiyelini, müteşebbisin gücünü ve büyüme trendini dikkate alındığında üstesinden gelinemeyecek bir sorun olmadığını ama önemli olduğunu ifade etti.

Bakmadan Geçme