Edirne müdafii belgesel oldu
Edirne savunmasında büyük başarıla imza atan komutan Mehmed Şükrü Paşa'nın hayatı ve Edirne savunması belgesel haline getirildi.
Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde görevli okutman Murat Bulut, 1.5 yıllık çalışmalarının ürünü olan 65 dakikalık 'Erzurum'un Paşası Edirne'nin Müdafii: Mehmed Şükrü Paşa' isimli belgeseli tamamladığını söyledi.
Mehmed Şükrü Paşa'nın İstanbul dışındaki ilk görev yerinin Edirne olduğuna dikkat çeken filmin yapımcısı, ilk 2 yılında Topçu Komutanı olarak yaptığı hizmetlerle orgeneralliğe kadar yükseldiğini belirterek, şöyle devam etti;
"Bu dönemde Balkanlar kaynamaktadır. Eşkıyalık olayları artmış, çeteler sivil halkın hayatını tehdit eder hale gelmiştir. Kırklareli-Tırnova hattında türeyen eşkıyanın takibiyle görevlendirilen paşa, zor şartlara rağmen görevini başarıyla yerine getirir. Bu görevi sırasında gençlere yönelik ilgi, hizmet ve himmeti genç kurmay subayların yoğun ilgisine mazhar olur ve saraya jurnal edilir. Jurnalcilerin etkisinden kurtulamayan II. Abdülhamid, Mehmed Şükrü Paşa'yı Selanik'e sürgüne gönderir. 1905 yılına kadar devam eden bu sürgün hayatında Şükrü Paşa, Alman ordusunda gördüğü disiplini Edirne'den sonra Selanik'deki 3. Ordu'da da uygular. Aşırı disiplini, cesareti, gözü pekliği ve titizliği dolayısıyla, onun artık yeni lakabı 'Deli Şükrü Paşa'dır. Mustafa Kemal bu hadiseyi anlatırken, Selanik'te sürgünde bulunan Şükrü Paşa'nın çok vatanperver bir insan olduğunu, ona güvendiğini ve bir mektup yazarak amacını anlattığını söyler. Şükrü Paşa'nın da, Selanik'e gitmesi durumunda, her türlü yardımı yapacağını bildirdiğini ifade eder. Şükrü Paşa'dan askerlik hayatının son ve en şerefli vazifesine tayin edilirken verilen yazılı emirde, muhtemel bir muhasara halinde, Edirne'yi 40 gün müdafaa etmesi istenir. Paşa, kendisine tevdi edilen zor, hatta imkansız bir görevi yerine getirmek için Edirne'ye vardığında karşılaştığı manzara vahimdir. Emrindeki kuvvetler cephane bakımından iyi durumda olmasına rağmen sayı ve iaşe bakımından Bulgar kuvvetlerinden oldukça geridir. Ancak Şükrü Paşa, kendisinden istenen 40 günlük müdafaayı tam 155 gün sürdürme başarısını göstermiştir. Yaklaşık 6 aylık kuşatmanın ardından Bulgarların hedeflerine ulaştığını ve Bulgar Kralı Ferdinand'ın şehre girişinin ardından, Mehmet Şükrü Paşa ile görüşerek kılıcının kendisinden alınmasından dolayı üzüldüğünü bildirdiğini ifade ederek, 'Ferdinand Şükrü Paşa'ya kılıcını iade ederken iltifatta da bulunur ve
'Sizin gibi askerin kılıçları alınmaz. Siz savaşta şanlı bir sayfa yazdınız. Lütfen kılıcınızı kabul buyurunuz. Sizin gibi askerlerle savaşmaktan gurur duyuyorum' der'
Mehmed Şükrü Paşa'nın İstanbul dışındaki ilk görev yerinin Edirne olduğuna dikkat çeken filmin yapımcısı, ilk 2 yılında Topçu Komutanı olarak yaptığı hizmetlerle orgeneralliğe kadar yükseldiğini belirterek, şöyle devam etti;
"Bu dönemde Balkanlar kaynamaktadır. Eşkıyalık olayları artmış, çeteler sivil halkın hayatını tehdit eder hale gelmiştir. Kırklareli-Tırnova hattında türeyen eşkıyanın takibiyle görevlendirilen paşa, zor şartlara rağmen görevini başarıyla yerine getirir. Bu görevi sırasında gençlere yönelik ilgi, hizmet ve himmeti genç kurmay subayların yoğun ilgisine mazhar olur ve saraya jurnal edilir. Jurnalcilerin etkisinden kurtulamayan II. Abdülhamid, Mehmed Şükrü Paşa'yı Selanik'e sürgüne gönderir. 1905 yılına kadar devam eden bu sürgün hayatında Şükrü Paşa, Alman ordusunda gördüğü disiplini Edirne'den sonra Selanik'deki 3. Ordu'da da uygular. Aşırı disiplini, cesareti, gözü pekliği ve titizliği dolayısıyla, onun artık yeni lakabı 'Deli Şükrü Paşa'dır. Mustafa Kemal bu hadiseyi anlatırken, Selanik'te sürgünde bulunan Şükrü Paşa'nın çok vatanperver bir insan olduğunu, ona güvendiğini ve bir mektup yazarak amacını anlattığını söyler. Şükrü Paşa'nın da, Selanik'e gitmesi durumunda, her türlü yardımı yapacağını bildirdiğini ifade eder. Şükrü Paşa'dan askerlik hayatının son ve en şerefli vazifesine tayin edilirken verilen yazılı emirde, muhtemel bir muhasara halinde, Edirne'yi 40 gün müdafaa etmesi istenir. Paşa, kendisine tevdi edilen zor, hatta imkansız bir görevi yerine getirmek için Edirne'ye vardığında karşılaştığı manzara vahimdir. Emrindeki kuvvetler cephane bakımından iyi durumda olmasına rağmen sayı ve iaşe bakımından Bulgar kuvvetlerinden oldukça geridir. Ancak Şükrü Paşa, kendisinden istenen 40 günlük müdafaayı tam 155 gün sürdürme başarısını göstermiştir. Yaklaşık 6 aylık kuşatmanın ardından Bulgarların hedeflerine ulaştığını ve Bulgar Kralı Ferdinand'ın şehre girişinin ardından, Mehmet Şükrü Paşa ile görüşerek kılıcının kendisinden alınmasından dolayı üzüldüğünü bildirdiğini ifade ederek, 'Ferdinand Şükrü Paşa'ya kılıcını iade ederken iltifatta da bulunur ve
'Sizin gibi askerin kılıçları alınmaz. Siz savaşta şanlı bir sayfa yazdınız. Lütfen kılıcınızı kabul buyurunuz. Sizin gibi askerlerle savaşmaktan gurur duyuyorum' der'