Eczacılığın 179. yıldönümü
 39. Bölge Edirne Eczacı Odası, bilimsel eczacılığın 179. yıldönümünü Atatürk Anıtı önünde düzenlediği törenle kutladı. Törene Trakya Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencileri de katıldı.
Bilimsel Eczacılığın 179'uncu yıldönümü 39.Bölge Edirne Eczacı Odası'nın Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törenle kutlandı.Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Edirne Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Eczacı Cenk Kes yaptı.
Cenk Kes konuşmasında, “Eczacılar, köylerden kentlere yayılan hizmet ağı ile en kolay ulaşılan sağlık çalışanlarıdır ve hastalarıyla daha uzun vadeli bir ilişki kurarlar. Eczacıların halkımıza en yakın sağlık danışmanı olma durumu; önleme, tarama gibi koruyucu sağlık hizmetleri ile farmasötik bakım yani ilaç tedavisinin hastaya özel bir şekilde düzenlenmesi ve iyi sağlık sonuçlarına odaklanacak şekilde yönetilmesi açısından mükemmel bir olanak sunmaktadır. Eczacılar; ilaç suiistimali ve yanlış ilaç kullanımında bir kontrol ve denetim mekanizması işlevi görerek, piyasa için güvenlik ağı oluştururlar. Bebek, çocuk, genç, yaşlı; kadın, erkek; sağlıklı yaşamın önceliklendirilmesinden ilaç tedavisi sonuçlarının iyileştirilmesine kadar yaşamın her aşamasında hastalarının ve faydalanıcılarının yanında yer alan, onları destekleyen sağlık çalışanlarıdır.Türkiye, pek çok Avrupa ülkesine kıyasla çok daha genç ve daha dinamik bir nüfusa sahip. Ancak işgücü planlaması noktasında sıkıntılarımız olduğu da bir başka gerçeklik olarak önümüzde duruyor. Konuya eczacılar ve eczacılık özelinde baktığımızda; önümüzdeki dönemlerde eczacılık açısından ciddi bir istihdam sorunu ile karşı karşıya kalacağımızı üzülerek ifade ediyoruz. Bunun sebeplerinden birisi eczacılık fakülteleri sayısındaki hızlı artış. Hâlihazırda sayısı 40'ı aşan eczacılık fakültelerinden her sene yaklaşık 2000 öğrenci mezun olarak hayata atılmakta. Ülkemizin kalkınması açısından yeni üniversite ve yüksekokulların açılması elbette elzem. Ancak bunu yaparken insan gücü ihtiyacının da göz önünde bulundurulmasında fayda var. Yeni fakültelerin açılmaması gerektiği kanaatindeyiz. Bunun yanı sıra öğretim elemanı yetersiz olan eczacılık fakültelerinin sanayi ve üniversite işbirliği ile Ar-Ge merkezlerine dönüştürülmesinin daha faydalı olacağına inanıyoruz. Konuya ilişkin önlem alınmadığı takdirde eczacı istihdam sorununun büyümesi ve eczacılık eğitiminin niteliksizleşmesi kaçınılmazdır.Yaşamın ve yaşatmanın önemini bilen bir sağlık meslek örgütü olarak son zamanlarda gündemde yer alan aşı karşıtlığı konusundaki söylemleri ve oluşan verileri endişeyle takip etmekteyiz. Hiçbir bilimsel dayanağı olmayan söylemlerle, kirli bilgilerle geliştirilen aşı karşıtı kampanyalar; toplumda kafa karışıklığı yaratmakta, aileleri tedirgin etmekte, salgınların başlamasına zemin hazırlamakta ve toplum sağlığını riske atmaktadır. Vahim ve ivedilikle önlem alınması gereken bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu noktada bahsettiğimiz ekran sertifikasının ve akreditasyonunun ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlıyoruz. Geldiğimiz noktada aşı reddinin bu denli fazla olmasının bir nedeni de ekranlarda yer alan bazı bilim insanlarının aşı karşıtı açıklamalarıdır. Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanımız Sayın Dr. Ahmet Demircan'ın aşıyı reddetmenin kişinin sadece kendisini ilgilendirmediğine ve aşının toplumsal bir olgu oluğuna dair yaptığı açıklamayı destekliyoruz.Bilimsellikten uzak aşı karşıtı propagandalar yüzünden çocuğunuzun hayatını riske atmayın. Aşı yaptırmanın hafif ateş, kol ağrısı gibi hızla iyileşecek yan etkiler dışında çocuğunuza zarar vermeyeceğini unutmayın. Aşıyla önlenebilecek hastalıkların çocuğunuzun, ailenizin ve toplumun geleceğini karartmasına müsaade etmeyin.Tüm meslektaşlarımızın 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü'nü bir kez daha kutluyor, vatandaşlarımıza sağlık dolu bir hayat diliyoruz.”dedi.Özlem CEYLAN