'Dolap boş demek istemiyoruz'

Birim Yöneticisi Güler Ateş, " Edirne Kan Merkezi olarak 25 çalışan personelle "Dolap Boş" demek istememek için ve bu acıyı biz yaşamamak için her gün yollardayız"

TAKİP ET
ETSO toplantı Salonunda en çok kan bağışında bulunanlara yönelik Edirne Kızılay Şubesi tarafından düzenlenen törenle ödül verildi.

Törene, Belediye Başkan Yardımcısı Dr.Ertuğrul Tanrıkulu,Havsa Belediye Başkanı Oğuz Tekin,ile kan bağışında bulunanlar ve yakınları iştirak etti.

DOLAP BOŞ DEMEK İSTEMİYORUZ

Törende ilk konuşmayı Edirne Kan Bağış Merkezi Birim Yöneticisi Güler Ateş yaptı.

Ateş konuşmasında, "Biz Türk Kızılayı olarak bağışladıkları kanlarla hayat kurtaran bağışçılarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Kan kaynağı insan olan tek tedavi aracıdır. Verdiğiniz kanlarla hayatınızda hiç tanımadığınız birilerine aslında can veriyorsunuz. Bugün çok kutsal bir gündür ve siz de çok kutsal bir insansınız ve gönlünüz ne kadar büyük ki siz vücudunuzdan, canınızdan bir parçayı hiç tanımadığınız insanlar için bağışta bulunuyorsunuz. Bir insanın bir insana armağan edebileceği en büyük şeyi armağan ediyorsunuz. İşte biz bu yüzden Türk Kızılayı olarak bugün burada heyecan, minnet, bambaşka bir coşkuyla burdayız. Siz dışta olan tarafta durun, kan veren tarafta durun, bizim tek dileğimiz bu. Edirne Kan Merkezi olarak 25 çalışan personelle "Dolap Boş" demek istememek için ve bu acıyı biz yaşamamak için hergün yollardayız"dedi.

SİTEM DOLU KONUŞMA

Güler'in konuşmasının ardından konuşan Kızılay Edirne Şube Başkanı Av.Metin Kıray sitem dolu bir konuşma gerçekleştirdi.Kıray konuşmasında üstü kapalı olarak Edirne Valisi Gökhan Sözer'e sitemde bulundu. Kıray, "Kızılay Derneği 144 yıl önce padişah fermanıyla kuruldu, sahibi padişahtı Osmanlı Padişahı. Cumhuriyet kurulduktan sonrada sahibi Mustafa Kemal Atatürk oldu ve Kızılayı'n tüzüğünün başında Kızılayı'n manevi başkanları Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlarıdır ve Ankara'da katıldığı bütün toplantılarda Cumhurbaşkanı olmadığı takdirde Başbakan, mutlaka kızılayın toplantılarına katılmıştır. Bunun yansıması olarak da illerde Cumhurbaşkanının temsilcisi olan kimlerse bu toplantılarda bulunması gerekir. Ben bu toplantıda bulunulmamasından bir eksiklik olarak tanımlıyorum. Ama Kızılayın bunlara da ihtiyacı yok, biz halkımızdan aldığımız destekle, sağolsun Belediye Başkanlarımız burada, Şube Başkanlarımız zaten burada onlar içinden gelerek yaptıkları için zaten buradalar kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum, ama Devlet burada yok. Ama Devlet gibi Kızılay her zaman bu şekilde desteklere ihtiyacı olarak çalışmasını yapmamıştır, kendi çalışmalarını kendi yapmıştır, tek ödülüde Kızılayın kendisine bir onur, bir saygı, bir sevgi duyulması olmuştur. Biz onun tadını yaşıyoruz."dedi.

"DÜNYANIN ENGÜÇLÜ YARDIM KURULUŞUYUZ"

Kıray konuşmasında kan bağışına da değinerek şunları söyledi."Kızılaycılardan çok daha önemli bir kitle var Türkiye'de. Bu kitle Türkiye'yi Dünya'nın Dünya Kızılay ve Kızılaycıları içersinde Türk Kızılayını ekonomik yönden ve saygınlık yönünden en güçlü hale getirebilen bir kitle. Bu kitle bağışçılar kitlesi. Kan bağışçıları için aynı şey geçerli, ayni mal varlıkları için geçerli, nakit varlıkları için geçerli, bu bağışçılarımız Türk Kızılayı'nı Dünya'nın en güçlü yardım kuruluşlarından biri haline getirmiştir. Bu nedenle bu bağışçılar içersinde de sıralama yapmak tabi çok doğru olmayabilir yani en küçük evindeki çocuğunun eşyasını yıkayıp, paklayıp Kızılaya getiren bir eşya bağışçısıyla bende dahil olmak üzere, gidip kanımızı bağışlamayı ben aynı kategoride görüyorum. Bunlar kutsal görevler kutsal şeyler.

Karşılık beklemeden ve kime yardım yapılacağını bilmeden yapılan yardımlar. Bunlardan daha kutsal bir şey olamaz. Herkesi bağış yapmaya çağırıyorum ve bağış yaparak Kızılayın daha fazla büyüyeceğini, daha fazla insana yardım yapacağına inanıyorum"dedi.

KAN BAĞIŞI İLE VÜCUDUM SAĞLIKTA

Son olarak altın madalya ile ödüllendirilen ve 35 kez kan veren Özcan Ceylan bağışçılar adına bir konuşma yaptı. Ceylan, "Ben kan bağışını Allah'ın bana sağlıklı bir vücut verdiği için, sağlıklı vücudu bir fitre veya zekat olarak düşündüğüm için ihtiyacı olabilecek vatandaşlara bağışladım ve aynı şekilde tüm organlarımı da bağışladım. Kan bağışı ve Organ bağışı Türkiye şartlarında o kadar küçük ki Edirne gibi okur-yazar oranı çok yüksek olan bir şehirde bile. Çünkü hala birbirlerine bu konuda soru soran vatandaşlarımız var. Kan bağışı yapmak veya Organ bağışı yapmak Dinen caiz mi? Yoksa ben öldükten sonra organlarım öteki Dünyada eksik kalır mı. Buradan tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. Eğer dini bütün biri iseniz, Kıyamet Günü'ne inanıyorsanız, Kıyamet Günü'nde Allah'ın her kulunu bir bütün olarak dirilteceğini bilirsiniz. Kan bağışı yapın ki vücudunuz sağlık bulsun, verdiğiniz en büyük zekat veya fitre olsun. Organ bağışında bulunun ki kurtardığınız canlarla ve yaşamlarla en büyük sevabı işleyebilesiniz. Bundan büyük hayır ve sevap yoktur" dedi.

ÖDÜL VERİLDİ

Bunun ardından ödül törenine geçildi. Törende 45 yaş ve üzeri 5 bağışçıya Plaket,35 yaş ve üzeri 3 bağışçıya Altın,25 yaş ve üzeri 7 bağışçıya Gümüş 10 yaş ve üzeri 41 bağışçıya Bronz madalya verildi.

Bakmadan Geçme