'Halt etmişler'

633'ncü Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Ağası Rizeli İşadamı Oğuzhan Bilgin, Kırkpınar Yağlı Güreşlerinin Sarayiçi'nden alınma girişimine tepki gösterdi.

TAKİP ET

633'ncü Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Ağası Rizeli İşadamı Oğuzhan Bilgin, Edirne'ye ziyaretinde gazetecilere "Kırkpınar yaklaşıyor. Önceki gün İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, 'Turizm Haftası açılışında Kırkpınar Sarayiçi'nden mutlaka alınmalı. Bunu buradan Türkiye'ye ilan ediyorum' dedi. şeklindeki açıklamaları için ne diyeceksiniz?"

“Asla böyle bir şeye müsaade edilmemeli. Bunu söyleyen kişileri tanımıyorum, ama söylemiş oldukları şeyle hata etmiş olduklarını düşünüyorum. Kırkpınar Sarayiçi'nde bunca yıldır var. Bundan sonra da olmalı. Taş yerinde ağırdır diye bir laf var. Kırkpınar'ı Sarayiçi'nden alıyorlarsa o zaman Kırkpınar'ı da Edirne'den alsınlar. Götürsünler diledikleri bir yere. Böyle bir mantık, böyle bir anlayış olmaz. Asla böyle bir şey kabul edilmez. O söylenen şeylerin de sanıyorum biraz bilgisizlik ve popüler söylem ihtiyacından kaynaklanmıştır diye düşünüyorum.” Dedi.

Doping olayı ile ilgili de “Çok üzücü. Ama şunu ifade etmem lazım. Sporcu kimliği taşıyan insanların yaptıkları meslek gereği bilgili ve bilinçli olmaları lazım. Bilerek ya da bilmeyerek dopingli çıkmaları, kendilerini aklamaz. Yani "Ben bilmeden yaptım, bilmeden içtim. Asla aklamaz. Çünkü ne yiyeceğini, ne içeceğini nasıl hareket edeceğini de bilmeli. Bu manada da kendini eğitmeli. Ve dopingli çıkan sporcuların hiç birini de ki sporcu demek bile bence doğru değil, insanların hiç birini de affetmemek lazım. Kesin ve net cezalarla cezalandırmak lazım. Benim geçen sene de bununla ilgili basın açıklamam olmuştu. Orada maalesef işine tabi medyatik olma çabasıyla sporcuların dopingli hadisesinden biraz şeye gitti. İşte Kırkpınar Ağasının parayı ödeyip ödemeyeceği vesaire gibi şeylere gitti. İşi biraz çarpıtmaya çalıştılar. Ama neticede dopingi yapan, bilerek ya da bilmeyerek yapan kimse en ağır şekilde cezalandırılmalı. Ben tek tek kişiler üzerinden konuşmayayım ama şunu söylemek isterim. Yani bunu boynumun borcu olarak görürüm. Ağalık sadece orada ödenen bedelle ölçülmez, ölçülmemeli. Ağalık, ağalığı aldığınız tarihten devrettiğiniz tarihe kadar bir yıl içinde ne yaptığınıza Kırkpınar adına ne yaptığınıza, neler bıraktığınıza, nasıl bir iz bıraktığınıza bağlı olarak ölçülmeli diye düşünüyorum. Yani bu harcadığınız parayla değil, yaptıklarınız yapmış olduğunuz faaliyetlerle, yani hem Edirne'de hem Türkiye'de yurt dışında gerek tanıtım faaliyetleri, gerek insanların üzerinde kalıcı bıraktığınız etki itibarı ile ölçülmeli. Bu manada maalesef çok fazla yol alındığını düşünmüyorum. O hep bir haftalık süre içine sıkıştırılıyor. Yani ağalar bir hafta içinde Edirne'ye geliyor. Edirne'de bir hafta Kırkpınar ifa ediliyor. İşte ne yapılıyorsa bir hafta içinde yapılıyor. Gazeteler vesaire bunlardan bahsediyor o kadar. Onun dışında hiç bir şey şahsen ben duymadım ki takip eden biriyim. Mümkün olduğu kadar araştırıyorum, takip ediyorum ama maalesef duymadım. O yüzden biraz eksiğimiz var diye düşünüyorum.” Dedi.

“KIZIMI HAZIRLIYORUM”

Bilgin ağalık konusunda ise "Kendi adıma bugün itibarı ile konuşuyorum hayır düşünmüyorum ama benim kendime ve kızıma verdiğim bir söz var. Kızımın Kırkpınar Ağası olmasını çok arzu ediyorum. Çok istiyorum. Ama bu sene mi olur daha sonraki yıllarda mı olur onu bilemiyorum. O konuda bugünden bir şey söylemek çok erken. Ama böyle bir arzum böyle bir isteğim var." Dedi.

Bakmadan Geçme