Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdi

Edirne Yerel Tarih Grubu'nun Aralık ayı toplantısına konuşmacı olarak Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak katıldı. Başsavcı Fatih Karabacak burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de bir ilke imza atarak, Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumunda iş yurdu faaliyetleri kapsamında "mimari restorasyon iş kolu" kurduklarını söyledi.

Toplantının konusu Edirne Ceza İnfaz Kurumları İş Yurdu bünyesinde mimari restorasyon iş kolu faaliyetleri ve ceza infaz kurumunun sorumluluk sahalarındaki tarihi yapılar oldu. Programa konuşmacı olarak katılan Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Ceza İnfaz Kurumları sorumluluk alanlarında bulunan tarihi yapılar ve mimari restorasyon uygulamaları iş kolu faaliyetlerini slayt gösterisi eşliğinde anlattı.

Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, sunumu sırasında bu kapsamda bir restorasyon iş kolunu kurmak ve yönetmek adına Türkiye'de bir ilki Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu'nun ev sahipliği yaptığını söyledi.

“Mahkûmların tarihi eserlere katkıları anlatıldı”

Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Yerel Tarih Grubu'nun aylık olarak düzenlediği ‘Edirne Sohbetleri Toplantısında' konuşmacı olarak katıldı ve çeşitli tarihsel konulara yer verdi.

Cezaevi sınırları içerisinde yer alan tarihi eserlerin mimari restorasyon iş kolunda görev alan mahkumlar tarafından gün yüzüne çıkarıldığını vurgulayan Karabacak, ihya edilen eserlerin bazılarının ise Edirne halkının hizmetine sunulacağının müjdesini verdi.

“Hükümlüler eğitim faaliyetlerinde yer alıyor”

Ceza infaz kurumunun faaliyetleri hakkında bilgi veren Başsavcı Karabacak, hükümlülerin ve suç işleyenlerin kapalı duvarlar arkasında özgürlüklerinin kısıtlanmasından ziyade eğitim faaliyetlerinde yer almasının modern hukukun en temel amaçları ve hedefleri arasında yer aldığını söyledi.

“Tahliye olduktan sonra ustalık belgesi alacaklar”

Mimari restorasyon iş kolunda çalışan hükümlülerin, belli bir eğitimden geçtiklerini ve tahliye olduktan sonra ustalık belgesi alacaklarını dile getiren Başsavcı Karabacak, kanunda yapılan düzenlemeler kapsamında ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülere kişiliğini geliştirecek, eğitimini güçlendirecek, yeni beceriler elde etmesini sağlayacak suç işleme eğilimini yok etmeye yönelik ve salıverme sonrasında geleceğe hazırlayacak programlar yapıldığını söyledi.

Başsavcı Karabacak, her hükümlüyle bireysel görüşme yapılıp yaşına, cinsiyetine, cezaevinde kalacak süresine ve ekonomik, sosyal durumuna göre risk analizi değerlendirmesi ve eğitim planı yapıldığını ifade etti.

Cezaevinde bulunan hükümlülere özel eğitim programları uygulandığını söyleyen Başsavcı Karabacak; “Bu istisnasız her hükümlü için uygulanır, rapor edilir ve takip edilir. Meslek eğitiminin daha profesyonelleştirilmesi ve ekonomiye kazandırılması kapsamında adalet bakanlığı ceza infaz iş yurtları kurumu kurulmuştur” dedi.

“Türkiye genelinde yaklaşık 60 bin hükümlü mesleki eğitim alıyor”

Cezaevi İş Yurtları Müdürlükleri kapsamında yapılan faaliyetler konusunda açıklamalarda bulunan Başsavcı Karabacak; “Tutuklu ve hükümlülere hiçbir deneyimi yoksa bir meslek ve sanat kazandırmak, eğer varsa bunları ilerletmek, iş başında meslek eğitimi vermek, topluma kazandırmak amacıyla çalışan bir kurumdur. Türkiye genelinde de 2019 yılı itibariyle 306 iş yurdunda 180'den fazla iş kolunda yaklaşık 60 bin hükümlü mesleki eğitim almaktadır” dedi.

