Ertürk Akşun'dan Edirne kitabı

Orta Anadolu'dan gelip 7 yılını Edirne'de geçiren yazar Ertürk Akşun'un Edirne'de geçen kitabı büyük ilgi görüyor.

TAKİP ET
Destek Yayınları arasında çıkan Ertürk Akşun İmzalı "Ateş, Güneş ve Ada" adlı kitap, Çorum'lu bir esnaf çocuğunun, bu şehirden çıkıp Edirne'ye okumaya gidişinin renkli hikayesini anlatıyor.Yazar Ertürk Akşun'un Edirne'de öğrenci hayatını anlatan ilk kitabı büyük ilgi topladı. Destek Yayınları arasında çıkan Ertürk Akşun İmzalı "Ateş, Güneş ve Ada" adlı kitap, Çorumlu bir esnaf çocuğunun, bu şehirden çıkıp Edirne'ye okumaya giden bir gencin renkli hikâyesini anlatıyor.Yayıncılık dünyasının Destek Yayınları Genel Yayın Yönetmeni olarak tanıdığı Ertürk Akşun, "Ateş, Güneş ve Ada" adlı kitabında Anadolu'da doğduğu şehri terk etmek zorunda kalmış ve başka bir şehirde yeni şartlara uyum sağlamaya çalışan bir genci konu ediniyor. Akşun'un kitabında aşk, seks, dostluk, kavga pek çok insanın öyküsü var. Akşun, "Ben samimi olması için, kendimi deşebildiğim kadar deşmek istedim. Kitabın içindeki tüm olaylar bana ait değil tabii ki. Ama birçoğunda ben de varım, ben olmadığım yerde benim gibi olan başka erkeler var... Korkmadan yazmaya çalıştım. Tüm okuyanlarda en çok kitabın samimiyet kısmına bayıldılar..." diyor.

Edirne'ye göçen ve oradaki yeni şartlara uyum sağlamaya çalışan genç bir erkeğin 17 ile 22 yaş arasındaki hikâyesini anlatan Akşun, kitaptaki kahraman, ya da kendi deyişiyle anti-kahraman siz misiniz sorusunu şöyle yanıtladı:"Okuyucular kahramanı benimle özdeşleştirdi evet. Ama tamamen ben değilim. Galiba fazla samimi bir dil kullandım. Bir kısmı benim ama en az yarısı da başka kişilerin hayatları. Genelde tam da o yaş erkeğinin hissettikleri anlatılan. Biz erkekler aynen böyle hissediyoruz işte."

Akşun, aslında kitabın kahramanı olan genç erkeği oldukça hırpalıyor. "İnsan yazdığı zaman, bir yere gitmeli yazdıkları. Ama bu beni herkes okusun, entelektüeli de, cahili de, kadını da, erkeği de diyerek olmaz" diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Gerçekten yazdıklarınızın bir hedefi olmalı. Ben hedefime gençleri koydum ağırlıklı olarak. Genç bir erkeği, en içten nasıl yazılabilirse öyle yazmaya kalktım. Sonucunda da bekli de kimsenin söylemediğini söylemiş oldum." Akşun'a göre anlatılan sadece genç bir erkek değil, insan ilişkilerinde kadınla erkeğin hastalıklı halleri. Akşun, "iyi bir ilişkiye nasıl gidilir" sorusunun yolunu sorularla açmaya çalıştığı kanısında. İyi ilişki şudur demeden yapıyor bunu. Sadece soruyor. Devamı şöyle: "Kadın ve erkek birbirinden farklıdır. Ama asıl sorunlardan biriside bu bence. Kadınla erkeği sadece bir başlarına bir eve tıkmaya çalışıyorlar. Hâlbuki insan sadece bir kadın veya bir erkek değildir. İnsan arkadaşlardır, erkek için erkek arkadaşlar, kadın için kadın arkadaşlar, dostlar, başka paylaşımlar. Artık sadece mutluluğu iki kişi arasında bulmamız gerektiğine dair gizli bir önerme var sürekli."

Akşun'un kitabının yeniliği bir erkeğin içsel dünyasını çok samimi bir biçimde anlatması. Kadınların içsel dünyası birçok kez tarafından anlatılmasına karşı, erkekler bu konuda hep çekingen davrandı. Kadınların cesur, erkekler ketum olduğu bu tehlikeli alanda kalem oynatıyor Akşun, bu konuda da şu yorumu yapıyor: "Biraz erkeklerin, özellikle genç erkeklerin içsel dünyasını yansıtmak istedim. Bunu yaparken cesur olmaya çalıştım. Sadece bir olay, bir hikâye değil, aile hakkında ne düşünürler, ahlak hakkında, aşk hakkında, sevgi hakkında? Mutluluk nedir, haz nedir? Çok fazla var bunlar. Hem bir olay, hem de sürekli sorgulama. Önemli konulardan birisi de şuydu, Kitabın içinden bir alıntı yapmama izin verin;

Erkeklerin ömürlerinin büyük kısmı erkek olamaya çabalamakla geçer. Bizim erkek olma çabamız bitmiyor maalesef... Bu bizi çok yıpratıyor. İşte ancak 40'lı yaşlarda bundan vazgeçiyoruz, neyse ne diyoruz. Dede kıvamında baba oluyoruz. Bunları anlattım."

"Ateş, Güneş ve Ada" bir yanıyla da sosyal medya ürünü. Akşun, bu hikâyeyi önce orda anlattığını, çok ilgi çektiğini görünce de yayınlamaya karar verdiğini anlatıyor. Yayınlanmadan önce bir sosyal medya fenomeni haline gelen kitap, şimdi kitapçılarda. Bir erkeğin cesur ve samimi itiraflarını öğrenmek isteyenlere duyurulur!

Bakmadan Geçme