“Mesleği iş başında öğrenenlere yönelik eğitimde açık var”

Mimari restorasyon denilince üniversitelerde, meslek liselerinde verilen eğitim, mimarlık sonrasında alınan yüksek öğretim gibi örgün eğitim kurumlarının akla geldiğini söyleyen Başsavcı Karabacak, bunun yanında yaygın eğitimde ustalık düzeyinde bu mesleği iş başında öğrenenlere yönelik eğitim anlamında bir açık bulunduğunu vurguladı.

Yaygın eğitim kapsamına baktıklarında bu mesleği iş başında öğrenenlere restorasyon işçisi demeye karar verdiklerini ifade eden Başsavcı Karabacak, bu kapsamda bir restorasyon iş kolunu kurmak ve yönetmek adına Türkiye'de bir ilki Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu'nun sahiplendiğini söyledi.

“İhya edilen bazı eserler Edirnelilerin hizmetine sunulacak”

Cezaevi sınırları içerisinde yer alan tarihi eserlerin mimari restorasyon iş kolunda görev alan mahkumlar tarafından gün yüzüne çıkarıldığını anlatan Karabacak, ihya edilen eserlerin bazılarının Edirne halkının hizmetine sunulacağını söyledi.

Neden Edirne?

Restorasyon işinde Edirne'nin tercih edilmesinin sebebi hakkında sunum yapan Başsavcı Karabacak; “yaşayan müze Edirne şehrinde gerçekleştirilen restorasyon uygulamalarının nicelik ve nitelik açısından elverişli olması, ilgili kurumların neredeyse tamamının Edirne'de teşkilatının bulunması, Ceza İnfaz Kurumları sorumluluk sahasında anıtsal nitelikte çok sayıda tarihi yapının bulunması ve Açık Ceza İnfaz Kurumu idaresinin istekli olmasıdır” dedi.

Edirne Açık ve Kapalı Cezaevi Kurumları sorumluluk sahasında bulunan tescilli yapıları sıralayan Karabacak; Piyade Kışlası Hümayunu/ Mahmudiye Kışlası/Yanık Kışla Binası, Mahmudiye Camii, Kışla Hamamı, Çifte Kuleli Giriş Kapısı ve Kışla Çevresi Dış Duvarları, Valide Sultan Çeşmesi, Hacıdoğan Tabya, Ayvalık Tabya olduğunu söyledi.

“Bilgi ve tecrübelerini meslek olarak yürütebilecekler”

Hükümlülerin tahliye olduktan sonra da bilgi ve tecrübelerini meslek olarak yürütebileceğini dile getiren Başsavcı Karabacak; “Bu kapsamda Edirne Sarayı, Kadı Bedrettin ve Süleymanpaşa Camileri restorasyonlarında görev alan mahkûmlar, şu an da Edirne Kapalı Cezaevi Yerleşkesindeki II. Mahmut döneminde 1827 yılında yapılan, üç yangın ve Balkan Harbi sırasında geçirdiği tahribatlar sonucu toprak altında kalan Mahmudiye Camisi'nin ayağa kaldırılması için uğraş veriyor." İfadelerine yer verdi.

Kalabalık salona sığmadı

Edirne Lisesinden Yetişenler Derneği'nde düzenlenen etkinliğe, Prof. Dr. Gönül Güreşsever Cantay, Koruma Kurulu Müdürü Yusuf Şamiloğlu, Müze Müdürü Şahan Kırçın, Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu, Mimar Burak Hesapçıoğlu, Öğrt. Görevlisi Haluk Kayıcı, emekli Cumhuriyet Savcısı Sami Kerpiççi, Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Fatih Şahin, Baro Başkanı Alper Pınar ve ELYT Derneği üyeleri katılım sağladı. Sunum sonrasında Edirne sohbetleri toplantısı soru cevap şeklinde sona erdi.

Özlem Ceylan